BRE UTANMAZLAR

Evet, 'Bre utanmazlar, bre umursamazlar' diye size, sizlere sesleniyorum

BRE UTANMAZLAR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Evet, “Bre utanmazlar, bre umursamazlar” diye size, sizlere sesleniyorum. Bir bakın şu güzel ülkenin durumuna. Her yanda, her gün kavga var, dövüş var, yakma, yıkma, vurma, öldürme var. Bu olup bitenleri görmemezlikten gelerek siz, sizler hala keyifte, eğlencedesiniz. Sizde ruh kalmamış, insanlık da kalmamış, milli birlik duygusu da o derece sarsılmış. Millet olmak; mutlulukta olduğu gibi, acıda ve ıstırapta da ortak olmak demektir. Oysa bir bakın İstanbullara, Ankaralara, İzmirlere, birçok il ve ilçelere, barlarda müzikli mekânlarda o değin çalmalara, oynamalara bakın. Birçok televizyon kandigerarında hemen her akşam sergilenen ve İslâm’a hiç de yakışmayan kadın, kız pazarlamalarına bakın. “ Onlar varsın ölsünler, biz eğlenmemize bakalım” dercesine bir havanın içine girmişler. Sözde Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Yeri geldiği vakit de “Bizler Allah’ın has kullarıyız” şeklinde ağzımızdan ne güzel sözler dökülüyor. Bununla kalmıyor, değerlerimize bizi biz yapan değer yargılarımıza da saldırıp duruyoruz. Yüce mecliste olup bitenlere bakınız. Atatürk’e, bizi bugünlere getiren onların da o yüce meclise kadar gitmelerine yol açan değerlere nasıl saldırıyor, nasıl hakarette bulunuyorlar. Ayrıca şu güzel cumhuriyetimize ve Atatürk ilkelerine bilinçsizce saldırmaktan da geri kalmıyorlar.

Bir sorun, onlar olmasaydı, biz şimdi nerelerde, kimin çocukları ya da tutsağı olurduk. Kimlerin boyunduruğu altında ne kirli ve ne bulanık kimi pisliklerin içinde bulunurduk. Bugün bile camilerimize kadar girip korkmadan, utanmadan yakıp yıkanlar, açıktan ve gönülden kimlerin insanları olurlardı.

O güzelim İmam Hatip Okulları, kimlerin zamanında eğitime kavuşturuldu, kimlerin zamanda liselere dönüştürülerek gerçek amaçlarından uzaklaştırıldı. Bizim ilk İmam Hatip Okulumuzun ikinci kat caddeye bakan ön duvarında Büyük Atatürk’ün çok özgünce bir sözü bulunuyordu. “İslâm dini gibi bir dinin mensubu olmakla müftehirim” Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Sonraları ne oldu söyler misiniz? Badana, boya bahanesiyle bu özgünce yazıyı kimler silip attılar. Atatürk gibi ufku açık, başta İslami bilgi olmak üzere geniş bilgiye sahip bir insan sanıyorum çok az bulunurdu. O Sultan Ahmet Camisinde kürsüye çıkarak Türkçe hutbe okuyan ve hepimize öylesine ufuk açmaya çalışan bir devlet adamıydı. Bütün savaşı gericilerle, aydınlık yolları kapamak isteyenlerle olmuştur. Laik ülkelerin hiç birinde olmayan Diyanet işleri Başkanlığı’nı da o kurdurmuştur.

Nedir bu densizliğimiz, bağnazlığımız durup dururken bu çirkince suçlamalarımız.

Her gün birkaç şehidin geldiği birçok yerlerimizin yakılıp yıkıldığı, okullara, camileri birçok kuruluşlarımıza acımasızca bombaların atıldığı bu günlerde hepimizin bu acıları yüreğimizde hmemiz gerekmez mi? Terör belasını def ettikten sonra birlikte eğlenelim, birlikte şarkılar söyleyelim, kardeşçe ve insanca kucaklaşmaya çalışalım.  Bakınız Artvin’de o kadar olaydan sonra nihayet aklın yolunu seçince eylemlerde bir anda duruverdi. Yapılması gereken budur. Bu memleket bizim, hepimizindir. Gelin birlik olalım, bütün değerlerimize birlikte sahip çıkalım. Bize yakışan en iyi yol da bu olacaktır. Unutmayın ki birlik kuvvetten doğar. Birlikte her tür engel aşılır. Her girişilen savaş mutlaka kazanılır.