'Benim 15 Temmuz Hikâyem'
15 Temmuz'un 8. Yıldönümünü yaşadığımız bu günlerde sosyal medyada 'benim 15 Temmuz Hikayem' etiketli paylaşımlara denk geliyoruz.
Birçoğu kurgu ve 15 Temmuz şanlı direnişini küçümsemeye ve halkımızın milli iradesine sahip çıkmasını hafife almaya yönelik paylaşımlar FETÖ propagandası kokuyor.
“Komşuma internet şifremi vermediğim için beni FETÖ’cü ilan ettiler, Erdoğan’ı koruyan ve İstanbul’a getiren tüm görevlileri açığa aldılar, bizi kıskandıkları için Fetö yaftası vurdular” gibi binlerce deli saçması ve kurgu hikaye olduğu her halinden belli paylaşımların bir merkezden hareketle sevk ve idare edildiği de çok açık.
Amaç 15 Temmuz üzerinden ve bu günlerde özellikle ekonomik şartlardan kaynaklı olarak hükümete ve Erdoğan’a tepkileri birleştirip yeni bir kıvılcım yakmak ve buradan ülkeyi yeni bir kaosa sokmak.
Evet, bu milletin bir 15 Temmuz hikâyesi değil gerçeği var. Ülkemizi ABD’nin ve dış güçlerin uydusu yapmaya hevesli yapıların topyekûn kalkıştıkları 15 Temmuz ayaklanması, milletimizin güçlü iradesi karşısında başarılı olamamış ve sonlanmıştır.
Ancak gördüklerimiz o ki bu yapılar her zaman olacaktır ve ülkemizin geleceğini tehdit edecektir.
Bugün masumca cümlelerle mağduriyet edebiyatı yapan FETÖ artıkları, 15 Temmuzda başarılı olsalardı nasıl firavunlaşacaklarını herkes biliyor.
Çok tehlikeli bir iş yapılarak siyasi iktidara olan tepkiler, Türkiye Cumhuriyetine tepkiye dönüştürülüp bir rejim tartışması ve bunun düzeltilmesi için iç çatışma da dahil her türlü çirkin senaryo üzerinde çalışan Pensilvanya üst aklına karşı dikkatli olmalıyız. Zira Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece düşmanlarımız da hainlerimiz de hep olacaktır.