Çoğu zaman farkında bile olmadığımız  sinsi bir  hastalık Yüksek Tansiyon

Fırat Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali KOBAT, ‘’Yüksek tansiyon çok sık görülen bir hastalık olmasına rağmen çoğu zaman ciddi şikayetlere sebep olmadığı için çoğu hasta hastalığının farkında bile değil’’ dedi.
Prof.Dr.Kobat,“Yüksek tansiyon tanısı maalesef genellikle kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği problemler ortaya çıkınca fark edilmektedir. Kan basıncının 140/90 mmHg’nın üstü yüksek tansiyon olarak kabul edilmektedir. Bu değerler baz alındığında Türkiye’de erişkin toplumun yaklaşık %30’unda yüksek tansiyon mevcuttur. Yani yaklaşık her üç erişkinden biri maalesef yüksek tansiyon hastası ve bu oran yaşın artması ile doğru orantılı olarak artmaktadır.  Yüksek tansiyon; Kalp krizi, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, beyin kanaması ve felce sebep olabilen sinsi ve ciddi bir hastalıktır. Dünya genelinde en sık ölüm sebeplerinden olmasına rağmen yüksek tansiyona özel şikayetler olmadığı için tanı konması gecikmektedir. Yüksek tansiyon hastalarının şikayetleri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, kulakta çınlama, başta dolgunluk hissi gibi şikayetler olmaktadır.”dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ali KOBAT ‘’Ailesinde yüksek tansiyon olan, şeker hastalığı, fazla kilo ve kalp damar hastalığı olanlar başta olmak üzere tüm erişkinlerin belli aralıklarla tansiyonlarını ölçmeleri ve yüksek çıktığı taktirde Aile Hekimi veya ihtiyaç halinde Kardiyoloji polikliniğine başvurmaları gerekmektedir’’ dedi. Erken tanı konulduğu taktirde kalp krizi, kalp yetmezliği, beyin kanaması ve felci ve böbrek yetmezliği gibi birçok ciddi hastalığında önüne de geçilebilir. Türk Kardiyoloji Derneğinin verilerine göre halen Türkiye’de yüksek tansiyonu olan her 100 hastadan 45’i yüksek tansiyon hastası olduğunun farkında bile değil. Erkeklerin neredeyse %60 kadınların %33 yüksek tansiyon hastası olduğundan haberdar değil.
Yüksek Tansiyonum var; Ne yapmalıyım? Yüksek tansiyon tanısı konduktan sonra kalp, böbrek başta olmak üzere herhangi bir organ hasarına sebep olup olmadığı araştırılmalıdır ve ona göre tedavi planı yapılmalıdır. İhtiyaç halinde ilaç başlanmalıdır.”dedi.

Fırat Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali KOBAT, Yaşam tarzı değişikliklerinin ilaç gerekli olsa da olmasa da çok önemli olduğunu belirtti. Tuzun azaltılması, sigaranın kesilmesi, alkolün azaltılması veya kesilmesi, haftada en az 5 gün günde 40 dk egzersiz yapılası yüksek tansiyonun kontrolü için çok gerekli olduğunu belitti. Fazla kilosu olanların kilo vermesi her yüksek tansiyonu olan hastanın mutlaka yapması gereken bir durumdur. Örnek olarak bir kişinin 8-10 kilo vermesi bir tansiyon ilacının etkisi kadar tansiyon düşürdüğünü ifade etti. 
Prof. Dr. Mehmet Ali KOBAT’’ Bu kadar sık ve önemli bir hastalık için; Aralıklı olarak tansiyonunuzu ölçün, yüksek ise hekiminize danışın, yaşam tarzınızı mutlaka değiştirin ve hekiminiz uygun gördüğü taktir de ilacınızı ihmal etmeden kullanın’’ dedi.