Bir Semra geçti…
Elazığ, bir basın çalışanından da öte hemen herkesin güzel duyguları ve cümlelerle insani özelliklerini tarif etmeye çalıştığı ancak kelimelerin kifayetsiz kaldığı Semra kardeşini kaybetti ve ebediyete uğurladı.
Henüz 24 yaşında, hayatının baharında ve yolun başında… Okulunu tamamlamış, yüksek lisansına devam ediyor ve bununla birlikte mesleki kariyerini çok sevdiği Kanal Fırat’ta devam ediyordu.
Kim bir lahza konuşma ve tanışma imkânı bulmuşsa, kim onunla bir TV programı yapmışsa ve her kimin yolu bir vesile ile Semramızla birkaç kelam etmekten geçmişse, hemen hepsinde naif bir kişilik, olgun bir karakter, sağlam bir duruş ve sevecen bir intibaı bırakmıştı.
Mesleği adına birçok hayalleri vardı. Buna ulaşmak için gayretleri vardı. Hedeflerine ulaşacak azmi vardı. Ancak tüm bu hayaller anlık bir öfkenin eseri menfur saldırı ile son buldu. Ancak hayatın ona hazırladığı ömür tek hamlede biti.
Semra’nın hem Kanal Fırat önünde düzenlenen törenine hem de İmam-ı Azam Camiinde kılınan cenaze namazında şehir adeta oradaydı.
Gencecik bir kızın cenaze namazına katılmanın hüznü, burukluğu ve üzüntüsü ile binlerce hemşerimizin omuzları üzerinden ebediyete uğurladık Semramızı.
Neler söylesek, nasıl cümleler kursak başta ailesi olmak üzere onu çok seven meslektaşları ve halkımızın duygularına tercüman olamayız. Ne desek eksik kalır, ne desek ateşin düştüğü ocaktaki yangını söndürmekte yetersiz kalır.
Rabbim güzel insanları yanına daha erken alırmış. Semramız da önden gidenlerden oldu. Makamın ali, mekânın cennet olsun Semra… Seni asla unutmayacağız…