Bölgesel İsim Pazarlığı
Son günlerde gerek sosyal medyada gerekse siyasi kulislerde bölgesel adaylık konusunun sıklıkla gündeme geldiğini görüyoruz.
Hem her ilçemiz, kendi bölge ve havalisinden bir ismi meclise göndererek sorunlarının daha hızlı ve etken çözülmesini istiyor ve bunun da en pratik yolunun bölgelerinden bir ismin milletvekili olmasında geçtiğini görüyor.
Doğru bir tespit ve doğru bir talep. Elbette ki her ilçe kendinden olan, ilçeyi ve sorunlarını bilen bir ismin mecliste olmasını ister ve bekler.
Ancak matematiksel olarak bu çok da mümkün ve olası değil. Elazığ’ın merkez ilçe ile birlikte 10 ilçesi var. Milletvekili sayımız ise 5. 10 ilçeden birer aday olamayacağına göre bu durumda ya bölgesel bir adaya ya da her ilçenin rahatlıkla kabul edip benimseyeceği, her ilçeyi kendi ilçesi gibi görüp tüm şehir için çalışacağına emin olduğu isimlere yönelmek gerekir.
Ancak bu süreç doğal ortam ve mecrasında ilerlemeli, bölgesel de olsa isimlerin; siyasi kulis, hatır-gönül ya da ziyafetlerle değil yöre insanının kendi gönlünde olan isimlerden olmalı.
“Bizim bölgeden şu ismi aday yaparsanız destek veririz yoksa vermeyiz” gibi pazarlıklar ve dayatmalar, siyaseti zora sokan ve en çok da ismi dayatılan şahsa zarar veren nafile gayret ve çıkışlar olur.
Sevgi, muhabbet ya da taraftarlık; zorlamayla ya da birilerinin organizasyonuyla olmaz. Olsa da bunun hükmü yatsıya kadar bile çıkmaz.
Siyaseti kendi mecrasına ve doğal seyrine bırakır ve halkın gönülden desteklediği isimlere yönelip sonuca razı olursak, hem bölgesel taban hem de partiler rahat eder. Siyaset de saygınlık kazanır.