Değişim İstanbul ile devam ediyor

AK Parti'de il kongreleri devam diyor. Geçtiğimiz haftalarda yapılan il kongrelerine bu hafta sonu Muğla, Burdur, Hatay, Iğdır, Isparta, Karabük, Kastamonu, Kilis, Tunceli, Osmaniye ve Zonguldak illeri de eklendi.

Değişim İstanbul ile devam ediyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Muğla il kongresine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni seçilen arkadaşlarımıza başarılar diliyorum” diyerek değişim beklenti ve niyetini kez daha baskın bir şekilde ortaya koydu.

Erdoğan’ın bu açıklamasından saatler sonra AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, 6 Şubatta gerçekleştirilecek kongrede aday olmayacağını açıkladı.

Kabaktepe’nin yerine mevcut Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’in geleceğine dair medyada çok haber var ama bizim konumuz kimin geleceğinden ziyade Ak Parti’nin değişim sürecini İstanbul ile birlikte başarıyla yürüttüğü. 

Bir milletvekili, il başkanı ya da farklı bir görevde bir yetkili başarılı olsa bile zamanla yıpranabiliyor, heyecanı ve hizmet aşkı törpülenebiliyor. Bu durumda olan yetkililer has ve özel dost meclislerinde görevi bırakmayı düşündüğünü ifade etseler de bunu hayata geçirme konusunda çok da cesur olamıyorlar.

Değişim ihtimali yüzde 50 bile olsa bir yetkilinin tıpkı Osman Nuri Kabaktepe örneğinde olduğu gibi kendisinin çekilmesi ve aday olmayacağını açıklaması çok daha doğru ve erdemli bir davranış oluyor. 

Bu yapılmayınca Genel Merkez tarafından ya istifa etmesi ya da aday olmayacağını açıklaması telkin ediliyor, bu yapılmayınca da görevinden alınacağı tehdidiyle karşılaşabiliyor bazı yetkililer. 

Bunlara gerek var mı bilmiyoruz ama insanın bir görevi zirvede bırakmasının hazzı ve mutluluğu hiçbir şeyde yok. 

Sizden razı olunmanız isteniyorsa ve sizlerin hizmetlerinin anlatılması bekleniyorsa, bunun en kolay yolu “benden bu kadar” demekten geçiyor. Aksi olunca hem siz mahcup oluyorsunuz hem de kamuoyunda görevden alınan yetkili yaftasına muhatap oluyorsunuz. 

Bulunduğunuz görevin size, şehrinize ve ülkenize kattığı artı değerleri muhasebe edip sonunda “kalbim müsterih” sonucuna varıyorsanız bu algı ve bakış açısıyla ayrılmanın onuru ve gururunu yaşayın deriz. Kime mi? Muhatapları bilir…