BU KADARINA DA PES ARTIK..!
24 OCAK DEPREMİNDEN SONRA DEVLETİMİZ CUMHURBAŞKANI BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM GÜCÜ VE KURUMLARIYLA İLİMİZE KOŞARKEN, ŞEHRİN YENİDEN İNŞASI VE İMARI NOKTASINDA VATANDAŞLARA ÇIKARTILAN ZORLUK VE YIKILAN EVLERİNİN YERİNE YAPILACAK OLAN DAHA KÜÇÜK VE SIRADAN TOKİ EVLERİ İÇİN İSTENEN YÜKLÜ MİKTARDAKİ BEDELE RAĞMEN, GİRESUN DERELİ'DE YAŞANAN SEL MAĞDURLARI İÇİN HER HANEYE KARŞILIKSIZ 50 BİN TL HİBE VE ESNAFA 100 BİN KREDİ VERİLMESİ HÜKÜMETİN ELAZIĞ'A BAKIŞINI VE ÇİFTE STANDARDINI ORTAYA KOYDU
24 Ocak tarihinde ilimizde yaşanan 6.8 şiddetindeki depremin ardından ilk saatlerden itibaren halkımızın yanı başında olan devlet erkânı ve tüm kurumlarının çalışmaları takdir görmüştü.
Deprem sonrası enkazın ortadan kaldırılması ve sonrasında şehrin muhtelif mahallelerinde ağır hasarlı olması sebebiyle yıkılan ve yerlerine TOKİ tarafından konut yapılacağının cumhurbaşkanı ve bakanlarca ifade edilmesi de teselli olarak halkımızı mutlu kılmıştı.
Zaman ilerleyip de depremde evi yıkılan ya da ağır ve orta hasarlı olduğu için yıkılan evlerinin yerine yapılacak evlerin hem mimari planı, hem küçüklüğü hem de kullanışlı olmaması, buna karşılık kendi evinin ve arsasının gitmesine rağmen kendisine yüklü miktarda bir bedel ile yeni bir ev verilecek olması gerçeği karşısında bir kez daha yıkılan vatandaş, yeni bir eve, yeni bir ev alacak bir bedelle ulaşacak olmasının şokunu yaşadı.
YETKİLİLER İLGİSİZ, BÜROKRATLAR BECERİKSİZ
Tüm olumsuzluklarına ve vatandaşı ciddi anlamda mağdur edecek bir sürecin yürütülmesi ve vatandaşın mağduriyetlerini en aza indirme noktasında siyasiler ve yöneticilerin ilgisizliği ile bürokratların beceriksizlikleri birleşince tam bir kaos yaşandı.
Evi yıkılan vatandaşa sonraki süreç ve kendisini bekleyen mali mükellefiyetler ve ile evin yerine verilecek konutun nerede ve hangi noktada verileceğine dair bilgi kirliliğine hatta kendi kendilerini yalanlayan beyanlarına kadar varan bir dönem yaşanıyor.
BİZ DE BİLMİYORUZ?
Kendi görevini ve bakanlıkların bu konudaki görüşleri ve uygulamasından bile habersiz olan il müdürleri ve alt düzey şube müdürleri ve memurların vatandaşla yeterince aydınlatamadıkları, bazı önemli sorular geldiğinde de “biz de bilmiyoruz” diyerek işin içinden çıktıkları ifade ediliyor.
GİRESUN’UN AYRICALIĞI NE?
İlimize yaşanan deprem sonrası bol bol vaatlerin sonunda vatandaşın yüksek bedel ödeyerek elde edeceği ve şehrimizi tam bir kasaba görüntüsü ve siluetine dönüştürecek TOKİ evlerine mahkûm eden hükümetin, geçtiğimiz günlerde Giresun ili Dereli İlçesinde yaşanan sel afeti için kesenin ağzını açması “Giresun’un özelliği ne, Elazığ’ın suçu ne?” sorularını gündeme getirdi.
Başkan Erdoğan'dan Giresun'daki sel bölgesinde esnafa müjde: 50 bin TL hibe olarak verilecek
Sel bölgesine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Devlet, felaketin ilk anından itibaren tüm kurum ve imkânlarıyla vatandaşlarının yardımına koşmuştur.' ifadelerini kullandı ve sel felaketine maruz kalan tüm esnaflarımıza 50 bin TL'ye kadar olan zararlarının tamamı, bu rakamı aşanların da 50 bin TL'lik kısmı TESKOMB tarafından hibe olarak verilecektir. Ekonomik ve sosyal hayatın süratle normale dönmesi için afetten zarar gören KOBİ'ler için 100 bin TL'ye kadar faizsiz kredi desteği ayrıca devreye sokulmuştur.' dedi.
ELAZIĞ’DAN ESİRGENEN “MÜCBİR DURUM” İLAN EDİLDİ
Giresun’da hakla konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dün gece imzaladığım bir kararla tek seferde 20 milyon liralık kaynağı AFAD'a aktardık. İlçe kaymakamlıklarımıza ve belediye başkanlıklarımıza 13 milyon lira kaynak tahsis ettik. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, afetten zarar gören yerlerde mücbir durum ilan etmiş, beyannameleri ve ödemeleri ertelemiştir. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçilere, Halk Bankası'nın esnaflara kullandırdığı Hazine destekli kredilerin ödemeleri de ötelenmiştir. Sel felaketine maruz kalan esnaflarımıza, burası esnaflarımız için çok önemli, tüm esnaflarımıza yapılan çalışmayla 50 bin liraya kadar olan zararlarının tamamı bu rakamı aşanların da 50 bin liralık kısmı Tez-Koop aracılığıyla hibe olarak verilecektir. Yani bu ne demektir, Tez-Koop bu parayı esnaf kardeşlerimin hesabına yatırıyor ve esnaf kardeşlerimiz de bütün ihtiyaçlarını vesaire bununla karşılama imkânını bulacak. Bunun ödemesi yok."
Ekonomik ve sosyal hayatın süratle normale dönmesi için afetten zarar gören KOBİ'ler için 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteğinin ayrıca devreye sokulduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Belediyelerin İlbank'a olan borçlarının ödemeleri 6 ay süreyle tehir edilmiştir. Afetten zarar gören tüm belediyeler altyapı çalışmaları için İlbank tarafından 25 milyon lira hibe desteği sağlanmıştır. Üreticilerimize verilecek tarımsal destekleme ödemeleri erkene alınarak 8 milyon lira ödeme yapılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım tarihini bir hafta öne çekmiş ve alım noktası sayısını artırmıştır. Üreticilerimizin ödemeleri aynı hafta içerisinde yapılmaktadır. Balık yetiştiricilerimize 8 bin kırmızı benekli alabalık hibe olarak dağıtılmıştır. Biliyorsunuz bugün aynı zamanda balıkçılık sezonunun açılışı var. Bunu da Giresun'dan yapacağız inşallah. ORKÖY destekleri kapsamında toplam 5 milyon liralık hibe verilecektir. 2020 sonuna kadar Giresun iline özel hayvanlara yapılacak aşılarda bedel alınmayacaktır."
KEŞKE DAHASI YAPILSA
Giresun’da sel afetine maruz kalan insanlarımıza keşke daha çok destek verilse ve mağduriyetleri giderilse. Devlet elbette ki mağdur ve afete maruz kalmış halkına destek olacak ve yardımlar yapacak. Ancak daha yıkıcı ve yüzbinlerce insanı etkisi altına alan ve mağdur eden, kışın en şiddetli yaşandığı dönemlerde insanların evsiz kaldığı ve çadırlarda yaşamaya mecbur kaldığı, işyerleri yıkıldığı ve tüm sermayesini kaybettiği için ekonomik iflasların yaşandığı Elazığ için böylesine bir destek paketinin uygulanmaması tepkiyle birlikte güven kaybı ve büyük bir burukluk yaşattı.
TEVEKKÜL VE İTAATİN BEDELİ Mİ?
İlimizde yaşayan 6.8 şiddetindeki depremin ardından insanlarımız böylesi bir afete tevekkül etmekle birlikte devletimizin tüm yaraları saracağına ve her türlü desteği vereceğine dair inancın, güvenin ve koşulsuz itaatin ağır ve hiç de hak etmediğimiz bir bedeli mi ödüyoruz diyen vatandaşlar, bu konuda devletin kendilerini yalnız bıraktıklarını belirtiyorlar.
YANLIŞ YAPTIK
Deprem sonrası gelen her bakan ve üst düzey bürokrata güvenerek ve onların en güzel icraatları yapacaklarına inanmalarının büyük hata olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, ikinci hatayı ise sürecin inisiyatifini tamamen siyasetçilere bırakmakla yaptıklarını ifade ettiler.
Sivil itaatsizlik gösterebilecek ve her yanlışı cesurca ortaya koyacak STK ve özellikle mahalle muhtarlarını devre dışı bırakmanın yanlışlığına dikkate çeken vatandaşlar, siyasetçilere güvenmenin ve süreci onlara terk etmenin bedelini ağır ödediklerini ve Giresun örneğinde olduğu gibi ödemeye de devam edeceklerini belirtiyorlar.
MİLLETVEKİLLERİ CESUR OLMALI
İlimize yapılan haksızlıkları en üst seviyeden ve gerekirse istifa mektubu cebinde olmak üzere savunan ve deprem ile birlikte teşvik yasasında 6. Bölgeden 4. bölgeye düşmemiz ve son Giresun olayında da net olarak görülen uygulamalara ilimiz milletvekillerinin bir tepkisinin olmamasının anlaşılabilir bir tarafı olmadığını belirten vatandaşlar, vekillerin suskunluğu ve tepkisizliğinin yeni haksızlıklara da kapı araladığını ifade ediyorlar.