Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Sorunları En İyi Biz Çözeriz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Memurumuz da, işçimiz de toplu sözleşmelerden sonra halden memnun. Enflasyonun yüzde 20'nin altında olduğu bir dönemde ortalama yüzde 30'lar düzeyinde yaptığımız artışlarla çalışanın, üretenin, sabit gelirlinin yanında olduğumuzu ortaya koyduk. Kılıçdaroğlu memurları tahrik etmek için diline 3600 ek gösterge meselesini dolamış, habire tekrarlayıp duruyor. Halbuki bu sözü veren biziz. Memur sendikaları ile yapılan son toplu sözleşmeye bu başlığı koyan da biziz' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Sorunları En İyi Biz Çözeriz'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına cevap verdi. Erdoğan, “Milletimize özellikle bu siyaset orta oyuncularının gerçek yüzünü hatırlatmaktan da geri durmayacağız” açıklamasında bulunarak, partilileri bu konuda uyardı. Salgın döneminde üretim çarklarını durdurmayarak, yatırımları teşvik ederek, istihdamı koruyarak Türkiye’yi diğer ülkelerden ayrıştırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl tüm dünya küçülürken bizim büyümeye devam etmemiz bu gerçeğin en somut ifadesidir. Küresel üretim, tedarik, lojistik ve perakende kanallarında ciddi bir tıkanıklığın yaşandığı son dönemde de ülkemizde herhangi bir aksaklığa meydan vermeyerek farkımızı ortaya koyduk. Her krizin fırsatları da beraberinde getirdiği inancıyla salgın dönemini yeni ve büyük bir kalkınma atılımına dönüştürme gayreti içindeyiz. Tüm kesimleriyle milletimizin de bu kalkınma hamlesine sık sıkıya sahip çıktığını görüyoruz” diye konuştu.

3600 EK GÖSTERGE MÜJDESİ
İşçilerin ve memurların ücretlerinde kendilerini de çok memnun eden artışlar yaptıklarını belirten Erdoğan, “Bay Kemal bunlardan haberin var mı? Memurumuz da, işçimiz de toplu sözleşmelerden sonra halden memnun. Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu bir dönemde ortalama yüzde 30’lar düzeyinde yaptığımız artışlarla çalışanın, üretenin, sabit gelirlinin yanında olduğumuzu ortaya koyduk. Belediyeleri hırsızlık, yolsuzluk, hırsızlık, taciz, tecavüz iddiaları ile çalkalanan bir partinin çalışanlara verdiğimiz ücret artışlarını görmelerini, anlamalarını, taktir etmelerini beklemiyoruz. Ama hiç değilse bu rezilliklerin yaşandığı yerleri örnek göstererek ülkenin yönetimine talip olduğunu söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını hatırlatmak istiyoruz. Dünyada uyuşturucu ile mücadelesi referans alınan, cezaevlerinde en çok uyuşturucu suçundan tutuklu ve hükümlüsü bulunan bir ülkede hala bu tür ithamları dile getirmenin ardında başka niyetler olduğu açıktır. Kamu görevlilerini tehdit ederek, çiftçiye, işçiye, emekliye, esnafa, işadamına, toplumun her kesimine hakaret ederek iktidara gelebileceğini sananları acı bir tebessümle takip ediyoruz. Kılıçdaroğlu memurları tahrik etmek için diline 3600 ek gösterge meselesini dolamış, habire tekrarlayıp duruyor. Halbuki bu sözü veren biziz. Memur sendikaları ile yapılan son toplu sözleşmeye bu başlığı koyan da biziz. Böylece verdiğimiz sözün hukuki alt yapısını oluşturmaya başlayan yine biziz. Önümüzdeki yılın sonuna kadar bu meselenin çözüleceğini bizzat muhataplarımıza beyan eden yine biziz. Öyleyse bu zat hala neyi konuşup duruyor. Doğrusu bunu ben bilmiyorum” açıklamasında bulundu.

"SORUNLARIN NASIL ÇÖZÜLECEĞİNİ EN İYİ BİZ BİLİYORUZ"
“Kendi aklınca şehitlerden gazilere her kesimi kışkırtmaya çalışan bu kişi hızını alamayıp ülkemizde en çok destek verdiğimiz kesimlerden biri olan çiftçilerimize de bulaşmış. Biz yaptıklarımızı söylüyoruz, bu şahıs ilkokul çocuğu seviyesinde bile olmayan bir mantıkla güya kendince tarım denklemi kuruyor. Söylediği şey, çiftçiyi bugünkü seviyesinin çok gerisine düşüreceğinden haberi bile yok. O derece şuursuz durumda. ‘Yapacağız, edeceğiz’ dediği şeylerin çok daha fazlasının uygulanmakta olduğunu çiftçimiz zaten biliyor. Türkiye’de tarımı stratejik bir sektör olarak belirleyip gerçekten büyük yatırmalar ve desteklerle bugünkü seviyesine biz getirdik. Ülkemizde tarımsal hasılasını geçen yıl 337 milyar liraya, tarım ihracatını da 20 milyar dolara çıkartarak cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine biz ulaştırdık. Sadece bu yıl için verdiğimiz ve vereceğimiz tarım desteklerinin tutarı 24 milyar lirayı buluyor. Hammaddeleri uluslararası piyasalardan temin edildiği için küresel fiyatlamaya tabi gübrenin maliyeti yüzde 187 artarken biz bunu 3/1 azaltarak ülkemize yansıttık. Gübre desteklerini iki kat artırarak, alternatif gübrelerin kullanımına ek destek vererek çiftçimizi bir koruduk. Et, süt ve yem üreticilerimizin fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenmelerini sağlamak için TMO’yu devreye soktuk. Tüm bu gayretlerimiz seviyesinde Türkiye gelişmiş ülkeler dahil pek çok devletin gıda arz güvenliği konusunda endişe yaşadığı bir dönemde gayet rahat bir şekilde geleceğine bakabilmektedir. Hangi alanlara bakarsanız bakın benzer tablolarla karşılaşacaksınız. Bu demek değil ki ülkemizde hiçbir sorun yok, her şey güllük gülistanlık. Yok böyle bir şey. Tabii ki sıkıntılarımız da var. Ama bunların neler olduğunu, hangi sebeplerden kaynaklandığını da, nasıl çözüleceğini de en iyi biz biliyoruz.”


"BİZİM TEK SORUMLU OLDUĞUMUZ MERCİ MİLLETİMİZDİR"
AK Parti teşkilatlarının en önemli özelliğinin tevazu olduğunu ve bundan bir an bile olsun geri durulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim tek sorumlu olduğumuz merci milletimizdir. Bugüne kadar elde ettiğimiz her başarıyı, kazandığımız her mücadeleyi milletimizin desteğine borçluyuz. İktidara geldiğimiz günden beri karşımıza çıkan her engeli yıkıp geçmemizi sağlayan, 15 Temmuz’da çıplak elleri ile tankları durduran, bölgesel ve küresel tüm güç odaklarını hizaya getiren milletin gücünün üstünde bir güç tanımadık tanımıyoruz. Bundan sonra da hedeflerimize yine milletimiz ile birlikte yol yürüyerek, milletimizin gönlündeki yerimizi güçlendirebiliriz. Nice badirelerin üstesinden nasıl Allah’ın yardımı ve milletimizin desteği ile gelmişsek, bugün önümüze gelen sorunları da aynı şekilde aşacağımızdan zerre kadar şüphemiz yok. İşte o ekip burada. İl başkanlarımız, ana kademe, gençlik kolları, il genel meclis üyeleri, tüm belediye başkanlarımız çok yoğun çalışacağız. Durmak yok. İşe rehavet girmemesi gerekir. İşte bunun için her fırsatta teşkilatlarımızın tüm unsurları ile sahada olmaları, dokunmadık ve kazanmadık gönül bırakmamaları gerektiğini söylüyoruz. Eğer bunu başarabilirsek bizim için 2023 sadece daha büyük hedeflere doğru sürecek yolculuğumuzun yeni bir başlangıç noktası anlamı taşır. Benim sizden istediğim şudur; şu gönüllere dokunmak bizim en büyük kazanımımız olacaktır. Hep söylüyorum ya bize gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ordusuyuz ve bu yolculuğa tevazu ordusu olarak devam edeceğiz. AK Parti’nin 20 yıllık geçmişinde bu hiç olmadı. İnşallah bundan sonra da olmayacak” şeklinde konuştu.