Biz, Görürcüyüz

Eskiden beri savunduğum bir tezim var benim. Bu ülkede tüm meslek erbapları ve alanlarda birçok konuda bir uzlaşma, anlaşma ve konsensüs sağlanmasına rağmen iki meslek mensupları asla anlaşamaz ve asla aynı tezi savunur bir noktaya gelemezler. Bunlardan biri din görevlileri ve dini şahsiyetleri ile öne çıkmış isimler, diğer meslek gurubu ise deprem uzmanları.

Biz, Görürcüyüz
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Din adamlarının anlaşamamasına örnek bile vermeye gerek yok. Zaten bu hemen herkesin malumu olan bir konu…

Anlaşamayan ikinci meslek gurubuna son örnek olarak Naci Görür ile Adnan Evsen’in tartışması gösterilebilir. Deprem Bilimci hemşerimiz Prof. Dr. Naci Görür, özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından yaptığı uyarılarla herkes tarafından tanınan bir isim.

Hem deprem öncesi hem de yaşanan depremler sonrası açıklamalarda bulunan Görür, vatandaşların hazırlıklı olması gerektiğini vurgulamakla kalmıyor yetkililerin de tedbir alması için açıklamalarda bulunuyor.

Ünlü deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, kendisine yönelik ithamlara ve sosyal medyada deprem konusunda yapılan yorumlara dayanamadı ve sonunda fena patladı.

Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen, Malatya'daki 5,9 ve Sivas'taki 4,7 büyüklüğündeki depremlerle ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulunurken Prof. Dr. Naci Görür'ü de hedef almıştı.

Bilgisiz kişilerin sosyal medya hesaplarından deprem konusunda yorumlar yaptığını belirterek,"Sosyal medyada bilim üretilemez. Eğer ilgili alanda eğitim almıyorsanız ya da ihtisas yapmadıysanız, söyledikleriniz sorgulanabilir. Medyada depremler hakkında açıkça konuşulmamalı ve tahminler yapılmamalıdır" dedi.

Buradan yola çıkarak kendisine yönelik eleştirilere de yanıt veren Görür, "Herkesin fikrine saygılıyım ama söyleyen de haddini bilmeli. Herkes bizden bilgili, becerili daha iyi olabilir. Bu bizi sevindirir ama bu iyilik sana bana göre olmaz. Evrensel ölçüde niteliği, üretimi ve yayın, atıf bazında kabul görmüşlüğü ile olur" dedi.

Görür şan, şöhret için etrafa laf yetiştirenlere seslendiğini belirterek, şunları söyledi:”Bizim o taraklarda bezimiz yok. Herkese saygı duyar, kendimizden iyi görürüz. Bizim derdimiz sen bildin, ben bildim, ben daha iyiyim değil. Tek derdimiz insanlarım ölmesin. Onun için deprem dirençli kentler için çalışıyoruz. Derdi onu bunu vuruşturmak olanlar, o yanlış dedi, bu doğru dedi diye söyleyenler lütfen beni takip etmesinler.”

İşte deprem uzmanlarının son tartışmasının geldiği nokta bu. Ancak bir gerçeği de kabul emek gerekir ki Naci Görür’ün gerçekten öne çıkmak ve bunu bir reklam ya da menfaat vesilesi yapmak gibi bir derdi ve hevesi yok.

O, bilimin ışığında depremleri yorumluyor ve yer kürenin bu depremden sonra ortaya koyabileceği refleksleri yine bilimin ışığında dile getiriyor.

Sözün özü ve kısası, bizler din konusunda Prof. Dr. Mehmet Görmez’ci, Deprem konusunda ise Prof. Naci Görür’cüyüz…