DEMİRBAĞ: 'VARTAŞ SÖZLEŞME ŞARTLARINA UYMUYOR'

Mis Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Demirbağ, Elazığ’ın en büyük yatırımlarından biri olan Misland’ın satışı ile ilgili ortaklarını yazdığı bir mektupla bilgilendirdi. Vartaş Grubu ile Misland’ın satışı konusunda daha önce anlaşma sağladıklarını açıklayan Demirbağ, Vartaş Grubu’nun sözleşme şartlarını bugüne kadar yerine getiremediği için somut adım atılamadığını vurguladı. 

Demirbağ, Vartaş Grubu’nun satış sözleşmesine uymadığının altını çizdiği mektupta, kamuoyunda kendilerinin satıştan vazgeçtiği yönündeki söylentilerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Demirbağ, yaşanan süreçle ilgili ortaklarına gönderdiği mektupta “VARTAŞ Grubu ile MİSLAND’ın satışı konusunda ön anlaşmayı 19 Mart 2014’te imzaladık. Kati satış sözleşmemizi de 23 Eylül 2014’te imzaladık ve siz ortaklarıma açıkladım. Bildiğiniz gibi MİSLAND’ı VARTAŞ’a satıştan önce başka bir firma ile ortak olmak için anlaşmıştık. 1 milyon 200 bin TL de avans almıştım. VARTAŞ, MİSLAND’ın tümünü alacağım deyince biz de sizlerin de isteği üzerine önceliğimizi tümden satış üzerine yoğunlaştırdık ve VARTAŞ ile anlaştık. Diğer firmanın avansını VARTAŞ’tan alarak ilgili firmaya iade ettik. Bunlar da taraflarla şeffaf şekilde görüşülerek ve bilgilendirilerek yapıldı.

Vartaş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Barata, bazı büyük ortaklar dahil, yönetim kurulumuza, belediye başkanına ve basına MİSLAND’a yatırımdan vazgeçtiğini ve Elazığ’a yatırımın nasip olmadığını söyledi. Bana da hem aile hem şirket olarak bu kararı aldıklarını belirtti. Sonuçta bize yüzde bir milyon MİSLAND’ı almaktan vazgeçtiğini, blöf yapmadığını, 7 Ekim 2015’ten bu yana ve 01.01.2016 günkü toplantı dahil olmak üzere 10 yerde bu sözleri söyledi. Biz de bunu normal ve saygıyla karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

“BARATA TOPLANTILARA GELMEDİ”

 Demirbağ, 7 Ekim 2015 tarihli belediye meclisi kararından sonra toplam 7 kez bir araya gelmek üzere Vartaş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Barata ile anlaşma yaptıklarını ancak bu toplantıların sadece birine katıldığını kaydettiği mektubunda, “07 Ekim 2015 ile 07 Ocak 2016 arasında 3 ay içinde VARTAŞ ile hem neden vazgeçildiğini anlamak hem ödeme durumlarını konuşmak hem de fesih mutabakatını birlikte yapmak üzere 7 kez toplantı yapmayı kararlaştırdık. Sayın Barata, 7 toplantıdan sadece birine geldi. Bu ömrümde yaşadığım bir ilk. Sadece 01 Ocak 2016 Cuma günü 14.30’daki toplantıya geldi. 5 kişilik bir toplantıda sözleşmenin feshi şartlarını görüştük ve 5 saatlik toplantı sonunda saat 19.30’da anlaştık. Bu şartlar çok basit ve netti. 5 gün içerisinde yani 05 Ocak 2016 Salı günü her şeyi hdigeredeceğini bize söyledi. Bunları gerçekten de istese rahat bir şekilde yapabilirdi. Ancak aradan 50 gün geçti ve hala üzerinde mutabakata vardığımız fesih sözleşmesini imzalayamadık.  Biz şahıs olarak da şirket olarak da asla satıştan vazgeçmedik. Sözümüzün de sözleşmemizin de her noktasına kadar arkasındayız. Dün de bu gün de aynıyız ve aynı yerdeyiz. Ben bu satışla MİSLAND’ı satmak, tüm ortakların emanetini vermek ve işi bırakmak istiyorum. Çoğunluk ortaklar da artık bunu istiyor. 2015 yılında 12 ayda sadece  2 ay personelin parasını ödedi. Ben de kendisine “ödemelerimizde sıkıştığımızı, geciken 675 bin TL'den hiç değilse 100 bin TL ödemesini bildirdim.

Bana yeminle ‘’Vdigerahi, Billahi param yok!’’ dedi. Oysa aynı dönemde Elazığspor’a 750 bin TL ödedi. Bilahare de 200 bin TL ödedi. Bunları da bana kendisi söyledi. Elazığspor’a elbetteki destek versin ancak öncelikli olarak 900 ortak için önem arz eden ve vadesi gelmiş ve geçmiş borçları ödemesi gerekirdi. Bu etik olmayan davranışa rağmen biz sözümüzden satışımızdan vazgeçmedik. Bana ‘’İstanbul Fikirtepe’deki yerlerinin inşaat ruhsatının umduğundan çok geciktiğini ve Kendilerini zora soktuğunu’’ söyledi ve bazı sıkıntılarından bahsetti. Biz de kendisine bir ek sözleşme ile bize ve şirketimizin borçlarına karşılık ödediği avans ödemelerine karşılık düğün salonlarını 18.12.2014 tarihli ek sözleşme ile karşılıklı anlaşarak sattık. Bu satışla ilgili bankadan alınan 2 milyon 771 bin TL’yi kendisine vererek yine ona yardımcı olduk ve satıştan da vazgeçmedik” şeklinde konuştu.  

“BİZİ BELEDİYE'YE BELEDİYE'Yİ BİZE KÖTÜLEDİ”

Demirbağ, Barata’nın bu süreçte şahsını belediye meclisine ve başkan Mücahit Yanılmaz’a, onları da kendisine kötülediğini savunduğu mektubunun son bölümünde şu ifadelere yer verdi:“Bize gelip belediyeyi ve belediye meclisini kötülüyor, belediye başkanına ve bazı şahıslara da benim şahsımı kötülüyor. Bu ana kadar bir fesih sözleşmesi yapılmamış olması nedeniyle mevcut sözleşmemiz zaten yürürlüktedir. Ancak bu kadar güven sarsıcı durumun sonucunda devam edip etmemekte kararsızlık duygusu da yaşamaya başladık. Sizleri bu süreçlerden detaylıca haberdar edip, ilk genel kurulda fikrinize müracaat edebiliriz. Zira sizinle tüm bu paylaştıklarımız belgelidir ve maalesef VARTAŞ Sözleşme şartlarına uymuyor.

Sonuç olarak bizler de A planı olarak Misland'ın satışını yeniden ön plana koyduk. Şayet satışın gecikmesi halinde müteahhide verilerek bir an önce buranın Elazığ'a yeniden kazandırılması ve ortaklarımızın emanetinin teslim edilmesi için çalışacağız." dedi.