Denetleyin Yeter!
24 Ocak depreminin ilk anlarından bugüne kadar haklı eleştirileri en fazla dile getiren, bununla da kalmayıp daha ilk günlerden, bugünlerde yaşanabilecek sorunları öngören, öngörüyle kalmayıp sorunların çözümüne yönelik mantıklı çözüm önerilerini ortaya koyan Hakimiyet Gazetesi'dir dersek, kendimize iltifat etmiş olmayız, hakikati söylemiş ve bir hakkı teslim etmiş oluruz.
Bir gazetecinin öngördüğü ama gerçekleşmesini istemeyip haklı çıkmayı asla istemeyeceği konulara en güzel örnek deprem sonrası yaşanan süreçler ve bu süreçlerin çözüm yerine yeni birçok sorun üretmesidir.
Çünkü bizler, bu konuda haklı çıkmaktan çok, vatandaşın sorun yaşamadan neredeyse 2 yıl sonra kavuşabildikleri yuvalarında rahatça ve güvenle yaşayabilmelerini istedik ve bunu amaçladık. Eleştirilerimizin ve önerilerimizin de tek amacı buydu.
Çok iyi niyetlerle ve çok yüklü bedeller ödenerek inşa edilen TOKİ konutları, çok basit hata ve ihmallerle teşekkür yerine eleştiri kaynağı olmaya devam ediyor.
Bizlerin bu sayfalardan defalarca ve yüksek sesle uyardığı konular, vatandaşlar evlerine yerleşmeye başladıkça daha net ortaya çıkıyor.
Şimdilerde dışarıdan bakınca pek görünmese de gazeteci marifetiyle röntgenini çektiğimiz konutların şimdiden vatandaşa birçok sorun çıkardığını rahatlıkla görebiliyoruz.
Bu durum henüz dışarıdan bakınca anlaşılmasa da birkaç yıla kalmadan ortaya çıkacak dış cephe sorunları ile gerçekleri gözler önüne serecek. Şehrin yüzü olan mahallelerde inşa edilen bu konutların içi şimdilik bizi yaksa da dışı gören herkesi yakacak…
Zaten hiçbir talep almadan, vatandaşa danışılmadan, şehrin sesine kulak vermeden, gelen tepkileri yok sayarak inşa ettiğiniz konutları bari sorunsuz, hatasız, eksiksiz yapsaydınız da elle tutulur tek bir dal bıraksaydınız.
Konutlarını teslim alan vatandaşlardan yükselen seslere kulak verdiğimiz zaman, neler duyuyoruz neler… Her konuttan farklı bir tesisat, boya, alçı, sıva sorununun daha ilk günden patlak verdiği iddia ediliyor. Şantiye elemanlarının, daire daire gezdikleri, eksiği gediği yamayla kapattıkları dile getiriliyor.
Vatandaşın sözü en büyük ispattır ama bir de bu ‘yamayı’ yapan ustalara sorunca, sorunu ustalarından öğreniyoruz doğal olarak… Ne diyorlar biliyor musunuz tek sebep: DENETİMSİZLİK!
Firma konutları yapıyor, teslim aşamasına getiriyor, vatandaşa anahtarı teslim ediyor ve bu noktaya kadar ‘üçüncü şahıslardan’ bir tek denetim bile geçirmiyor.
İşte tam da bu noktada söyleyeceğimiz şudur ki, “Şehrin sahibi yok” diyenlere çok da kızmayın..