CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol,önemli açıklamalarda bulundu

Konuyla ilgili   Haber Türk Ekranları’nda açıklamalarda bulunan Gürsel EROL,” Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesiyle ve Nezaket kurdigerarı gereği Sayın Başbakanımızı şehrimizde ağırlamak bizim siyaseten de insani olarak ta görevimiz ve hoşgörümüzdür, ayrıca Munzur vadisindeki HES ve Baraj projelerinin durdurulması için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa biz bu bedeli ödemeye razıyız” dedi.

TOPLUMUN  NEZAKETE VE HOŞ GÖRÜYE İHTİYACI VAR

Sunucunun; Ak Parti heyeti sizin Başbakanı karşılamanız nasıl karşıladılar sorusu üzerine şu açıklamalarda bulundu;  Tabi onlarda hayret ettiler, aslında çok doğal bir davranış bu, ama miting sırasında sayın başbakanın mitingdeki konuşmasından biz rahatsız olduk, neden rahatsız olduk, genel başkanımızın görevlendirmesiyle nezaketen biz orada sayın başbakanımızı karşıladık ağırladık, ama Sayın Başbakanımız Tunceli’de Sayın Genel Başkanımızın ismiyle,  genel başkanımızın soyuyla sopuyla ilgili bir yorum yaptı, oysaki biz şunu beklerdik, keşke Sayın Başbakanımız orada genel başkanımıza bir selam gönderseydi, işte bu gün CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilindeyim, burada ben kendisine ve Türkiye’ye selam gönderiyorum demesi daha güzel olurdu, bir nezaket bir hoşgörü olurdu, şu anda toplumun buna ihtiyacı var, toplum inanılmaz gerilmiş şekilde, tansiyonun düşürülmesi lazım, biz siyasetçiler gererek karşıtlık ve gerilim üzerine söylemler yaparak kendi amaçlarımıza ulaşmak yerine toplumun beklentilerine bunu alet etmeden toplumda gerilim ve karşıtlık yaratmadan kendi aralarında kutuplaştırmadan bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizi anlatmamız lazım.

ULUSAL DURUŞ SERGİLEMEMİZ GEREKİYOR

Referandum sürecinde ben sayın başbakanın, sayın cumhurbaşkanın söylemlerini dinliyorum, ülkenin yönetimiyle ilgili bu anayasa paketinin neler getirdiğini neler götüreceğini söylemiyor, yine sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik siyaset yapılıyor, bunlar doğru bir siyaset yapma anlayışı değil, Türkiye’nin her şeyden önce iç ve dış sorunlarımıza karşı, terör sorunlarına karşı, bizim ulusal bir duruş ve nezaket kurdigerarını her anlamda ve alanda gösterebilecek davranışlar sergilememiz lazım, buda en fazla siyaset kurumunun siyasetçilerin ve genel başkanların üzerine düşen görevlerdir.

MUNZUR BİZİM ÖZÜMÜZDÜR

Bektaşiler için Hacı Bektaşi Veli ne ise, Mevleviler için Konya’da Mevlana’nın türbesi ne ise, bizim içinde Munzur vadisi, suyu, çayı, gözeleri bu derece kutsaldır, burası bir inanç merkezidir, bizim talebimiz ideolojik bir talep değil, kutsal değerlerimize sahip çıkmak için vicdani bir taleptir, ve bizim için burası kutsal bir mekandır,  Türkiyede’ki her Tuncelili, her Dersimli,  Munzur babanın ismi geçtiği zaman onun üzerine yemin eden, onun üzerine dualar okur, onun üzerinde adaklar adar, bütün umutları ve beklentilerini Munzur Baba üzerinde yaygınlaştırırlar, kutsal mekanlar vardır, mesela Düzgün Baba’mız vardır, Baba Manzurumuz vardır, Sarı Saltığımız vardır ama Munzur Baba tarih boyunca özgür akmış, özgür akması içinde bedeller ödenmiş, şimdi Munzur çayı üzerinde 4 tane HES projesi 5 tane’de Baraj projesi vardır, bunlar yapıldığı zaman en başta doğa yok olacak, inanç değerlerimiz yok olacak, çünkü Munzur vadisi üzerinde bizim ziyaretlerimiz var, yani adak adadığımız, kurban kestiğimiz, dualar ettiğimiz umut diye gittiğimiz bizim ziyaretlerimiz var, yani Alevi toplumu için Munzur vadisi ve bu inançlar önemlidir.

RAPOR HAZIRLAYIP SUNACAĞIZ

Hükümetimiz hep Alevi açılımı diye Türkiye’de yeni bir bakış açısı diye farklı bir uygulama getirmek istedi ama bir adım atamadı, mesela bu bir adım olabilir, çünkü bu inançlar önemli inançlardır, Tunceli’nin topraklarının %85’i Alevi olarak yaşar, Alevi kültürünün uzun yıllar boyu bozulmadan tarih boyunca devam ettiren tek toplumdur.  Bu anlamda Munzur konusu bizim ve tüm Tunceli’ler için çok önemlidir, ben Sayın Başbakana talebimi ilettim, heyette Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Taner Yıldız’da vardı, Sayın Başbakanımız Taner Yıldız’a talimat verdi bu konuda, kendisine konuyla ilgili bir rapor hazırlanmasını istedi, bizimle birlikte bir rapor hazırlayacak ve Sayın Başbakanımıza sunacak.

MUNZUR BİZİM KUTSAL MEKÂNIMIZDIR

Bu Munzur vadisi ve Tunceli için önemli bir adım, bu benim yani bir Milletvekilinin mücadelesi değil, Tunceli’nin Mücadelesi ve direnişidir, kısacası Munzur özgür akmalıdır, özgür akması içinde bizim katkı vermemiz lazım, ben bunu bir milletvekili olarak yapmıyorum, o toprakların bir evladı olarak yapıyorum, o topraklara karşı vicdani borcumdan dolayı yapıyorum, çünkü bizim için kutsal bir mekândır.

KHK İLE İHRAÇ EDİLEN TUNCELİLER’İN DOSYALARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEK

Türkiye genelinde yaklaşık 250’ye yakın KHK ile bizim kamuda çalışan hemşerilerimiz ihraç edildi, ben bunların mağduriyetlerini Sayın Başbakanımıza anlattım, bunların eğer bir terör örgütüyle gerçekten bir bağı var ise ihraç edilmelerinin yetersiz olduğunuz yargıya da dosyalarının gönderilmesini istedim, ancak sadece bir iddia ile her hangi bir hukuksal done olmadan bu insanlarımız mağdur edilmişse bunları göreve iade edilmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasını istedim, bununla ilgilide önümüzdeki günlerde de bir komisyon kurulacağını ve Tunceli’ye öncelik verileceğinin sözünü aldım, tabi bu konu burada bitmedi ben bunların takipçisi olacağım, Hem Munzur’da Barajlar konusu, hem KHK konusu ile ilgili Sayın Başbakanın bu konuyla ilgili yakın ilgi göstereceğine dair bize sözleri oldu bizlerde bunların takipçisi olacağız, yani bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bunu siyaseten de vicdanen de insani olarak da biz bu değerleri korumak için bu bedeli ödemeye razıyız.