Değişim Başlasın…
AK Parti Grup Başkanlığı görevini yürüten Naci Bostancı görevinden affını istedi.
Naci Bostancı, bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşerek, bu talebini iletti ve farklı bir görev üstlenebileceğini söyledi.
Bostancı'nın Genel Başkan Danışmanı olarak, AK Parti Genel Merkezi'nde görev alabileceği belirtiliyor. Bostancı'nın siyasal iletişim alanındaki birikimiyle partinin mutfağında seçim kampanyası boyunca yürütülecek çalışmalara katılması bekleniyor.
Naci Bostancı'dan boşalacak Grup Başkanlığı'na ise Meclis Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz’ın geleceği iddia ediliyor.
Bu haberde bir iyi bir kötü yön var. İyisinden başlayalım. Parti’nin halkın beklentileri ve sokağın sesine hakim olamadıkları, özellikle misyonu yaşatacak bir güven vermedikleri konusunda vatandaşın değişim beklentisine karşılık olabilecek Bostancı’nın istifası iyi haber. Ve daha da iyisi Ak Parti’den istifa gibi bir erdemli tavrın yolu ve önü açılıyor.
Kötü haber ise bu koltuktan boşalan makam eski TBMM Başkanı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın seçilecek olması.
Hemen her makama ve göreve Binali Yıldırım seçeneğini değerlendirip her defasında yenilgiye uğrayan Ak Parti, geçtiğimiz günlerde de Ak saçlı olarak resmi bir görev daha vermeyi ihmal etmemişti Yıldırım’a.
Şimdi de yine siyaseten gücü kalmamış, hemen her görevde bulunmuş, yeni dönem seçmen ve hele hele 8 milyon gibi ciddi bir rakama ulaşan genç seçmende ilgi uyandırmayan İsmet Yılmaz’ın, parti içinde önemli bir göreve getirilmesini anlamak ve yorumlamak oldukça güç.
Bu durum iki gerçeği ortaya çıkartıyor.
Birincisi Ak Parti, siyaset arenasında yorulmuş ve yıpranmış isimlerin yerine atayacağı genç ve toplumda karşılığı olan isimlere güvenmiyor.
İkincisi daha vahim ve kötü. Demek ki Ak Parti, davasına fedakârca hizmet edecek ve hiçbir dünyalık ve ulufe peşinde koşmayacak samimi insanları artık yetiştiremiyor.
Her iki halde de Ak Parti, siyasi kadrolar açısından da bir fetret dönemini yaşıyor ve dahası her geçen gün tükeniyor.
Yapılan bölge ve danışma toplantılarına olan az katılım ve buna karşın yetkililerin fırçası da gösteriyor ki tabandan davasına sadık kişi gelmiyor, Genel Merkez de böyle bir sorunu göremiyor.
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde; “Ak Parti 2023 seçimlerini kazanmak istemiyor mu?” gibi bir soru aklıma gelmiyor değil.
