BOZUK DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ

Hacıbekiroğlu, Türkiye'nin ve İslam coğrafyasının tarihte eşine rastlanmamış biçimde kuşatma altında olduğunu söyledi

BOZUK DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hacıbekiroğlu, Türkiye’nin ve İslam coğrafyasının tarihte eşine rastlanmamış biçimde kuşatma altında olduğunu söyledi. Emperyalizmin İslam dünyasını tarumar ettiğini belirten Hacıbekiroğlu, ”Türkiye’yi yönetenler hâlâ çelik çomak oynuyor. Hâlâ Avrupa Birliği’nden medet umuluyor ve Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen hakiki aktörlerin Avrupa olduğu hâlâ fark edilmiyor. Dünyada Avrupa Birliği Bakanlığı bulunan tek ülke Türkiye, öte yandan işsizlik, dış borç, yolsuzluklar almış başını gidiyor” değerlendirmesinde bulundu.

 

6 Milyon İşsiz Var

 

Türkiye’de 6 milyon kişinin işsiz olduğunu ifade eden Hacıbekiroğlu: “Bu kadar işsize iş taahhüt ediyorsunuz, ‘kaynak ne’ diye soracaklar. Bütün bunların hesabı, planı, projesi yapılmıştır. Emek yoğun alanlarda bir işçinin istihdamı için ortalama 250 bin liraya ihtiyaç var. Ak Saray’ın maliyeti ne kadar 10 milyar lira. O sarayı yaptıracağımıza iş alanına yönelmiş olsak, sadece o binanın maliyetiyle tam 40 bin gencimize iş imkanı sağlamış olacaktık. Bunlar bir tercih meselesidir. Asıl olan sağlıklı, iktisadi karar verebilmektir, rasyonel kararlar verebilmektir” şeklinde konuştu.

 

Asgari ücretliden vergi alınmayacak

 

Baş aşağıya giden ekonomik tablo hakkında da bilgi veren Hacıbekiroğlu, “Ankara bir takım yolsuzlukların, pisliklerin üstünü örtmeye çalışırken, Anadolu işsizlikle, yoksullukla uğraşmaktadır” dedi. İktidara geldiklerinde adil düzeni kuracaklarını, gelir dağılımını düzelteceklerini, tüm isteyenlere iş imkanı sağlayacaklarını belirten İbrahim Hacıbekiroğlu, iktidara geldikleri ilk gün işçi, memur ve emekliye bir maaş ikramiye sözü verdi. Yine ilk günden itibaren asgari ücretten vergiyi kaldıracaklarını dile getiren Hacıbekiroğlu, bunun da asgari ücretlinin maaşında yüzde 50 artış anlamına geldiğini kaydetti.
 

Ortadoğu’da Sınırlar Müslümanların  Aleyhine Çiziliyor

 

Türkiye ve İslam coğrafyası, tarihte hiç görülmediği kadar kritik bir süreçten geçiyor.  Tam bir ateş çemberinin içindeyiz. Hepinizin bildiği gibi en son Yemen karıştı. Irak, Libya, Suriye ve Sudan’ın ardından bir İslam ülkesi daha parçalanmanın eşiğine geldi. Kuzey ve Güney olmak üzere resmen olmasa bile fiilen ikiye bölündü. 2013 yılında New York Times’de bir makale çıkmıştı. Bu makalede 5 ayrı İslam ülkesinin, 14 ayrı devletçiğe bölüneceği öngörülüyordu. Hatta söz konusu makalede yeni devletlerin isimleri bile vardı; Şiistan, Sünnistan, Kürdistan, Dürzistan!... İşte Yemen’e bakıyoruz, bir tarafta Şii’ler, diğer tarafta sünniler. Yemen son örnek. Sadece Yemen’de değil, bütün İslam coğrafyasında aynı tehlikeli oyunlar oynanıyor. “Şii”, “Sunni”, “Türk”, “Kürt”, “Arap”, “Acem” denilerek, her türlü etnik ve mezhebi farklılıklar tahrik ediliyor, kışkırtılıyor. Zaten bölünmüş bir coğrafya bu yolla daha da küçük parçalara bölünüyor. “Mikro Devletçikler” kuruluyor. Sınırlar Müslümanların aleyhine olarak yeniden çiziliyor. “Böl-parçala ve yok et taktiği” acımasızca uygulanıyor.

 

 

Saadet Partisi İktidara Gelince Neler Yapacak

 

Anadolu bizi bekliyor. Elazığ Saadet’i bekliyor. Peki Saadet Partisi gelince ne yapacak. Bu bozuk düzene çeki düzen vereceğiz. Saadet Partisi iktidara gelir gelmez ‘Adil Bir Düzen Kuracaktır’. Gelir dağılımındaki adalet sağlanacaktır. İktidara geldiği gün, emeklinin, işçinin ve memurun mutfağındaki yangını söndürmek için bir maaş ikramiye olarak verilecektir. Sonra tıpkı 1996’da yaptığımız gibi, Hazine’nin durumu, gözden geçirilecek ve bu artış sürekli hale getirilecektir. Asgari ücretten vergi alınmayacaktır. Bu, asgari ücretin % 50 artırılması demektir. Bilindiği gibi bugün asgari ücret 949.-TL açlık sınırı ise 1.400 TL. Asgari ücretin açlık sınırının altında tespit edilmesi sosyal devlet bakımından asla kabul edilemez.

Elbette biliyorum, bu aşamada birileri çıkıp “İyi de parayı nereden bulacaksınız?” diyecektir. 1996 yılında parayı nerelerden buldu isek yine oralardan bulacağız. Bunun hesabı yapılmıştır. Örneğin, buraya kadar saydığımız harcamaların toplamı 2015 Bütçesi’nde faiz lobisi için ayrılan 54 milyarın beşte birinden bile daha azdır. Sosyal yardımlara istikrarlı biçimde devam edilecektir. Vatandaşlarımızı sadaka ile kandırıyorlar. Taşeron işçiler kadroya geçirilecek; böylece, sosyal hukuk devleti için bir yüz karası olan çağdaş köleliğe son verilecektir.