Çare geriye yaslanmak mı?

Bordo-Beyazlı temsilcimiz Elazığspor, ligin 10. Haftasında kendi evinde ağırladığı Ankara Demirspor'u 3-2 mağlup ederek gol düellosunu kazanan taraf oldu. Her ne kadar büyük bir sevinç yaşasak da bu maçın bize anlattığı çok şey var. Gelin birlikte bakalım.

Çare geriye yaslanmak mı?

2. Hafta deplasmanda Derince mücadelesinde erken yenen 1 kırmızı kart ve son dakikalarda yediğimiz 1 golle 1 puana razı olduğumuz maçı saymazsak lige iyi bir başlangıç yapan Elazığspor’umuz bu başarısıyla sadece Elazığ’da değil tüm ülkedeki spor kamuoyunda dikkatleri üzerine çekti. Dünya devleriyle kıyaslanan temsilcimiz namağlup serisini kendi evinde ligin şu andaki lideri Menemenspor karşısında aldığı 0-3’lük ağır yenilgiyle kaybetti.

UYARI VEREN MAÇLAR

Menemen maçının hemen ardından Aksaray deplasmanında da 1-0 kaybeden takımımız liderlik yolunda büyük darbe almış oldu. Her şeyin yeniden düzeldiğine inandığımız 5-0’lık Arnavutköy Belediyespor maçından sonra deplasmanda Erbaaspor karşısında yine son dakika golüyle bıraktığımız 2 puan ise bir şeylerin yanlış olduğunu net bir şekilde göstermiş oldu.

ANKARA DEMİRSPOR MAÇI NE ANLATIYOR?

Fikstürü geçtiğimiz birkaç maça oranla daha da rahatlayacak olan temsilcimizin şu anda açık ara lider olmasının önünde hiçbir engel bulunmuyordu.

Ankara Demirspor maçı da bunu net bir şekilde gösteriyor. Zor bir deplasman takımına karşı bariz hakem hatalarıyla ve aynı şutu aynı yerden 100 defa gelse sadece bir tanesinin gol olacağı bir duran top gölüyle geriye düşsek de baskılı ve takımımıza yakışan oyun anlayışıyla önce beraberliği daha sonra üstünlüğü yakaladık.

Ancak daha 60. dakikada takımın tamamen geri yaslanması, oyuncuların zaman geçirmeye yönelik hareketleri 45 dakikada 2. kez net bir şekilde kalemize gelen ve ilk kullandığı korneri gole çeviren rakibe karşı işimizi yine şansa bırakmış oldu.

Yenilen 2. Golün ardından yine kendi futbolunu sahaya yansıtan takımımız neyse ki 3. Golü buldu ama rahat kazanabileceğimiz bir maçta böylesi bir duruma neden düşüldüğüne maçı izleyen hiç kimse anlam veremedi.

YENİHAYAT BUNLARI DEĞERLENDİRMELİ

Sezon başında yine kimsenin bilmediği bir şekilde Elazığspor’un şampiyonluğundaki en büyük pay sahiplerinden biri olan Hakan Canbazoğlu ve bu ligde de iş yapabilme kapasitesi yüksek olan forvet Bahattin Köse’nin yine bu isimlere eklenebilecek Mesut Saray’ın takımdan gönderilmesi, bunların yerini dolduracak transferlerin yapılmaması, Teknik Direktör Bülent Yenihayat’ın kendisine her seferinde bu soru sorulduğunda ihtiyaç olmadığını ısrarla vurgulaması bugün gelinen noktanın en büyük sebepleri olarak görülüyor.

Aynı zamanda takımın öne geçtiği birçok maçta daha maçın bitmesine 30-40 dakikalık süreler kala baskılı ve etkili oyununu bir anda keserek geriye yaslanılması, verim alınamayan oyuncuların değiştirilmesinde geç kalınması, öne geçtiğimiz maçlarda skorun korunamaması yine puan kayıplarında önemli sebeplerin başında geliyor.

Yönetimin transferdeki bu hatalarının ne kadar pahalıya patladığını görüp ders çıkarması, Teknik Direktör Yenihayat’ın da bu politikaları savunup Menemenspor yenilgisini yenilmezlik serisine bağlamasının bir fayda getirmeyeceğini görmesi, her maçı final gibi düşünüp uygulamasının faydalı olacağını görmesi şampiyonluk yolunda elimizi rahatlatacaktır.

HEDEF ŞAMPİYONLUK OLMALI

Elazığspor’un 7’den 70’e herkesin gönül verdiği sadece bir futbol kulübü değil bir yaşam tarzı olduğu bilinirken, taraftarın ve taraftar gruplarının sözlerine kulak verilmeli, ara transfer döneminde eksiklikler giderilmeli, yapılan her işlem kamuoyuna açık ve net bir şekilde anlatılmalı ve hedef geriye kalan tüm maçların kazanılarak Play Off riski olmadan lider olarak bir üst lige çıkmak olmalı. Bunun için yeni bir kenetlenme şart ise artık yönetim bu sorumluluğu almalı ve tüm çevreleri aksiyon almaya davet etmelidir.