Bir Lüksümüz Daha Oldu
Ekonomide yaşanan sıkıntı süreç, her geçen gün artan fiyatlar, gıda sektöründe denetleme ve yaptırımların çözüm bulamadığı fahiş fiyatlar neticesinde artık dışarda yemek bir lüks haline geldi. Yaşanan bu durumdan ne esnaflar ne de vatandaşlar memnun…
Türkiye’de koronavirüs pandemisinin ardından gıda fiyatlarında başlayan yükseliş günümüzde artık önü alınamaz bir noktaya ulaştı. Ailecek dışarıda yemek yemek başlı başına bir lüks haline gelirken öğünler simit, poğaça ya da bisküvi gibi ürünlerle geçiştiriliyor. Fiyatlarda yaşanan artışın yanında lokantalarda uygulanan KDV’lerde yaşanan artış sonrası fiyatların daha da artması bekleniyor.
KARAR RESMİ GAZETE’DE
Resmi Gazete'de yayınlanan yeni düzenlemeye göre, lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV oranları yüzde 10'a, yüzde 18 olan KDV ise yüzde 20'ye yükseltildi.
ORANLAR ARTIRILDI
Tebliğe göre; Bakanlığın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan “yüzde 8” ibarelerinin "yüzde 10”, “yüzde 18” ibarelerinin "yüzde 20” şeklinde değiştirilmesine karar verildi. Düzenlemeyle birlikte lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek.
NE ESNAF NE DE VATANDAŞ MEMNUN
Hakimiyet Haber, hem yaşanan zamları hem de KDV düzenlemesini esnaf ve vatandaşlara sordu. Vatandaşlar fiyatlardan şikayetçi olurken esnaflar ise kâr oranlarını minimumda tuttuklarını buna rağmen işlerinin her geçen gün düştüğünü söyledi.
BAŞKAN TARHAN: “YEMEK FİYATLARINA BU ZAMLARI UYGULAMAK ZORUNDA KALIYORUZ”
Yaşanan fiyat artışlarını değerlendiren Elazığ Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası Başkan Zülfü Tarhan, “Gelen her zam maalesef esnafın bütçesine yansıdığı gibi müşteriye de yansıyor. Tabi bizim zaten maliyetlerimiz yüksekti ve bundan dolayı sizlerde taktir edersiniz ki vatandaşın zaman zaman yemek fiyatlarının yüksek olduğuyla ilgili söylemlerini hepimiz duyuyoruz. Ancak temel gıdaya gelen zamlarla, ramazan ayından bu yana sadece ete ki biliyorsunuz bütün yemeklere kullanırız, toplamda 3 defa zam geldi. Bizim yılbaşından sonra almış olduğumuz fiyat tarifesi şuan da bizim kiramızı karşılamıyor. Bizlerde yaşanan bu durumlardan rahatsızız ama yapacak bir şey yok temel gıda veya diğer ürünlere ha bire zam gelince mecburen bizlerde yemek fiyatlarına bu zamları uygulamak zorunda kalıyoruz, aksi taktirde bunun altından kalkmamız mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.
VATANDAŞIN YEMEĞİNİ YEDİĞİ BİR OLAY OLARAK BAKMAMAK LAZIM
Başkan Tarhan sözlerine şöyle devam etti,“ Bir ürünü zararı ile satıldığında nereye kadar dayanıla bilinir ki? Bizim sektörde 10 binin üzerinde kişi istihdam ediliyor. Elazığ’da aşçı, garson, komi gibi kişiler bu sektörden evine ekmek götürüyor. Bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısına vurduğumuz zaman 40-50 bin insan bu sektörden besleniyor. Dolayısıyla bu sektörü sadece vatandaşın yemeğini yediği karnını doyurduğu bir olay olarak bakmamak lazım. Dükkan sahipleri, kira fiyatlarında “ya arkadaş her şeye şu kadar zam geldi bende mecburen kira ücretini şu fiyata çekmek zorundayım” diyor. Mülkiyet sahipleri kira artımı yaparken bile 3-4 katı artırım yapıyor. İşine gelmezse dükkandan çıkarsın diyor esnafa. Hal böyle olunca mecburen yemeğe bizleri kurtaracak zamlar yapıyoruz.”dedi.
HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİMİZ VAR
Sorunların tespit edilmesi ve çözüm üretilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Tarhan,“ Bizler sektör anlamında zaten yüksek kar marjlarından vazgeçmişiz. Çoğu esnafımız günü kurtarma derdine düşmüş artık. Bunun yanı sıra vatandaşında alım gücü her konuda düştüğü için, çünkü iğneden ipliğe bir insanın günlük hayatındaki harcamalarının her noktasındaki ürünlere zam geldi. Her şeyin fiyatı arttığından dolayı, günlük ihtiyaçlarının karşılanması daha zorlaştığından dolayı vatandaşlar yemesinden içmesinden kısıyor. Yani siz bunu tutup da bir doğal gaz, ya da elektrik faturanızdan kısamıyorsunuz. Diyelim ki kişi ayda 3-4 sefer dışarda yemek yiyorsa bu sayı 2 sefere düşüyor ya da insanlar ara öğünü çay simitle kurtarmaya çalışıyor, bunlara zaman zaman şahit oluyoruz. Bugünün ekonomik şartlarında bir asgari ücretlinin çok rahat bir şekilde geçiminin sağlaması mümkün değil. Ev kirasının 10 binden aşağı olmadığı bir ortamda, emeklinin 10 bin liraya hem kirasını ödemesi hem ihtiyaçlarını gidermesi, dışarda yemek yemesi ve alışveriş yapması tabi ki sıkıntı oluşturuyor. Ekonomi müşteri sirkülasyonumuzu düşürüyor dolayısıyla sektörümüz çok zor durumda. Bunun yanı sıra (Katma Değer Vergisi) KDV’yi temel gıda fiyatlarının rafa yansısın diye sayın Cumhurbaşkanımız Yüzde 1’e çekmişti. Bu durum raf fiyatlarına yansımadığı gibi şimdi o yüzde 9’luk dilim tamamen bizim yeme içme sektöründe esnafımızın sırtına yük olarak düştü. Hükümetten tabi ki beklentimiz esnafın sorun ve sıkıntılarının bir an önce çözüme kavuşması ve bununla ilgili bir çalışma yapması. Sorunların tespit edilmesi ve sorun noktasında çözümlerinin üretilip sektörümüze nefes aldırmalarını istiyoruz.”dedi.
Vatandaşlar ise Hakimiyet TV mikrofonlarına yemek fiyatlarında yaşanan zamlar ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte vatandaşlarımızın mikrofonlarımıza yaptığı açıklamalar:
Mert Erol Turmuş: Denetimin biraz daha artmasını istiyoruz. Köylü yetiştirdiği hayvanın etini, sütünü çok düşük fiyatlara satıyor ve bunu fırsat bilen esnaflarımız da bunu 2’ye 3’e katlayıp insanlara satıyor. Bu hiç uygun bir şey değil. Alım gücünün düşmesinin sebebi esnafın biraz duyarsız olmasıdır. Ancak esnaf da bir yönden haklı. Asgari ücrete zam geliyor, işçisinin maaşını ödeyemiyor, mecburen 2 katı artırıyor ama 2 katı diye bir olay olmamalı. Sabit tutulmalı.”dedi.
Vatandaş: Zamları iyi karşılamıyorum, her yerde zam var. Her şeye zam geliyor. Ayda en fazla 2-3 kere dışarıda yemek yiyebiliyoruz. Yurt dışından gelenler bile fiyatları aşırı pahalı buluyor. Ciddi bir zam var. Eskiden 3-4 tane arkadaşınla gidip yemek yiyebiliyordun, şimdi maalesef durum çok kötü.
Selma Hanım: Zamları tabi ki iyi karşılamadık. Eskiden ayda 8-9 kere dışarıda yemek yiyebiliyorduk, şimdi en fazla 4 kere yiyebiliyoruz.
Zeynep Hanım: Öğrenci olduğum için arada sırada yiyebiliyorum dışarıda. Ayda en fazla 6 kere gidebiliyorum.
Rümeysa Hanım: Zaten şu an her şeye zam geliyor. Ben şahsen dışarıda yemek yiyebiliyorum ama durum çok kötü, memnun değiliz, hepimiz şikayetçiyiz.
Esnaf Muhammed Bey: Esnafın durumu çok kötü. Millet daha ne yapacağını şaşırdı. Zamlara zaten alıştık. Zam deyince millet şaşırmıyor artık. Kısacası ülke ekonomisi çok kötü. Vatandaş elini cebine atmaya korkuyor.
Esnaf: Fırsatçılık arttı. Et ve süt ürünlerinin fiyatları birkaç kişinin tekelinde olduğu için kafalarına göre zam yapıyorlar. Bu da vatandaşa yansıyor. Köfteciler sokağını görüyorsunuz, bomboş. Çünkü milletin yemeye gücü yok. Artık yemek bile lüks oldu. Eskiden vatandaşlar arkadaşlarına yemek ısmarlardı ancak şimdi arkadaşları görmesin diye gizlice yiyip içip çıkıyorlar. Artık ciddi bir önlem alınması lazım. Esnafların vergileri bu denli denetleniyorsa satıcılar da denetlensin, önlem alınsın. İşlerimiz çok düştü. Burası köfteciler sokağı, eskiden cıvıl cıvıldı. Artık kimse uğramıyor. Bizler de öğrenciler için fiyatları aşağıda tutmaya çalışıyoruz, sürümden kazanalım diyoruz ancak çok zorlanıyoruz. Bir kilidi açmanın bile bizlere dünya kadar maliyeti var. Elektrik, su, personel, sebzeci, et, kasap vs bunların hepsi maliyet. Kazanmayınca nasıl olacak? 75 TL’ye dürüm veriyorum ama dükkanım boş. Devletimizin bunun önüne geçmesi lazım.
Elazığ’da uzun yıllardır lokanta işletmeciliği yapan Hüseyin Arslan ise : “Milletin alım gücü zayıf, alamıyor yiyemiyor. Hele ki emekli vatandaşların durumu daha kötü. Vatandaşlar nasıl gelip dışardan yemek yesin ki” ifadelerine yer verdi.
Vatandaş: “Yapılan zamları hoş karşılamıyorum, etik değil. Bence Esnaflarda yapılan zammın üzerine ekliyor, biraz da bahane diyorlar. Tamam onların ürünlerine zam geliyor ama bence biraz daha duyarlı olmaları gerek. Kimisinde para varken kimisinde yoktur, onları da düşünmek lazım”
Vatandaş: “Türkiye’nin kaderi, devlet yok sanki, herkes kendi başına istediği fiyatı koyuyor, vatandaşa diyor ki siz gidin araştırın. Nasıl araştıracağım ben, gidip adama sen bunu niye bu fiyata satıyorsun diyebilir miyim? Sen kimsin der, var mı elimizde bir şey. Ben emekli astsubayım, eşim vefat ettiği için mecburen dışarda yemek yiyorum” dedi.