Çevre Şehircilik, Kamuda Tasarrufu Yüzde Sıfır Kırım Anlamış
24 Ocak 2020 ve 6 Şubat 2023 depremleri sonrası hak sahiplerine konut üretmekle görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı TOKİ marifetiyle çok sayıda konutu yaptı ve teslim etti.
Bir süre sonra devreye TOKİ ile birlikte Bakanlığın Yapı Kontrol Daire Başkanlığı da girdi ve bu Genel Müdürlük kendi hazırladığı şartnamelerle davetiye usulü ihaleler dağıtmaya başladı.
Ama ne ihale ne ihale… Özellikle çelik köy evlerinin ihalesini yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Daire Başkanlığı, birçok illerde ihaleleri 100’er konut halinde bölerken Elazığ’da 200 ve 300 konut olarak çıkıyor.
Yine bu kurum, Elazığ’daki ihalelerde yerli firmaları kapıştırıp yüzde 30 kırımla ihale sonuçlandırırken yerli, olmayan firmalara verdiği davetiyeli ihalelerin yüzde sıfır kırımla gitmesini sağlıyor. Bununla ilgili hesaplamalar yapan uzmanlar ilginç bir tablo ortaya koyuyorlar.
İlimizde inşa edilmek üzere yapılan köy evleri ihalelerinde, 200 konut yapımı işi için en uygun teklif 457.654.321 TL verilirken, 300 konut için bir ihalede en uygun teklif 913.191.095 TL, bir başka ihalede ise 909.800.000 TL veriliyor.
Bu fiyatlarla birlikte birim fiyat bağlamında verilen tekliflerde büyük bir farklılık olduğu görülüyor. Bu tabloya göre; 200 konut yapımı için verilen teklifte bir konutun fiyatı 2 Milyon 280 Bin TL olurken, 300 konut yapımı için verilen tekliflerde bir konutun fiyatı 3 Milyon 043 Bin TL oluyor. Aynı iş, aynı malzeme, aynı şehir ama her bir konut fiyatı arasında yaklaşık 800 bin TL var. İhalelerde aynı iş için verilen farklı fiyat teklifleri dikkate alındığında 300 konut için verilen tekliflerde toplamda devlet 450 Milyon TL dolayında zarara uğruyor. Hem de sadece bir ihalede.
Bu durum; “Ne yapalım her ihale kendi içinde ve gelen tekliflerle değerlendirilir” savunmasının yapılamayacağı kadar aleni kamu zararının oluştuğu ve bile bile göz yumulduğu bir yanlıştır.
Bizlerin gördüğü bu yanlışı Bakanlıktaki duyarlı yetkililer görmüyor mu? Sayıştay görmüyor mu? Her şeyden önemlisi Cumhurbaşkanlığı Teftiş Kurulu görmüyor mu? Görüyorlarsa neden bu yanlışa dur diyecek bir dirayet göstermiyorlar. Kimin parasını kime veriyorsunuz beyler.
İşin ilginç yanı ise il dışından firmaların davet edildiği ihalelerin yüzde sıfır kırımla gitmesi. Ve yine ilginç olan bir başka şey ise bu ihaleye giren 6-7 firmanın birbirlerine milyon değil bin TL aralıklı yakın fiyatlar vermesi.
Az çok ihaleden ve ihale mantığından, hele hele bu ihalenin davetiye usulüyle yapıldığını ve sadece birkaç firmaya davetiye gittiğini ve onların da hangi firma olduğunu bilenler, sistemin nasıl çalıştığını çok iyi bilirler. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok.
Kamu adına diyoruz, Elazığlı firmaların katıldığı ihaleler yüzde 30 kırımla giderken yabancı firmaların katıldığı aynı işlerin ihalesi nasıl olur da yüzde 0.28 kırımla gider. Birileri bize bunu teknik, ihale yönetmeliği ve şartları açısından değil, akli ve vicdani olarak açıklasın.
Elazığ Valiliğinin yapılan bu ihalelerle ilgili yazılanları ve yapılan haberleri gerekçe gösterip ihalelerin iptali için Bakanlığa yazı yazması ve şehirde bunun izahını yapmakta zorlandıklarını iletmesi lazım.
Elazığ Valisi Ömer Toraman’ın da bu konuda hassas olduğunu biliyoruz. Bakanlığın yaptığı hatanın Valiliği zan altında bırakması bile ihalenin iptal edilme gerekçesi olmalı.