BERABERLİĞE BAYRAM ETMEK

               Yazının başlığını gören bazı okurların deplasmandaki beraberliğe neden sevinmeyelim şeklindeki  karşı çıkışlarının olabileceğ

BERABERLİĞE BAYRAM ETMEK
TAKİP ET Google News ile Takip Et

               Yazının başlığını gören bazı okurların deplasmandaki beraberliğe neden sevinmeyelim şeklindeki  karşı çıkışlarının olabileceğini tahmin edebiliyorum. Ancak deplasman kavramının kalmadığı ve her takımın her takımı her yerde yenebildiği bir ortamda rakip karşısında oynadığımız oyun ve özellikle ikinci yarıda verdiğimiz pozisyonlar takıma dair bazı konuları enine boyuna tartışmamızı elzem kılıyor.

Denizlispor son haftaların en başarısız takımlarından. Defansif zaafiyeti tavan yapmış durumda. Üstelik içerideki maçlarında hayli başarısız ve saha-seyirci avantajını kullanamayan bir ekip. Bünyelerindeki birtakım içsel sorunlar da takım başarısını engelleyen ciddi bir faktör. Böyle bir rakip karşısında gol dahi atamadan maçı tamamlamak, dahası özellikle ikinci yarıda çok ciddi açıklar vererek neredeyse mağlubiyetin eşiğinden dönmek sevinilecek değil, üzerinde ciddi ciddi durulacak bir durum.

 

İLK YARI GOL DE YOK POZİSYON DA
Maç kadrosu açıklandığında kafamdaki en büyük soru işareti orta sahasının dörtlüsü için oluştu. Tom Wellington-Mesut Saray-Lamine Diarra-Berk Yıldız dörtlüsü hücum oyununu iyi oynayabilecek, ama savunma oyununu yeterince beceremeyecek bir dörtlüydü ve bu tercih, onların hemen gerisinde oynayan tek ön libero pozisyonundaki Çağrı Ortakaya’nın yükünü tıpkı Samsunspor maçındaki gibi oldukça ağırlaştıracaktı.

Defans bloğunun sol kanat oyuncusu Onur Güney’in maç öncesi sakatlanması ve yerine Murat Kalkan’ın tercih edilmesi yadırganacak bir tercih değildi. İleri uçta tek santrafor Lanre Kehinde ise gol umudumuz olarak sahaya sürüldü.

Maç başladığında gördük ki Elazığspor da Denizlispor da maçta öne çıkacak ve maçı koparacak bir oyunu ortaya koymaktan çok uzaktılar. Seyircinin yok denecek kadar az olduğu, iki takım için de şartların eşit olduğu iyi bir zeminde ilk yarı boyunca notlarımıza kaydedeceğimiz ciddi bir atak göremedik. Oysa maçı kazanacak takım olsak bu sezonun hesabını kapatan ve gelecek sezonun hazırlıklarına erkenden başlayacak bir konuma gelecektik. Olmadı. Pozisyonsuz ve heyecansız geçen bir ilk yarıyı heba etti iki takım da.

 

İKİNCİ YARIDA NELER OLDU?
Puan cetvelinde bize göre daha riskli durumda bulunan ev sahibi Denizlispor, tehlikenin farkına varmış olacak ki ikinci yarıya daha istekli ve atak başlayan taraf oldu. Rakip, ikinci yarının ortalarında Andre Moritz ve Anıl Taşdemir gibi iki hücum oyuncusunu alarak oyunu neredeyse bizim yarımızda oynamaya başladı, ki bu dakikalarda arka arkaya gelen ataklarda kalecimiz Çağlar Şahin olmasa bugün çok farklı şeyler konuşuluyor olacaktı.

Rakibin atakları karşısında uzun süre bekleyen ve önlem almayı düşünmeyen Elazığspor kenar yönetimi ilk değişikliği ancak 69. dakikada yaptı. Bu değişikliğin mantığını da anlayamadım doğrusu. Deplasman için ideal bir çizgi oyuncusu Berk Yıldız’ı çıkararak onun yerine formsuzluğu açıkça belli olan Youssef Yeşilmen’i alarak rakip atakları durdurma noktasında hangi hamleyi yapmış olduk? Anlayan varsa bize de anlatsın. Oysa bu dakikalarda Berk Yıldız  oyunda kalabilir oyundan Lamine Diarra kenara çekilebilirdi. Çünkü rakip dalga dalga üzerimize gelirken onları orta sahada durdurmak için dirençli bir orta saha oyuncusuna ihtiyaç vardı.

İkinci yarı boyunca rakibe bu kadar mahkum olmakta ve kalecimizin inanılmaz kurtarışları sayesinde ayakta kalabilmede oyuncu değişikliklerindeki yanlışlar ve oyunun stratejisini değiştirmedeki eksiklerimiz çok belirgin olarak kendini gösterdi.

Rakibin pas bağlantılarını kesecek Alparslan Öztürk ve Murat Kayalı gibi iki orta saha elemanını kenarda bekletip birini son dakikada oyuna almak kimse kusura bakmasın ama bana hiç mantıklı gelmedi, gelmiyor.

Oysa Elazığspor oyuncu değişikliklerini erken yapsa oyuna ortak olacak ve rakibi de bu kadar kendi sahasında kabul edip  zorlu anlar yaşamayacaktı. Ama ne hikmetse kenarda bekletilip oynatılmayan oyuncular kadar transfer edilen bazı oyuncular da ligin sonu geldiği halde henüz sahne almadılar ve takıma katkı sunamadılar. Bu oyuncular yetersizlerse neden transfer edildiler, değillerse neden hazır hale getirilip oynatılmıyorlar?

Elazığspor herkesin çok rahat goller atabildiği Denizlispor’a gol atmayı bırakın, neden bu kadar gol pozisyonu vererek maçı tamamladı ve beraberliğe sevinerek bayram etti, bunun analizini yapıp cevabını bulmalı. Her zaman bu kadar şanslı olamayabiliriz.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın.