Çıkar Bitince…
Son günlerin en çok izlenenleri arasında bir numaraya yerleşen suç örgütü lideri Sedat Peker oldu. Kendi kanalını açıp buradan reklam da alsaydı her halde youtubere nal toplatacak bir paraya da sahip olabilirdi Peker.
İki günde bir yayınladığı videolarla her defasında bir siyasiyi ve bakanı hedef alıyor. Geçmişte kimi ne için karakolda dövdürdüğünü, kimin mekânını bastığını ve ülkesi için hangi fedakârlıklarda(?) bulunduğunu ve tüm bunlara rağmen bugünlerde pelikancılar tarafından itibarsızlaştırılarak saf dışı edilmesini felsefik ve çoğunluğu kulaktan dolma dini terminoloji ile anlatıyor.
Anlattıkları toplumda çok karşılık bulmasa da belirli alanlarda bir sis bulutu oluşturup kendisini ak-pak kılsa da bir nevi kendi hataları ve kanunsuz işlemlerini de ifşa ediyor.
Anlaşılan o ki, kendilerine klasik derin adam süsü vererek, “konuşursam yer yerinden oynar, ben de daha ne bilgiler var” modu ve sadedinde ilerliyor ve bir süre daha ilerleyecek gibi.
Sonuçta menfaati kesilen ve artık kaçak olan ve kaybedeceği bir şeyi kalmayan bir şahıs. Kaybedecek bir şeyi kalmayanın her şeyi yapacağı gerçeği konuşturuyor işte insanı.
Sedat Peker ve benzer isimler çevremizde de var. Hatta Elazığ’da da çok bu tiplerden. Kendisinin özel görevlendirildiğini, devletle direkt bağı olmayan ancak milli güç ve düşüncenin emrinde ve hizmetinde olduklarını ve bu amaçla bazı operasyonel faaliyetlerde bulunduklarını, yurt dışına ve özellikle komşu ülkelerde bazı faaliyetlerde bulunduklarını kimsenin duymaması şartıyla güya sadece size söyleyen ama oturup kalktığı herkese bu kurguları büyük bir gurur ve gizemle anlatan tipler var.
Bu arkadaşlar sözde ülkeyi düşman ve fitne güçlerden koruyor ve kurtarıyorlar. Ama bilmiyorlar ki ülkenin ve sistemin kendini koruyacak güç ve dirayeti var. Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.
