Çok Şükür…
Sabah saatlerinde Alacakaya ilçesinde bulunan bir maden ocağında çökme yaşandığı ve üç işçinin göçük altında kaldığı haberleri düştü ulusal ajanslara.
Ardından Elazığ Valiliği açıklama yaptı ve Palu düzeltmesiyle olayı doğruladı. Yoğun bir arama kurtarma çalışmasının ardından göçük altında kalan 4 işçiden biri kendi imkanlarıyla çıkarken, 2 işçi de UMKE ve AFAD ekiplerinin müdahalesi ile çıkarıldı.
Göçük altında kalan son işçi Yunus Aygün de çok şükür ki sağ olarak kurtarıldı.
Öncelikle şehrimize, maden işçilerimize, ailelerine ve çocuklarına çok geçmiş olsun. Rabbim rızkını yüzlerce metre yerin altında arayan insanlarımızı korusun, ailesi ve çocuklarına bağışlasın.
Dünyada da benzer maden faciaları oluyor ama bu durum Türkiye’nin başına daha çok geliyor gibi.
Geçmişte Soma, Zonguldak ve birçok maden ve kömür ocağında yaşanan benzer olaylardan biri de geçtiğimiz günlerde Erzincan’da meydana gelmişti. 10 gün geçmesine rağmen toprak altında kalan 9 işçiye hala ulaşılamadığı gibi arama ve kurtarma çalışmaları da sonlandırılmış durumda.
Tüm bu olaylar da gösteriyor ki ülkemizde iş güvenliği konusuna hala emniyet kemeri takmama ciddiyetsizliği ve duyarsızlığıyla yaklaşılıyor.
Her firmanın çalıştığı ve kendisini denetleyen iş güvenliği firmaları var ama bunlar sonuçta o firmanın da aynı zamanda maaşlı bir elemanı konumundalar.
İş veren firmalar insan hayatı ve iş güvenliği anlamında kendilerine masraf çıkartan ve işini doğru yapan iş güvenliği firmalarıyla anlaşmasını yenilemiyor ve kendilerini sıkmayacak ve fazla masraf ettirmeyecek firmalara yöneliyorlar.
Burada aslında devletin denetleme mekanizması devreye girmeli. Bu amaçla iş güvenliği firmalarını da denetleyecek ve kusurları halinde yetkilerini iptal edecek ya da bir süre cezalı konuma düşürecek bir mekanizmanın olması lazım.
Bizler bu cümleleri yazarken konu ile ilgili haberimizin altına yorum yapan ve haklı olarak bizlere de sitem dolu okurun feryadına duyarsız kalamazdık. Bakın ne yazmış hemşerimiz.
“10 yıl çalıştık sahip çıkmadınız. 21 bin TL’ye çalışıyor bu insanlar. İki lokma ekmek evine götürecek diye canından olacak. Seçim zamanı geldiği için mi koşalım? Kendi menfaattiniz için koşuyorsunuz. Yıllarca sesimizi duymadınız, elin gâvuruna çalıştık. Yazık yazık Alacakaya sahipsiz insanlar yoksul borçlu”
Eyvallah. Okurumuz haklı. Bu konuda medya olarak bizler de kusurluyuz. Keşke iş güvenliği ve insanların hayatları konusunda daha duyarlı olabilseydik.