BU DAVA BİR TÜR RÖVANŞ

Erol KARA/Ak Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, 'Reza Zarrab davasının Türkiye' ye çekilen bir operasyon olduğunu belirterek, 17-25 ve 15 Temmuz'da sonuç alamamış aktörlerin taşıdığı delillerle yürüyen bir dava. Bir tür rövanş. Bu davanın hukukiliği mümkün değil, bu siyasi bir davadır. Kılıçdaroğlu da Uluslararası güçlerin aparatına dönüşmüştür. CHP Dış Dünyaya çalışmaktadır. Oradan İktidar devşireceğini zannediyor' dedi.

 BU DAVA BİR TÜR RÖVANŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ak Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, Elazığ Hakimiyet Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.

CEZA YARGILAMASI DEĞİL

ABD’de yapılan yargılamalara biz hiçbir zaman ceza yargılaması olarak bakmadıklarını söyleyen Ak Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, ‘’Farklı bir pencereden bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti ne zaman kendine geldiğinde, iddia sahibi olduğunda, kendi bulunduğu coğrafyada söz sahibi olmaya çalıştığında, bir takım müdahalelerle karşı karşıya gelmesi mukadder olmuştur” dedi.

 

MEŞRU İKTİDAR HEDEF ALINIYOR

Geçmişte ve özelikle 2002 sonrası Ak Parti Hükümetleri döneminde de bir takım operasyonlara biz maruz kaldıklarını söyleyen Serdar, “ Zarrab davasını anlayabilmek için bu süreci iyi analiz etmek lazım. 2012 yılında MİT operasyonu  ve Gezi olaylarıyla birlikte uluslararası birtakım güçlerin  desteği ile Türkiye’ye müdahale etme sinyallerini gördük. Çünkü gezi olayları çok masum olaylar değildi.  Gezi olaylarına daha sonra bir çok marjinal örgütlerin katılmasıyla birlikte talep listesine baktığımızda Türkiye’nin zenginliğini yatırımlarını hedef alan bir şeydi. Çünkü onların talip listesinde Köprü’den vazgeçilsin, 3. Havalimanından vazgeçilsin talep listeleri vardı. Bu masum bir çevre harekete olarak yorumlanamazdı. Dolayısıyla bu Türkiye’ nin geleceğini hedef alan bir kalkışmaydı. Türkiye Milletinin desteği Cumhurbaşkanın ferasetiyle, bu süreci atlattı. 17-25 Aralık sürecinde ise soruşturmaların yapılış şekline baktığımızda illegal bir yöntemle  yine Türkiye’nin zenginliği hedef alındı. Meşru iktidar hedef alındı, Türkiye de yatırım yapan şirketler hedef alındı. Bu operasyonda uluslararası desteği olan bir operasyondu. Bundan da netice alınmadı. Yine Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu ve feraseti ile.” dedi.

 

EKONOMİK OLARAK SIKIŞTIRILACAĞIMIZI BİLİYORDUK

Uluslararası güçlerin  içerdeki  işbirlikçileriyle birlikte Türkiye’yi ekonomik olarak sıkıştırma girişimini beklenen bir şey olarak yorumlayan Ak Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar,”  İçeride dış bağlantısı tartışmasız olan FETÖ’nün fiili kalkışmasıyla karşı, karşıya kaldık.  15 Temmuz hiçbir ülkenin karşı karşıla kalmayacağı ciddi bir kalkışma. İnsanlar burada tanklara toplara silahlara kendilerini siper ederek, kendi meşru sistemini  Türkiye’nin geleceğini korumaya çalıştı. Çünkü bu müdahale sadece darbe kalkışmasından öte dışarıdan iç müdahaleye açık hale getirme girişimiydi.  Bunlardan netice alınmayınca,  Türkiye sistemini de  revüze etti.  Aslında başkanlık sistemine geçişimizi de 16 Nisan’da bundan sonra bizim bu tür müdahalelere karşı karşıya gelebilmemiz mümkün Türkiye’nin güçlü dirayetli, istikrarlı  hükümetlere kavuşması gerekiyor diye bu sistem dönüşümünde gerçekleştirdik. Bundan sonra Kamuoyunda konuşulan  beklenen bir şeydi.  Uluslararası güçlerin  içerdeki  işbirlikçileriyle birlikte Türkiye’yi ekonomik olarak sıkıştırma girişimi olacağı beklenen bir şeydi. Tam Zarrab olayına böyle bir bakmak lazım. Zarrab’ın ABD’ye elini kolunu sallayarak gidişi ve daha sonra tutuklanması ve sonraki süreçte mahkeme ve soruşturmayı yapan savcının özellikle  FETÖ  bağlantıları ve daha sonra gelen savcıların  aynı yöntemle devam etmesi, mahkeme başkanını Tweetleri  dikkate alındığında bunun Türkiye’yi hedef alan bir operasyona dönüşeceği artık mümkün hale gelmişti. Mahkeme  ara kararında özelikle 17-25’deki Tapeleri delil olarak kabul etme eğilimiyle biz davanın yönünü görmeye başladık.’’ dedi.

 

15 TEMMUZ’UN RÖVANŞINI ALMAK İSTİYORLAR

ABD’de görülen Davanın seyrine bakıldığında Türkiye’nin kurumları, Bankalarının sürekli mahkeme nezdinde zikir edilir hale geldiğini söyleyen Serdar, ‘’Yani oradaki dava tamamen Türkiye Cumhuriyeti devletini  kurumsal olarak, Kiriminalize etmeye dönüşmüş bir davadır şeklinde konuştu.

 

 

TÜRKİYE’NİN EKONOMİSİNİ VURMAK İSTİYORLAR

Serdar, “Globalleşen dünya da  sonuçta ekonomi bu tür şeyleri dikkate alan bir olgudur. Bu şekilde kiriminalize ederek Türkiye’ye sermayenin gelişini engellemek Türkiye’nin ekonomisini vurmak. Onun için biz bu yargılamalara ceza yargılamaları olarak bakmıyoruz. Bu Türkiye’ye çekilen bir operasyon. 17-25 ve 15 Temmuz da sonuç alamamış aktörlerin taşıdığı delillerle yürüyen bir dava. Bir tür rövanş. Zaten mahkemede kullanılan delilere bakıldığında  hukuk Dünya’nın her yerinde aynıdır.  Meşru yollarla elde edilmemiş,  yasal olmamış dinlemelerle hüküm kuramazsınız. Oysa 17-25 Tapeleri illegal yöntemlerle elde edilmiş ti bunların delil olmasına mahkeme ara kararıyla karar verdi.  Bu davanın hukukiliği mümkün değil. Artık bu siyasi bir davadır.  Sonuçları da siyasi olacaktır.” şeklinde konuştu.

 

CHP ULUSLARARASI GÜÇLERİN APARATINA  DÖNÜŞMÜŞTÜR

Ak Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, “15 Temmuz da Kılıçdaroğlu’nun durduğu yere baktığınızda, Muhalefet partisi olarak iktidara muhalif olan bir parti değil. Durduğu yer Türkiye karşıtlığı, Türkiye Cumhuriyeti karşıtlığı. Dolayısıyla ulusal bir sorun hale gelmiştir Kılıçdaroğlu’’ şeklinde konuştu.

 

Ömer Serdar, ”CHP’nin  Zamanlaması  çok manidar. Kılıçdaroğlu’nun  grupta daha önce beklenti oluşturduğu Cumhurbaşkanının yurt dışında hesaplarının, yakın çevresinin de hesaplarının olduğunu söylemesiyle aslında yapılmak istenen şu;  Zarrab davasından bağımsız bir şey değil. İçerde yapılan bu manipülasyonlarla sahte belgelerle Cumhurbaşkanını ve yakın çevresini Kiriminalize etmek, dışarda Zarrab davasıyla Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını Kiriminalize  etmek. Bunları  örtüştürerek bir algı oluşturmak hem dışarıdan, hem içeriden bu tür algıya yöneterek,  buradan meşru iktidarı alaşağı etmek ve Türkiye’yi uluslararası gücün eline teslim etmektir. Bu değerlendirmede hep şunu  demiştim Gezi olaylarında 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da Kılıçdaroğlu’nun durduğu yere baktığınızda Kılıçdaroğlu Muhalefet partisi olarak iktidara muhalif olan bir parti değil. Durduğu yer Türkiye karşıtlığı, Türkiye Cumhuriyeti karşıtlığı. Dolayısıyla ulusal bir sorun hale gelmiştir Kılıçdaroğlu. Uluslararası güçlerin aparatına dönüşmüştür. CHP Dış Dünyaya çalışmaktadır. Oradan İktidar devşireceğini zannettiği için Türkiye’yi dışardan okuyan bir yaklaşım içerisinde. Bu anlamda toplumda da inandırıcılığı yoktur.” dedi.

 

CHP, ABD VE FETÖ İLE AYNI SAFTA

Ömer Serdar, CHP’nin ABD, FETÖ ile beraber hareket edip aynı safta durmasının üzücü olduğunu söyleyen Serdar, ‘’Bu operasyon Sayın Cumhurbaşkanını hedef alan Türkiye Cumhuriyeti  Devletine yönelik bir operasyondur’’ dedi.

Serdar,” Okyanus ötesinin bu bölgede yapmış olduğu planlamada bu tutum içerisine girmesi özelikle Terör örgütüne bir Devletçik oluşturma gayreti ve davalar ile ekonomiye yönelik manipülasyonlar da bu çerçevede değerlendirilir. Türkiye iç dinamikleriyle sorunları aştı. Ak Parti sözcüsünün dediği gibi  “Biz 15 Temmuz cehenneminden çıktık”  bunlardan da inşallah Türkiye Cumhuriyeti sağlam bir irade ile çıkacaktır. Ama Kılıçdaroğlu’nun da buna aparat olduğu olay bir algı operasyonudur. Özellikle zihin karışıklığı oluşturmaktır. Bizim buruda asıl sorunumuz iç muhalefet sorunudur. İç muhalefetin gayri Milli tutumu ve davranışıdır. ABD, FETÖ ile beraber hareket edip  CHP’nin de  aynı safta durması üzücüdür. Bu operasyon Sayın Cumhurbaşkanını hedef alan Türkiye Cumhuriyeti  Devletine yönelik bir operasyondur.  ABD’de sorumluluğunu yerine getiren bir ülke olmadı. Burada hep aleyhimize hareket etti. YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak görmedi. PYD’ye ağır silahlar verdiğini gördük. Müttefiklik hukukunu gözetmediğini her platformda dile getiriyoruz.” dedi.