CHP'den tehlikeli çağrı

Geçtiğimiz günlerde “Suç Örgütü Lideri” olmak suçuyla İBB’ye yönelik terör ve yolsuzluk operasyonları kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun emniyetteki işlemleri devam ediyor. İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında sokak çağrısı yapan CHP’nin bu çağrısının ardından Türkiye’de birçok şehirde vatandaşlar sokağa çıkarak tepkilerini gösterirken bazı üniversitelerde de protestolar gerçekleşiyor. Özellikle marjinal grup ve provokatörlerin durumdan vazife çıkararak fırsata çevirme girişimleri nedeniyle Türkiye adeta diken üstünde.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN SOKAK ÇAĞRISI

İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane’de toplanan CHP’lilere seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu çağrıyı yaptı: "İstanbul Valisi Davut Gül'e sesleniyorum. Bu meydanı provoke etme. Bu meydanda biber gazı görmeyeceğim. Bir daha görürsem olacaklardan emniyet müdürü ve vali sorumludur. İl başkanımız valiye ulaştı. Buradaki durumu anlattı. Kendisi de gaz sıkılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi. Bundan sonra kimse CHP'den salonlarda siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklardayız, meydanlardayız. Tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Şiddete bulaşmadan, hak aramak için, söke söke almak için sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun. Evet, sokak çağrısı yapıyorum." dedi.

Bu Habere de Bak

CHP olağanüstü kurultay kararı aldı

ÖZEL’İN ÇAĞRISI SONUCU POLİSE SALDIRILAR

CHP Lideri Özel’in, "Diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun? Evet. Evet. Evet." ifadelerini kullanarak yaptığı sokağa çıkma çağrısının ardından özellikle marjinal grupların sokağa çıkmasıyla gerilim tırmandı. 

Yaşanan olaylar sonrasında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Saraçhane'de düzenlenen izinsiz gösterilerde 6 polisin yaralandığı bilgisini paylaşarak şunları kaydetti: "İstanbul Saraçhane'de bu akşam yapılan gösterilerde 6 polisimiz yaralandı. Ülkemizin huzur ve güvenliğinin teminatı olan kahraman polislerimiz; provokasyonlara karşı büyük bir ferasetle, sabırla, sağduyuyla karşı koymakta, toplumsal olayların nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda örnek bir duruş sergilemektedir. Valimiz, Emniyet Müdürümüz ve polislerimiz halkımızın huzur ve güvenliği için görevlerinin başındalar ve öyle olmaya da devam edecekler. Yaralanan polislerimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.”

BAKAN TUNÇ’TAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA: SOKAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR, KARARLARI DA ETKİLEMEZ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da Özel’in çağrısı sonrası yaşanan olaylar nedeniyle açıklama yaptı. Bakan Tunç, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin temel bir hak olduğunu ancak, yargının sorumluluğunda olan konularla ilgili sokak çağrısı yapmanın yargının vereceği kararları etkilemeyeceğini, bu süreçte herkesin sağduyulu davranması gerektiğini belirterek huzur bozmaya çalışanlara fırsat verilmeyeceğinin altını çizdi.

Bakan Tunç’un açıklamasının tamamı şu şekilde: “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı temel bir haktır. Ancak devam eden adli soruşturmalar üzerinden yapılan sokak çağrıları hukuk dışıdır ve asla kabul edilemez. Yargı makamları tarafından yürütülen soruşturmalarda, yöneltilen suçlamalara cevap verilecek yer sokaklar değil bağımsız ve tarafsız yargıdır. 

Bu süreçte herkes sağduyulu olmalı; özellikle sorumluluk makamında bulunanlar, açıklamalarında daha fazla dikkat ve özen göstermelidir.  Provokatif açıklamalar yaparak ya da yargıyı tehdit ederek gerçekleri değiştirmek mümkün değildir. Yargı mensupları kararlarını verirken hiçbir yerden talimat almadıkları gibi sokaktan da etkilenmez, yalnızca dosya kapsamına göre karar verir.

Soruşturma tamamlandığında dosyanın içeriği, iddialar, savunmalar ve deliller tüm şeffaflığıyla kamuoyunun bilgisine sunulacak, maddi gerçek iddialarıyla ve savunmalarıyla net bir şekilde ortaya çıkacaktır. 

Toplanan deliller ışığında kararı bağımsız ve tarafsız yargı verecektir ve bu kararlara karşı hak arama yolları sonuna kadar açık ve hukuk düzenimiz içerisinde denetime tabidir.  Bu süreçte peşin hüküm vermeden sükûnetle soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir. Vatandaşlarımızı polislerimizle karşı karşıya getirmenin, provokasyonlarla sokakları karıştırmanın hiç kimseye bir faydası yoktur. Milletimizin huzurunu bozmak isteyenlere asla fırsat verilmeyecektir.”

ÖZEL’DEN SKANDAL ÇAĞRI: YIKIN GEÇİN

İçişleri ve Adalet Bakanlarının açıklamalarına rağmen Özgür Özel Sokak çağrısını skandal ifadeler kullanarak bir kez daha yeniledi. “Beylikdüzü Belediyesi önünde yaptığı konuşmada bugün akşam iftardan sonra vatandaşları sokağa çağıran Özel, "Bütün Türkiye'yi bugün iftardan sonra yapacağımız mitinglere, meydanlara, sokaklara davet ediyorum. Önümüze kanuna aykırı emirle set çeken varsa polise zarar vermeden yıkın geçin, yıkın geçin" ifadelerine yer verdi.

ELAZIĞ’DA DA YÜRÜYÜŞ DÜZENLENDİ

CHP liderinin sokak çağrıları sonrasında birçok şehirde olduğu gibi Elazığ’da da yürüyüş düzenlendi. CHP Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen yürüyüş Hozat Garajı önünde başlayarak eski öğretmenevi önünde basın açıklaması yapılarak tamamlandı. “Hükümet İstifa” sloganlarının da atıldığı yürüyüş neyse ki herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan tamamlandı. 

PROVOKASYONLARA DİKKAT

Uzmanlar, yürüyüş ve gösterilerin temel haklar olduğunu ancak böylesi durumlarda provokasyon amacı taşıyan kişi ve grupların manipülasyon alanları olduğuna dikkat çekerek özellikle gençleri dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. 

Türkiye’nin yakın bir geçmişte yaşadığı olaylara ve bu olayların günümüze kadar uzanan kötü etkilerine dikkat çeken uzmanlar nihai kararın yargı tarafından verilmesi sürecine kadar sağduyulu ve dikkatli olunmasında fayda olduğunu ısrarla vurguluyor.

CHP, HÜKÜMET VE ERDOĞAN KARŞITLIĞINI BU OLAY ÜZERİNDEN TEHLİKELİ BOYUTLARA TAŞIMAMALI

CHP’nin de bu süreçte üzerine büyük bir yük düştüğüne dikkat çeken uzmanlar, yargı tarafından verilecek kararlar varken sürecin muhalif bakış açısıyla Erdoğan ve Hükümet düşmanlığına çevrilmesinin tehlikeli bir durum olduğuna dikkat çekerken, her iki tarafın da bu ülkede yaşayan vatandaşların oylarıyla seçildiğini, yargının çerçevesinde olan bir durumu siyasete çekmenin bu ülkeye hiçbir fayda sağlamayacağını ve  yargıya intikal etmiş bir durumdan siyasi çıkar sağlamanın yanlış olacağının altını çiziyorlar.