CAHİLİN DEDİKODUSU BU KADAR OLUR!

Fark ettiniz mi, bilmiyorum

CAHİLİN DEDİKODUSU BU KADAR OLUR!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fark ettiniz mi, bilmiyorum. Çok uzun zamandır Belediye hakkında yazı yazmıyorum. Kasıtlı olduğuna emin olabilirsiniz!

            Yazı yazmamamın sebepleri elbette ki var. Gün gelir, bu konuya da gireriz. Saplantılı bir adam değilim. Bir ağacın yaprağını bile altı ay yazacak kadar kalemime güvenirim! Bana malzeme bitmez. Tutup her gün aynı türküyü söylemem…

            Elazığ Belediyesinin icraatlarının eleştirilmesinden daha doğal bir şey olamaz. Yerel yöneticilerimizin ve siyasilerimizin eleştiriye tahammülü konusunda tereddütlerim olmakla birlikte, eleştiri hepimizin hakkıdır.

            Bu sebepledir ki, Belediyeyi veya başka kurumları eleştirenler saygıyı fazlasıyla hak ediyor. Tabii ki ortaya doğru argümanlar koymak kaydıyla. Muhatapları çıkar cevap verir.

            Ama maalesef şehrimizde eleştirinin yerini iftira almış durumda. Utanmadan, yüzümüz kızarmadan insanları karalıyoruz, iftira atıyoruz…

            6-7 ay kadar önce bir efsane yaratılmaya çalışıldı. Birileri Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın FETÖ’cü olduğunu ispatlamaya çalışıyordu. Hatırlayın, o zaman bu topa girmiştim.

            Dediğim gibi, Belediyenin icraatlarına yapılan eleştiriler umurumda değil. Muhatap değilim ki cevap vereyim. Ama iftiranın, haysiyetli vicdanlar karşısında tepki görmesi gerekir.

            O dönem yazılarımın etkili olduğunu zannediyorum. Konu kapanmıştı. Sonra gördük ki, kapanmamış, sadece rafa kaldırılmış.

            Konu tekrar tedavüle sokulmuştu. FETÖ’ye ek olarak, Yanılmaz’ın 15 Temmuzda ortalıkta olmadığı iddia ediliyordu. Hatta ispat isteyenler, aksi yönde delil sunulması halinde özür dilemeye bile hazırdı! Konunun tekrar gündeme getirilmesinde rahmetli kahraman Ömer Halis Demir’in babası alçakça kullanılıyordu! Şehidimizin babasının Elazığ’a gelmesi bir kahramana duyulan vefanın göstergesi olmaktan çıkıp, iftira kampanyalarının fırına verilmesine zemin hazırlamaya dönmüştü.

            Şehidimiz adına önce üzülmüştüm, sonra da şehrim adına utanmıştım!

            Ve ben yine o dönem, iftira karşısında vicdanlı bir duruş sergilemek adına yazılar yazmıştım. Yetmemiş, sosyal medya hesabımdan 15 Temmuz gecesi Kanal 23’e bağlanan Yanılmaz’ın videosunu yayınlamıştım.

            Normal bir insanı intihara sürükleyecek bu delillerden sonra gördük ki meğer muhatapları kuluçkaya yatmış!

            Neyse, bu sefer kesin bitti derken son hafta bir yaygara koptu ki, aman Allah’ım! Zannedersiniz ABD Fetullah’ı Türkiye’ye iade etmiş!

            Arayan arayana, telefon hiç susmuyor…

            “Duydun mu, Yanılmaz Ankara’da FETÖ’den gözaltına alınmış.

            Mali şube Yanılmaz’ı üç gün gözaltına almış, daha sonra duyulmasın ve de 23 Nisan programlarına katılsın diye serbest bırakmış. (O gün Mücahit Bey Elazığ’da bile değildi!)

            Yanılmaz’ı gözaltından Numan Kurtulmuş kurtarmış…”

                Sonra ne oldu peki? Sayın Yanılmaz geçtiğimiz Salı günü Kanal 23’te İbrahim Menengiç Hocanın Detay Haber isimli programına konuk oldu. Müfterilere demediğini bırakmadı. İyi de etti.

            Başkan aylardır sürekli olarak gözaltına alınıyor ama ne hikmetse bizim çapsız müfterilerden başka konuyu bilen yok! Koca bir ilin Belediye Başkanı defalarca gözaltına alınır da, Türkiye’de gündem olmaz mı?

            Mücahit Yanılmaz’ı sevmeye bilirsiniz, başarısız bulabilirsiniz… Herkes meşrebine göre değerlendirir. Ama ömrünün tamamını Milli Görüşün içinde aktif bir şekilde geçirmiş bir insana FETÖ’cü derseniz, sadece sefil beyninizin çapını ortaya koymuş olursunuz, hepsi bu!

*****

            Mücahit Beyin en büyük şansı bu çapsız, yeteneksiz, cahil müfteriler! Emin olun, vdigera. İspatlayayım da görün…

            Mücahit Yanılmaz’ın Belediye Başkanlığı profili bazı kesimler tarafından eleştiriliyor. Haklılar mı? Hizmetleri ve muhatabını nasıl değerlendirdiğinize göre değişir.

            Sürekli olarak Facebook’ta canlı yayın yapması, bindiği araba, bir yere gittiğindeki kalabalığın oluşturduğu şatafat algısı… Kabul edelim, bu meseleler toplumda hoş karşılanmıyor. Biz sade hayatlar yaşayan insanları severiz.

            “Bırak bunları, yolsuzluktan haber ver, kendisine menfaat sağlayıp sağlamadığından bahset.” diyenler olacaktır. Başkanın kendisine bir menfaat sağladığına dair tek bir iddia var mı? Yok…

            Peki Başkan en önemli meselede bile güven telkin ediyorsa, eleştiriler nerden çıkıyor? Yukarıda saydığım sebeplerin oluşturduğu profilin yarattığı algıdan oluşuyor. Başka sebep yok…

            Ha, vekillerle uyumu, ilin Valisi ile sorunları ne kadar paylaştığı muhataplarını ilgilendirir. Benim bu topa girmem sübjektif yorumumun ötesine geçmez. Kapalı kapıların arkasında ne konuşulduğunu bilmem! Kamuoyunda iken hep bir uyumdan bahsediyorlar. Demek ki durumdan memnunlar!

            Yakınları Mücahit Beyi algı konusunda uyarıyor mudur, bilemem. Okyanusu geçerken derede boğulmamak lazım derim, hepsi bu kadar… Benim ki hakiki dost gözlemidir. Yanılıyor olabilirim de. Tartışmaya, varsa hatamı kabul etmeye hazırım…

            Müfteriler; doğru eleştirileri gündeme getirmek, belediyenin hizmetlerinden kaynaklanan aksaklıkları tartışmak yerine FETÖ zırvalarını fısıltı gazetesinde tedavüle koydukları için… Düşünen insanlar şu sonucu çıkartıyor:

            “Demek ki Başkan başarılı, en önemlisi de dürüst. Bir şey bulamadığınız için iftira atıyorsunuz…”

            Böylelikle bu çapsızlar yüzünden eksiklikler de arada kaynayıp gidiyor. Şehrin sorunlarını doğru düzgün konuşamıyoruz… Zaten hep böyle olmuyor mu?

*****

            Yazı konumuzun özetine gelince…

            Mücahit Yanılmaz asla FETÖ’cü değildir. İddia eden alçaktır, haysiyetsizdir, müfteridir…

            Mücahit Yanılmaz asla gözaltına alınmamıştır. Hemen hemen her saatini Facebook’ta canlı yayından izlediğimiz birisi nasıl olur da üç gün gözaltına alınır ki?(!) Öyle değil mi?

            Bakın, iddianın cevabı ne kadar da basitmiş!

            Adamlar hem müfteri, hem de beyinsiz!

            Ha unutmadan, bir de cahiller!