BİZ DE YOKUZ!
Elazığ'ı her açıdan iyi okumak ve iyi değerlendirmek gerekiyor
Elazığ’ı her açıdan iyi okumak ve iyi değerlendirmek gerekiyor. Hatta sadece okumakla kalmayıp iyi de anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Bize huzuru, mutluluğu, sağlığı, geçmişe sadakatin hazzını yaşatan bu şehre vefa gibi bir borcumuzun olduğunu da unutmamamız gerekiyor.
Doğup büyüdüğümüz sokaklarında ve parklarında çocuk kalbimizle oyunlar oynadığımız, okullularında okuduğumuz, çarşı-pazarında yürüdüğümüz, dostlarla selamlaşıp muhabbet ettiğimiz, boyacısıyla, simitçisiyle muhabbet ettiğimiz bu kadim şehre borcumuz var.
Borcumuz var, Ahmet Kabaklı’ya, Niyazi Yıldırım’a, Naside Gökbudak’a, Enver Demirbağ’a. Borcumuz var İmam Efendi’ye, Beyzade Hazretlerine, Hulusi Efendi’ye, Molla Bahri Hazretlerine, Halit Hocalara… Evet, borcumuz var bizi biz yapan bütün manevi dinamiklere, mahdigeremizdeki abilerimize, amcalarımıza.
Borcumuz ve vefamız olmalı bizlere vatanımızı ve ülkemizi sevmeyi öğreten bu şehrin yiğit insanlarına. Kısaca borcumuz var kalbimize ve yüreğimize bizlere insanlığı ve insani değerleri kazıyan bu şehrin bütün değerlerine.
Artık borcumuzu ödeme zamanı geldi…
Artık sıra bizde. Herkesin elini taşın altına koyma zamanı geldi artık. Gazetecisiyle, bürokratıyla, milletvekiliyle, işçisiyle ve esnafıyla şehrin menfaatleri ve geleceği için çalışmak zorundayız. Kişisel menfaatler bir kenara bırakılmalı ve Elazığ’ı nasıl bulunduğu yerden daha da ötelere taşıyabiliriz, kalkınmış ve büyümüş bir şehir yapabiliriz sorusu sorulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki Elazığ’ın kalkınması demek hepimizin kalkınması demektir. Herkes yaşananlardan ders çıkarmalıdır. Sorunlar halı altına süpürülmemeli, tamamıyla temizlenmelidir.
Şunu içtenlikle belirtmek isterim ki bu süreçten sonra Hâkimiyet Gazetesi ve bu kurumun çalışanları kendilerine bu şehrin menfaatlerini nasıl daha etkin koruruz ve bu şehri nasıl ileriye taşırız sorusunu soracaktır ve bunun için çalışacaktır. Bedeli ne olursa olsun elini taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir.
Ancak…
Bizim her türlü sorunumuzu dinleyen bizim önümüzü açan gazetemizin sahibi Sayın Ahmet Toprak’ın dün kaleme aldığı yazıda da açıkça belirtilmiştir ki basında birlikteliğe her koşulda “evet ”diyen, aynı cemiyet altında birleşmeye “evet” diyen bizlerin karşısında ne yazık ki birileri hep işi yokuşa sürmüştür. Bin bir güzel temenni ile başlayan birleşme süreci ne yazık ki kapatılmıştır. Bu durumun olur yanı da kalmamıştır.
Evet, dostlar biz de yokuz!
Hâkimiyet Gazetesi çalışanları olarak birleşme girişimleri ve gayretlerine saygı gösteren ve hiçbir koşulda karşı çıkmayan bizler de yokuz artık. Bu süreçlerden sonra yalnız yürümekten hatta koşmaktan hiçbir zaman yorulmayacağımızı ve şartlar ne olursa olsun yılmadan bu şehrin menfaatlerini koruyup kollayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Ve gelinen bu noktada bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu yola baş koymuş saygıdeğer Ahmet Toprak’ın yanında olacağımızı tüm camia ve kamuoyuna duyuruyoruz. Bizler Hâkimiyet olarak bir gücüz ve güç olmaya devam edeceğiz.