Dakika 1 Bile Olmadan!
2020 yılında yapılan ABD Başkanlık seçimleri öncesi Donald Trump'ın rakibi Demokrat Parti'nin başkan adayı Joe Biden, New York Times'a verdiği bir röportajda bakın neler söylemişti.
“Bence ona (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için… Bu iş bir süre iyi gidiyordu. Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.”
2020 yılında bunları söyleyen BİDEN, dediğini yapmaya devam edip ülke içindeki muhalifleri desteklemekle yetinmedi çok daha önemli bir adım attı.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG'nin işgalindeki bölgeleri ziyaret etti.
Ziyaretle yetinmedi, ABD'den bir skandal hamle daha geldi. CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla da Türkiye sınırına kadar gelerek PKK/YPG'lı teröristlerle görüştü. Yapılan açıklamada, "Kurilla, ABD'nin ortağı olan ve DEAŞ'a karşı operasyonlar düzenleyen (PKK/YPG) SDG'yi de ziyaret etti" ifadeleri yer aldı.
Daha 14 Mayıs gelmemişken, sandık halkımızın önüne konmamışken, sanki seçim BİDEN’in muhalif dostları tarafından kazanılmış gibi Türkiye’nin düşman unsurları PKK ve onların uzantılarıyla resmen ve en üst askeri yetkili tarafından ziyaret ediliyor.
Bu ziyaret önemli, bu ziyaret partisi, görüşü ve siyasi tavrı ne olursa olsun her bir vatandaşımız için tehlikeli…
Daha dakika bir dahi olmadan atılan bu adım aklıselim olarak değerlendirilmeli ve oyunun farkına varılmalı. Daha bu günden böylesi bir küstahlığı yapan ve Erdoğan’ı yıkmak için muhalifleri destekleyeceğini açıkça ifade eden ABD; seçimlerin kendi arzusu istikametinde sonuçlanmasının ardından neler yapmaz ki?
Bu meselelere siyaset üstü bakmak gerekir. Eminiz ki Ak Parti ve MHP kanadından karşı bir açıklama gelir. Ancak asıl açıklama beklediğimiz kesim CHP, İyi Parti, Saadet ve özellikle de Suriye politikasının mimarı olmakla her dem övünen Ahmet Davutoğlu’ndan bu küstahlık karşısında bir açıklama ve tepki bekliyoruz.