BUNLAR KOMEDİ FİLMLERİ Mİ?

Geçen hafta Magazin Rezaletine dikkat çekmiştik. Bu hafta da son yıllarda yapılan sinema filmlerinden bazılarının kültürümüzü, inancımızı, insanımızı nasıl aşağıladığına, nasıl küçük düşürdüğüne dikkat çekelim.

Bildiğiniz gibi son haftaların en çok konuşulan konularından biri PKK sempatizanı olduğu iddia edilen ve işi doğrudan sinema filmi yapmak olmayan daha çok müzisyen olarak bilinen birinin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği Vezir Parmağı adlı film oldu. Film Osmanlı dönemini sözüm ona ele almış. Medyadan öğrendiğimiz kadarıyla filmin konusu, ülkenin farklı bölgelerinden gelmiş, farklı kültürlerde yetişmiş beş hamal, savaşa katılacakları söylenerek pazardan seçilir. Ancak gerçek öyle değildir, bu hamdigerarın savaşta eşini, babasını veya çocuğunu  kaybetmiş kadınlarla evlendirilmesinin planlandığı bir kurgu üzerine kurulmuştur. Aslında belki trajik ve masum bir konu olarak işlenmesi gereken konu ne yazık ki filmin yapımcısı tarafından büyük bir rezalete dönüştürülerek kültürümüz ve inancımızla dalga geçen bir konu haline getiriliyor. Filmi izleyenlerin ortak eleştirisi aşağı yukarı aşağıdaki eleştiri gibi.

“ Filmden az önce çıktım ve sıcağı sıcağına yazayım istedim. Öncelikle filmi bitirecek kadar dayanamadım ve ikinci kısmın ortalarında (hayatımda ilk defa) salondan çıktım. Konusu nerdeyse olmayan zekadan uzak Recep İvedik espirileriyle bezeli, aynı repliklerin tekrar tekrar döndüğü, güzel manzaralardan ibaret bir film. Bana göre Mahzun Kımızıgül'ün en kötü filmi New York'ta 5 Minare idi ama bu film ondan daha da kötü. Tebessüm bile edemedim. Paranıza ve vaktinize yazık olur, sakın izlemeyin derim. Bunlar tabi ki benim fikrim”

Filmi izlemeden de eleştiri yapılır mı diye sormayın filmin fragmanını izleyin filmin tamamının izlenmeden de eleştiri yapılacağını en azından bu film için göreceksiniz. Bendeniz filmin fragmanını izledim. Filmin fragmanının neredeyse tamamı erotizm içerikliydi. Tabii ki burada mesele filmin işleniş biçimi, yani kültürel değerlerimizin, inançlarımızın, ahlaki kriterlerimizin ayaklar altına alınmasıdır. Yoksa filmi yapan kişi kendi şahsıyla müsemma her türlü berbat filmi yapabilir buna diyeceğimiz bir şey yok.

Yine Vezir Parmağı filmi kadar bir diğer berbat film de Recep İvedik serileridir. Recep İvedik filmi; bulduğu parayı sahibine verme erdemini kaybetmeyen saf Anadolu gencini, hem davranış hem de fiziksel bakımdan adetaayılaştırarak sunmaya çalışan bir film. Bu, esasında neseplerinde karışıklıklar olan bazı çevrelerin oldukça hoşuna gitmiş olmalı ki “Recep İvedik” gibi komediden eser olmayan abuk sabuk filmi, Türkiye’de bugüne kadar en çok hasılat yapan ve en çok seyirciye ulaşan film olarak takdim etme gayreti içerisine girdiler. Hiçbir Türk, bu filmin kahramanı olarak sunulan Anadolu’nun saf ve temiz gencinin, bu kadar kaba ve abuk sabuk davranışlar sergileyen, ağzını küfürle açan küfürle kapayan biri olarak görmemiştir. Bu, olsa olsa bu filmi yapan ve medyada öven insanların karakterlerinden alıntılardır

Tabii burada dikkat çekilmesi gereken şey tıpkı magazin programlarında olduğu gibi ülkemizde yapılan bazı sinema filmlerinin de milletimizin dokusunu bozmaya yönelik olmasıdır. Adeta bir yerlerden yönetiliyormuş gibi çok yönlü bir saldırı ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek isteriz. Belki abartılı bulabilirsiniz. Ancak ülkemizin yaşadığı toplumsal ekonomik ve siyasi süreci dikkate alırsak bazı hususlar daha net anlaşılır diye düşünüyoruz.