BENDE SENİN YÜZÜNE ''TÜKÜREBİLİRMİYİM?''

‘’TÜKÜRME’’lafını duyduğunuz da midenizin bulandığını ve iğrendiğinizi biliyorum...

Ama mecburen ‘’TÜKÜRME’’konusunu satırlara taşımak şart oldu…

Özellikle, biz Türk toplumu olarak yerlere tükürmeyi çok severiz. Yerlere tükürme alışkanlığımız filmlerde dahi konu olmuştur.

Hepimizin bir çok defa izlediği ve defalarca güldüğü Şener Şen ve İlyas Salman’ın oynadığı ‘’BANKER BİLO’’filmini hatırlıyalım…

‘’ALMANYA’’diye ‘’İSTANBULA’’getirilen İlyas Salman’ın  karşıdan gelen kişinin  ‘’YERE TÜKÜRMESİNİ’’gördüğü  an bu kişi kesin ‘’TÜRK’’demesi bizlerin ağlanacak halimize  gülmemize neden olmuştu.

Aslında ‘’TÜKÜRME’’lafına hiç birimiz yabancı değiliz…

Toplum olarak birilerine kızar yüzüne tükürürüz, 

Beğenmediğimiz bir durumla karşılaşınca ‘Ben bu işin içine tüküreyim’ diyerek feryat ederiz,

‘Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’ diye hayıflanır dertleniriz,

Ya da ,

 ‘Yüzüne tükürsen, yağmur yağıyor diye şükreder’ diye cümleleri hep kullanırız…

Neyse konumuza gelelim…

Elazığ Sokakları ve Caddelerinde genelde havaların soğuk zamanları  ve yaz aylarının başında ‘’YERE  TÜKÜRME’’kampanyası başlatılıyor…

Kendini bilmez ve zerre kadar insanlıktan nasibini almamış bazı kişiler halkın yoğun olduğu yerlerde yere tükürerek iğrenç bir görüntü vermeyi ‘’MARİFET’’sayıyor…

Öyle ki insanlar artık Yürürken gözleri açık mı olmalı yoksa kapalı mı?

Kestiremiyor…

Çünkü ağızlarını  hep açık tutanlar  adım başı tükürüyor ve sizi böyle bir iğrenç görüntü ile karşı karşıya bırakıyor…

Sorun sadece bu mu?

Elbette ki Hayır!

Yerlere pervasızca saçılan  tükürüklerin  içinde bulunan milyonlarca mikrop toplum sağlığını da ciddi şekilde tehdit ederek insanların hastalanmasına neden oluyor…

Öyle ki Kılık kıyafeti yerinde ve  modern görünümlü insanların bile bu zevksiz ve iğrenç davranışı yapması medeniyetin sadece elbise ve dış görünüş ile bağlantılı olmadığını daha iyi anlatıyor…

Gerçek Medeniyet Temizliktir…

İnsanlara saygıdır…

Medeni bir toplum yerlere tükürmez…

Bu nedenle bazı insanların artık kendi özüne dönerek ‘’İNSANCA’’davranması gerektiğine inanıyorum…

Hiçbir anlamı olmayan ve büyük ihtimdigere zevk için yapılan bu yerlere tükürme eylemlerinin artık bir son bulması gerekiyor…

Bu nedenle yıllardır hep içimde saklar ve bazen neden yapmıyorum diye kendimle savaşır dururum…

Yolda yürürken yere tüküren bir insanı görsem bende keşke ‘’ONUN YÜZÜNE TÜKÜRSEM’’diye kendimi hep zor tutarım…

Ama ne yazık ki ilimizde henüz kent kültürü edinememiş bazı kişiler, bu davranışlarını devam ettirdikleri sürece benim gibi binlerce insan da onlara kızarak ve içine atarak hayatına devam edecek.

Tükürme sanırım bizlerin ‘’SPORU’’haline geldi…

Nasıl ki bir toplum ‘’SPORSUZ’’yapamıyor ise bizler de ‘’YERE TÜKÜRME’’sporu ile kendimizi geliştiriyoruz…

Yazık….Yazık…Yazık….

Unutmayalım ki!

Sokaklar, Caddeler ve Kaldırımlar halkın ortak kullanım alanıdır…

Hiç kimse halkın kullandığı bir alanı kirletmeye hakkı yoktur ve ‘’HADDİ’’değildir…

Artık bazılarının akıllarını başına alma vakti gelmiştir…

Halkın göz zevkini ve sağlığını bozacak eylemler de bulunan kişilerin artık ‘’İNSANCA’’davranma vakti gelmiştir…

‘’YERLERE TÜKÜRME’’konusunda Türkiye’de her hangi bir cezanın uygulandığını görmedim ve duymadım…

Ama özellikle ‘’YERLERE TÜKÜRME’’konusun da duyarsız insanlara uygulan cezalar bakımından ‘’İNGİLTERE’Yİ’’örnek almak gerekiyor…

Londra’nın Enfield Belediyesi, “YERE TÜKÜRENLERİ 80 İNGİLİZ STERLİNİYLE CEZALANDIRIYOR”

Türkiye’de de  bu tür cezaların uygulanması sanırım hepimizi mutlu eder…

Yoksa sokaklarımız ‘’TÜKÜRÜK’’ havuzuna dönecek ve  artık  gözlerimizi kapatarak gezeceğiz…

Aksi takdir de ….

Hepimiz  Yerlere tükürerek çevreyi kirletenlere, tahammül edemeyerek hoş olmasa da bende senin ‘Ağzına tüküreyim’ demekten  kendimizi   alamayacağız…