Billboard Polemiği
Parti grubunu ilimizde toplamak ve İBB tarafından yapılacak bir okulun temel atma töreni için Elazığ'a gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ziyareti öncesi şehrin birçok noktasında bulunan açık hava reklamlarına altında herhangi bir açıklama olmadığı için kimin yaptığı, bastığı ya da rezerve yaptırdığı belli olmayan afişler asıldı.
Kılıçdaroğlu buna cevap verebilir mi üst başlığı ile “Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım”, “2023 seçimlerini kazanırsak HDP’ye bakanlık verilebilir”, “İktidara gelirsek İHA ve SİHA üretimi duracak” ve “Diyarbakır, Kürdistan’ın bir parçasıdır”... gibi CHP’lilere ait sözlerin yazılı olduğu billbodlar, CHP ile Ak Parti arasında polemiğe sebep oldu.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, sosyal medya hesabından “Billboardlara gece karanlığında provakatif afiş astıran zavallı AKP Elazığ İl Başkanı, şehirde gerginlik yaratmak için astığın afişlerin altına ismini yazacak cesarete bile sahip değilsin!
Aziz şehrimiz sizin oyunlarınıza gelmeyecek, kirli oyunlarınızı mutlaka bozacaktır.” paylaşımını yaptı.
Erol’un paylaşımında ismi geçen Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım da Erol’a anında cevap verdi.
Yıldırım, iki ayrı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
1-) CHP’nin Genel Başkanının ve milletvekillerinin HDP/PKK seviciliğine, sapıklık olan LGBTİ savunmasına ses çıkarmayan zavallı CHP milletvekili, sen bize cevap yetiştirmeye çalışacağına bilboardlarda yazılanlara tek tek cevap ver.
2-) CHP Elazığ’da bir tiyatro oyunu sergiliyor. CHP’nin zavallısı bu oyunda senin rolün figüranın bir tık üstü. O da bu şehirde milliyetçiliği oynamak. Rolün küçük ama yeteneğin büyük. Bir yüzün, bin masken var.”
Gün içerisinde bu polemikler yaşanırken Ak Parti Genel Merkezinden gelen talimatla afişlerin kaldırılması istendi. Ak Parti Genel Merkezi’nin şehirde olası gerginlikleri önlemek ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ziyaret edeceği şehirde polemiğin daha da büyümemesi adına böyle bir karar verdiği ifade ediliyor.
Siyasi propagandanın birçok şekli ve yöntemi var. Bu yöntem ve vasıtaları kullanarak kendinizi en iyi anlatma yanında rakiplerinizin zaaflarından da propaganda üretebilirsiniz. Siyasi partilerin bu yöntemleri kullanmasında sorun yok.
Ancak siyasetin bir de etiği olması gerekir. Bir siyasi parti genel başkanının gittiği her ilde benzer çalışma yapılırsa benzerinin de rakip partinin yapma ihtimaline kapı aralanmış olur.
Hangi siyasi parti liderinin bugünkü duruşuyla tezat teşkil eden söz ve fiilleri yok ki. Karşıdakiler de tutar bunları billboard yapıp o genel başkanlarının onun geldiği gün şehre asar ve bu durum ülke çapında yaygınlaşırsa nasıl bir kaos ve kavga çıkar iyi hesap etmek lazım.
Siyasette olan biten, söylenen ya da söylenmeyen her şey göz ve toplum önünde oluyor. Bir siyasinin ülkenin en ücra köşesinde üç kişiye söylediği söz bile anında sosyal medya vasıtasıyla yayılıyor ve herkes okuyor.
Siyasi parti sözcülerinin de söylem ve eylemleri her platformda dile getiriliyor, eleştiriliyor ve diğer parti yetkilileri ve gazeteciler tarafından gerekli karşılık veregeliyor. Ve her şey halkın gözünün önünde yaşanıyor.
Siyasi getirisi ne olsun diye düşünülen ve hayata geçirilen bazı adımlardan umulan fayda alınmadığı gibi ters etki yapma ihtimali de olabiliyor.
Her eylem ve adımda merhum MİT Müsteşarı Mahir Kaynak’ın “Kime yarar?” tezini unutmamak lazım.