CHP NEDEN BAŞKANLIĞA KARŞI ?
Tek parti döneminden beri tek başına iktidar olamamış bir partiden söz ediyoruz
Tek parti döneminden beri tek başına iktidar olamamış bir partiden söz ediyoruz. Tek parti döneminde de başka parti olmadığı için mecburen iktidarda olan bir parti.
O zamanlar hem Mustafa Kemal hem de İsmet İnönü cumhurbaşkanlığı yaparken aynı anda CHP'nin genel başkanlığını yapıyorlardı. O zamanı eleştirmeyenler kalkmış bugünü eleştirmeye çalışıyorlar. Çok partili hayata geçildiğinden beri iktidar yüzü göremeyen bir parti tabiki bu yeni sistemi istemeyecek. Çünkü parlamenter sistemde zayıf da olsa koalisyon ortağı olma ihtimdigereri vardı. Yeni sistemde iktidar olabilmeleri imkansız. Tüm karın ağrıları da bu zaten. Gerçi koalisyon ortağı oldukları yılları da çok iyi hatırlıyoruz. Ülkeyi batırıp kaçmaktan başka birşey yapmadılar.
Koalisyonlar konusunda sadece CHP'ye yüklenirsek haksızlık etmiş oluruz. Koalisyon dönemlerinde ülke her zaman ya geriledi ya da yerinde saydı.
Aslında 100 yıla yakındır devam eden bir gelenek değişiyor. CHP'liler iktidar olamasalar bile kendilerini siyaset üstü bir devletçi geleneğin temsilcisi olarak görüyorlar. CHP'nin engelleme çabaları iktidar olma hayalinden ziyade devletin sahibi olma hislerini de kaybedecek olmalarındandır. Bu ülkede CHP'nin gösterdiği bir adayın %50 oy alma ihtimali iyimser bir yaklaşımla %1'dir. Cumhuriyetin kurulmasında rol alan asker kökenli kadrolar o zamanki CHP'nin de kadrolarını oluşturuyordu. Şu ana kadar da kendilerini rejimin bekçisi, devletin sahibi, kurucu irade olarak görüyorlar. Yıllardır ülke bu zihniyetten çekti durdu. CHP'nin sırtını dayadığı askeri vesayet hep siyasetin üzerinde gölge oldu. Ülke ne zaman ayağa kalkmaya çalışsa darbe oldu. CHP darbelerin karşısında duramadı. Darbelerde hep rolü oldu. Darbe sonraları iktidardan pay kapmaya çalıştı. Demokrasinin rafa kaldırılmasına göz yumdu. Bir nevi kendi putlarını yediler. Onların bakış açısıyla iktidar olabilmek için, devlete sahip olabilmek için her yol mübahtı. Şimdi bu yeni sistem ile tüm umutları tükeniyor olmalı ki olmadık işler ile yasaların geçmesini engellemeye çalıştılar. Fakat başarılı olamadılar. Şimdi referandum sürecinde HAYIR kampanyaları ile istemedikleri yeni sistemin yürürlüğe girmesini engellemeye çalışacaklar.
Aslında HAYIR cephesinde kimlerin yer aldığına şöyle bir bakacak olursak oyumuzun rengi doğal olarak şekillenecek. Kimler mi var: CHP, HDP, DHKP-C, FETÖ, Ulusalcı ve Kemalistler, Laik ve Seküler kesimler... Bu listeyi daha da çoğaltabiliriz. Ama biz yine de sırf bunlara inat olsun diye referandumda EVET mi diyeceğiz? Tabiki hayır. Biz sistemi iyice anlayıp ülkemiz için hayırlı olup olmadığına bakıp öyle karar vereceğiz. Yoksa 2010 referandumundaki hatalara düşebiliriz. Bu bağlamda AK Parti'nin sistemi iyi bir şekilde tanıtması ve sistemin ayrıntılarını halka iyice anlatması gerekiyor.
Kalın sağlıcakla...