BU TALEP YAKIŞMADI…
15 Temmuz hain darbesinin akabinde 30 gün süren demokrasi nöbetlerinden birindeyiz. Gazeteci arkadaşlarla muhabbet ederken şahsen tanımadığım ama tanıyan arkadaşların okul müdürü diye tanıştırdıkları bir ağabeyimiz bir anısını anlattı. Ben de sizinle paylaşalım.
Olay Elazığ’da bir lisede yaşanıyor. Bulunduğu alan olarak biraz sıkıntılı öğrencilerin öğrenim gördüğü lisedeki gençleri kazanmayı kafasına koyan idealist bir öğretmenimiz sosyal faaliyetler yapmaya karar vermiş.
Düğünlerde, resmi kutlama ve özel günlerde sıklıkla gösteri yapan ve bunu yaparken de az da olsa para kazanıp harçlıklarını çıkarsınlar diye öğrencilerden oluşan bir semazen ekibi kurmuş.
Çocuklar büyük bir aşk ve şevk ile başladıkları semazen eğitimlerinde hızlıca yol alıp programlara çıkmaya bile başlamışlar.
Konunun Mevlana olduğu her bir okul programına, millî eğitim ve valilik programlarına davet edilmeye başlanmışlar.
Her şey istedikleri gibi ve beklemedikleri kadar hızlı gelişiyormuş..
Günün birinde bir resmi programa davet edilmişler ve oldukça beğeni almışlar. Dönemin Valisi Muammer Muşmal da gösteri sonrası hem öğrencileri hem de bu çalışmayı hayata geçiren öğretmene teşekkür ederek tebriklerini bizzat iletmiş.
Öğrenciler önemli ve güzel bir şeyi başarmanın mutluluğuyla valiye teşekkür ederken, bu projenin kahramanı olan öğretmenimiz, bu ortamın güzelliğini ve naifliğini değerlendirerek saf ve samimi duygu ve iyi niyetle Vali Muşmal’dan şöyle bir talepte bulunmuş:
“Sayın Valim biliyorsunuz öğrencilerimiz semazen dönerken zemin önemli. Zaman zaman halı serilmiş ya da dönmeye pek elverişli olmayan beton ve toprak zeminlere denk geliyoruz. Bu sorunun giderilmesi için sizden 4 metre bir plastik muşamba istiyoruz”
Vali Muşmal, bir öğretmene bir öğrencilere bakmış ve şu tarihi cümleyi kurmuş. “İlin valisini buldun ve isteye isteye validen muşamba mı istedin. Bunu okul müdüründen iste. Benden daha büyük şeyler iste hocam. Bu talep valiye iletilecek bir talep değil”.
Peki, şimdi doktor Ahmet abinin repliğiyle “ne alaka” der dediğinizi duyar gibiyim.
Alaka şu:
Malum Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kömürhan Köprüsü ve tünellerini açmak amacıyla cumartesi günü ilimize gelmişti.
Açılışa Elazığ ve Malatya valileri, Belediye Başkanları ve iki ilin milletvekili ve teşkilat mensupları katılmıştı. Her iki ilin MHP il Başkanları da açılış töreninde hazır bulunmuştu.
Bakan Karaismailoğlu’nun katıldığı açılış programı ardından Elazığ Valisi Erkaya Yırık, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Köprüsü açılışı için, ilimizi teşrif eden, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’mız Sayın Adil Karaismailoğlu’na köy ve konteyner kent başta olmak üzere, internet ve altyapı eksikliğini arz etme fırsatı buldum”
Şimdi kurdunuz mu alakayı? Sorun vardır, bir kurumda, sorun vardır ilçede, sorun vardır ilde çözülür. İlde çözülemeyen sorunların adresi haklı ve doğal olarak Ankara’dır ve bakanlardır.
İlimizde konteyner kent ve bazı yerleşim birimlerinde yaşanan internet problemi bakana iletilecek bir sorun mudur, yoksa ilde çok basit çözülecek bir konu mudur?
İşte alın size cevabı:
https://www.elazighakimiyethaber.com/hakimiyet-gundeme-getirdi-koyun-internet-sorunu-cozuldu/46758/ adresindeki 26 Ekim 2020 tarihli Hakimiyet haberini birlikte okuyalım:
“İnternet çekmediği için öğrencilerin sorun yaşadığı köylerden biri de merkeze bağlı Alatarla köyüydü. 300’ye yakın nüfusa sahip köy de bulunan 25’den fazla öğrenci, internet olmadığı için EBA-TV’ye bağlanamıyordu. Ders saatinde köyün yüksek tepelerine giderek internetin çektiği yerlerde ders çalışan öğrenciler, bu yorucu durumdan kurtulmak için yetkililerden yardım bekliyordu.
Hakimiyet Gazetesi’nin gündeme taşıdığı haberin ardından MİSAŞ Marketler Zinciri Yönetimi köydeki internet sorununu çözdü. Pandemi dolayısıyla EBA TV üzerinden yürütülen uzaktan eğitim derslerine giremeyen öğrencilerin talebine sessiz kalmayan KÜÜM Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Sunguroğlu, köye internet bağlantı noktası kurdurdu.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Alatarla Köyü Muhtarı Nusret Özfidan,“Köydeki internet sorununu Elazığ Hakimiyet Gazetesine bildirmiştik. Saolsunlar sorunumuzu gündeme getirdiler.Bunun üzerine MİSAŞ Marketler Zinciri ve Aytunç Sunguroğlu bey, bize yardımcı oldu. Köyümüzün camisine internet bağlantı noktası kurdurdu.Artık öğrencilerimiz cami de internete bağlanarak derslerini yapabiliyorlar.Ben özellikle Hakimiyet Gazetesine ve Aytunç Sunguroğlu’na teşekkür ediyorum.”dedi.
Şimdi biz bu aciz halimizle ve sırf bir gazeteci duyarlılığı ile bir köydeki internet sorununu hayırsever iş insanlarımızın da destekleri ile çözerken, tüm kurumların emrinde olduğu ve bir talimatına baktığı bir ilin valisinin çözümü kolay böylesine bir problemi Bakana aktarması ve bunu paylaşması doğru olur mu?
Sayın valimizin çok iyi niyetli, çok samimi ve gayretli olduğuna inanıyoruz. Ancak Bakan ziyaretleri gibi önemli fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilecek bir çalışma ekibi ve bürokrat yetersizliğini görüyoruz.
Biz ve tüm şehir halkı Sayın Valimizden, belirli dönemlerde kilometrelerce uzayan araç kuyruklarını ve bu bölgeye katacağı katkıları ihtiva eden bir dosya ile Sayın Bakandan Pertek köprüsünü talep etmesini arzu ederdik. Bir valiye uygun düşen de halkımızın gönlüne taht kuran davranış ve talep bu olurdu..
Sayın Valimizin çok iyi niyetli, çok samimi ve gayretli olduğuna inanıyoruz. Ancak Bakan ziyaretleri gibi önemli fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilecek bir çalışma ekibi ve bürokrat yetersizliğini görüyoruz.
Biz ve tüm şehir halkı Sayın Valimizden, belirli dönemlerde kilometrelerce uzayan araç kuyruklarını ve bu bölgeye katacağı katkıları ihtiva eden bir dosya ile Sayın Bakandan Pertek Köprüsü'nü talep etmesini arzu ederdik. Bir valiye uygun düşen de halkımızın gönlüne taht kuran davranış ve talep bu olurdu..
Ancak Sayın Valimizin bizlerin bekletilerinden oldukça uzak düşen Bakan’dan neler talep ettiğine dair paylaşımında bir doğru var ki onu da yarına bırakalım.