Davutoğlu Dönüyor mu?
Ak Parti kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Suriye'de yaşanan olaylardan sonra Suriye'yi en iyi tanıyan kişilere ihtiyaç duyulduğunu kaydederek Ahmet Davutoğlu'nu işaret etti.
Davutoğlu’nun Buna ‘hayır’ diyeceğini tahmin etmediğini ifade eden Arınç; “Çünkü Amerika hemen hemen 10 seneden beri orada. Biz nerede olacağız? 30 km içerisinde eskiden beri kontrol ettiğimiz yer mi? Orada nasıl bir rejim kurulacak? Bugünlerde oraya gitmesi doğru da değil mümkün de değil belki ama bu işi iyi bilen... Aynı dönemde bakanlık yaptığımız için biliyorum; Sayın Davutoğlu bize Suriye’nin hangi köyünde kimler yaşıyor, hangi kasabasında demografik ve etnik yapı nasıldır, bunların kültürleri nedir adım adım sayardı. Şimdi Suriye’yi yakından tanıyan insanlara ihtiyacımız var, hem siyaset alanında hem geleneksel kültür alanında hem de orada nasıl bir yapılanma bundan sonra başarılı olabilir; bunları Türkiye adına cumhurbaşkanımızın talimatıyla yönetebilecek, orada bulunan insanlara ihtiyacımız var. Bazen bir sanatçı da olabilir, bazen bir yazar da olabilir. Bazen Suriye üzerine karşı tarafın da çok iyi düşünebileceği, kabul edebileceği birileri, bir din âlimi de olabilir. Yeter ki sözü geçsin. Bunu bir an evvel oraya göndermemiz lazım.”
Arınç’ın bu teklifinden sonra son dönemde AK Parti'ye yönelik mesajlar veren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'ndan sürpriz bir çıkış geldi. AK Parti'den hiç kopmadığını ifade eden Davutoğlu, "Kimse kusura bakmasın. Onların içinden geldim" dedi.
Arınç’ın Suriye konusundaki teklifi oldukça önemli ve doğru bir teklif. Oluşan son durum karşısında başta İsrail olmak üzere, ABD, Rusya ve İran, bölgedeki varlıklarını devam ettirirken Türkiye’nin buna seyirci kalması elbette beklenemez.
Bölge, yukarıda saydığımız ülkelerin dikkat ve hedeflerinden vazgeçmeyeceği kadar ne kadar önemli ise Türkiye kadar da önemli. Hatta daha önemli…
Ülkemizin bu bölgede bugünden sonra sadece silahlı güçleri ve askeri birlikleri ile değil, siyaseti, kamuoyunu ve oluşacak yeni yönetimi hem ekonomi, hem de dış politikada doğru adımlar atmasına yardımcı ve destek olarak deneyimli siyasetçi, diplomat ve uzmanlar görevlendirilmesine ihtiyaç var.
Davutoğlu, bu konuda biçilmiş kaftan gibi. Kaldı ki Suriye meselesi konusunda hemen her kesimin suçladığı Davutoğlu, günün sonunda haklı çıktı ve 61 yıllık zulüm sonlandırıldı.
Davutoğlu’nun bir miktar gurur ve kibri olabilir ama görev verilince de bunu en güzel şekilde yapmak gibi test edilmiş samimi gayretleri de var.
Davutoğlu Ak Partiye dönünce ne olur bilmeyiz ama Suriye ile ilgili bir görev verilirse zaten öteden beri dost oldukları Hakan Fidan ve İbrahim Kalın ile birlikte çalışmalarıyla ciddi bir kazanım elde edilebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu tekliflere soğuk bakacağını sanmıyoruz. Zira 13 yıllık zorlu, meşakkatli son yerel seçimlerde görüldüğü gibi siyasi bedeller ödense de 13 yıl sonra haklı olduğumuz bir davanın selametle ve ülkemiz lehine sonuçlanmasını kendisi de oldukça arzu ediyor ve bekliyor.
