BİR TATLI AK SAÇLI HİKAYESİ
Geçtiğimiz gün 'Cin şişeden çıkacak' adlı köşe yazımla birilerinin keyfi bayağı kaçtı
Geçtiğimiz gün “Cin şişeden çıkacak” adlı köşe yazımla birilerinin keyfi bayağı kaçtı.
Ellenmemiş, dillenmemiş konular gün yüzüne çıktığı için keyifler kaçık.
Bizim ak saçlı kendisine verilen tavizlerle cesaretini biraz daha artırarak, mali genel kurul da kendine has üslubu ile esmiş gürlemiş. Lakin kimse Kooperatife ait Elazığ ‘ın en değerli yerinde ki arsasını 700 Bin liraya nasıl? Kimlere? Sattığını, ne kadar maaş aldığını? yine konuşmamış.
Bizim ak saçlı da her yıl yaptığı konuşmayı yine tekrarlayarak, her defasında veryansın ettiği Milletvekillerine bu kez şirin görünüp mavi boncuklar dağıtmış.
Sonra ne mi ? olmuş.
Tabi ki, bütçe görüşmeleri tamamlanıp yemek faslı ile bir ohh çekerek herkesi evine göndermiş. Sanmış ki bu hesap da burada bitmişşş.
Bitmedi bu hesap, bitmez. Herkesin bir hesabı varsa Allah CC. ‘nin de bir hesabı var.
Bakınız.,..
Bizim ak saçlı, mali genel kurul da kendisine hesap sormaya çalışan eski bir oda başkanına ise alaylı tavır sergileyerek, âdeta “Bu işler senin boyunu aşar” demeye getirmiş.
Evet hem de yüzlerce kişinin içinde.
Bu tatlı ak saçlıyı ! Kimi oda başkanları eleştirirken, makası usturayı bırakmış yeni çaylak oda başkanı ise haklı bulmuş.
Ak saçlıyı haklı bulan oda başkanına ise sözüm şu: Yarasalar gibi ziyadan kaçanlar, elbette bazı gerçekleri göremezler. Sizlerin o makamda var olma sebebi belli iken, sıkıntıları görmemezlikten gelip gününüzü gün etmenizi de sorgulamak gerekir.
Neyse…
Bakınız; Ak saçlıya destek verenlerin de değişik hastalıkları olduğunu buradan hatırlatmak isterim.
Okurken hikaye gibi geliyor değil mi?
İşte memleketin hali bu.
Esnaf üç kuruş kredi almak için uğraşırken biz neleri yazıyoruz.
Ben Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Tüfekçiyi yine göreve davet ediyorum.
Kendisi deveyi amudu ile götürüp, etrafındakileri devinin kulağına razı etmeye çalışanları artık görmelisiniz. Bu gerçeği idrak edemeyenlere veya bu gerçekten ısrarla kaçanlara çağrım ise acilen adalet ve merhamet yollunu seçmeleridir.
Çünkü tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak Ahilik terbiyesi almış her insanın ve her esnafın görevleri arasındadır.
Kendisi oda Başkanı olup bazı oda başkanlarının “KRAL” olduğunu iddia edenlere de sözüm şu ki; “Siz kendi heybenizden çıkanlara bakın” Şimdilik heybenize dokunan olmadığı için “CAKA SATIYORSUNUZ” size dokununca belden aşağı vuracağınızı gayet iyi biliyorum.
Sonuç olarak, Ahbap çavuş ilişkileri ile başkan olanların ekmek yediği yılların miadı doldu gibi. Çünkü Türkiye değişiyor. Genç beyinler, dürüst insanlar görev alacak.
Lakin insanımızın iki yüzlülüğü sona ererse.
Selam ve Dua ile.