Ben Kavga Adamı Değil, Hizmet Adamıyım
Tamer ÖREN - Seçim sürecinde kendilerinin kavganın karşılıklı atışmaların içine çekilmek istediklerini gördüklerini belirten CHP Tunceli Milletvekili ve Elazığ Milletvekili adayı Gürsel EROL , Bunun birkaç defa çabasını paylaşımlarını gördük. Biz muhatap olmadık. Ben kavga adamı değil Ben uzlaşma adamıyım. Ben hizmet adamıyım. Bu kente hizmet etmek istiyorum' dedi.
CHP Tunceli Milletvekili ve Elazığ Milletvekili adayı Gürsel EROL, Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. EROL’un ziyareti sırasında FHGC Başkanı Semih ERDEM, Başkan Yardımcısı Ahmet TOPRAK ve yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu. Seçim çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan siyasi partilerin birbirinin düşmanı değil hizmet etmek için birbirlerinin rakibi olduklarını vurgulayan EROL “Birbirimizi düşman olarak görüp öteleştirirsek, bu zamana kadar ülkeye zarar verdiği gibi bundan sonra da zarar verir. Ülkemiz hiç hoş olmayan koşullar altında 1984 yılından 2018 yılına kadar kamu bütçesinden terör ile mücadeleye yalnızca 1 buçuk trilyon dolar para harcadı. Bizim iç ve dış borcumuzun kamu ve özel sektör borcumuz 453 milyar dolar. Bütçemiz 851 milyar dolar. Bu yalnızca kamu bütçesine harcadığımız paradır. Bide özel sektörün iş kaybını hesapladığınız zaman 2 trilyon dolar terörle mücadeleye para harcamışız” diye konuştu.
Bu toprakların üniter devlet yapısının korunmasından yanayım
34 yıllık terörle mücadelede 6 cumhurbaşkanı, 11 başbakanı, 12 genelkurmay başkanı, 21 hükümet, 24 içişleri bakanı değiştiğini hatırlatan EROL “ Tüm partiler dönem dönem iktidar olmuşlar. Terör meselesini biz çözeceğiz demişler. Fakat şuanda ülkenin yine öncelikli sorunu. Uluslararası güçlerin NATO süreciyle birlikte bu ülkede her zaman hem insan kaynaklarını tüketmeye yönelik hem de ekonomik gelirlerimizi harcanmasına yönelik sürekli planlar olmuştur. Bizim bu süreçten sonra birbirimizi kötülemek yerine birbirimizin farklılığını anlatarak, düşüncelerimiz paylaşarak, ortak değerlerde buluşarak, ülkenin değerlerine sahip çıkarak birlikte olma mecburiyetimiz var. Suriye’de, Irak’ta bir iç savaş çıktığı zaman yada İran’da bir sorun çıktığı zaman sığınma yeri Türkiye’dir. Bizim ne gidecek yerimiz nede terk edecek vatanımız var. Hepimiz bu topraklarda yaşayacağız. Bu toprakların üniter devlet yapısı, birliği ve bütünlüğü bir siyasetçinin önceliği olmalıdır. Birbirimizi eleştirirken biraz insaflı olmalıyız” diye kaydetti.
Halkla iç içe olana kadar Türkiye’nin en sorunlu kenti Tunceli bilirdim
Türkiye’nin en sorunlu kentini Tunceli olarak bildiğini anımsatan EROL “ Elazığ’da ilçeleri, köyleri gezmeye başlayınca vatandaşların arasına girip sorunları dinlemeye başlayınca Tunceli nur-nimet. Hakikaten burası bir mağduriyet kenti haline dönüşmüş. İnsanlar mağduriyetlerini dile getirmeye bile korkar hale gelmişler. Siyaset burada hem siyaseti tekelleştirmiş, hem ticareti, bürokrasiyi, kamu yatırımlarını, hem de personel politikalarını tekelleştirmiş durumda. Bunları tekelleştirirken de STK’ların demokratik kitle örgütlerinin yapılanmasına da müdahale eder hale gelmiş. Ben daha önce söyledim burada da yinelemek istiyorum. Siyaset kurumunun ve siyasetçilerin Elazığspor kongresinde, ETSO seçimlerinde, bir sendikanın, bir odanın seçiminde ne işi var? Biz buralarda taraf olmak değil, biz buralarda destek olmak zorundayız” diye ifade etti.
Bir siyasetçinin önceliği; vatan, millet, devlet olmalıdır
TBMM’de diğer milletvekili adayları ile birlikte görev yapacaklarını ifade eden EROL “Yüz yüze bakacağız. Aynı kentin milletvekilleri olacağız. Sorunları gündeme getireceğiz. Gelin birbirimizle tartışmak yerine konuşarak bu kentin uzun ve kısa vadeli planlarını konuşalım. Ortak vadeli çözüm bulalım. Yani birlikte ne yapabiliriz. Senin yaptığın kötü, benim yaptığım iyi, tartışmak yerine bugüne kadar yapılanlar yapılmış ve iyi, kötü tartışmayalım. Bundan sonra ne yapabiliriz. Bu sorunları nasıl çözebiliriz bir arayış içerisindeyim. Bu siyasetin bir kötü yanı var. İnsanlar koltuklarını korumak için ne hatır ne gönül ilişkilerini tanımıyor. Gerçeklerle hareket etmiyor. Yani kendi koltuğumu koruyayım bana bağlı iradeye karşı bağlılığımı koruyayım. Onlara mahcup olmayayım diye böyle bir davranış içine giriyorlar. Oysaki bir milletvekili ve siyasetçinin önce bağlılığı vatana, milletine ve devletinedir. Ben böyle bakan bir siyasetçiyim. Bu süreçte zaman zaman bizi kavganın, çatışmanın ve karşılıklı atışmanın içine çekmek isteyecekler. Bunun birkaç defa çabasını paylaşımlarını gördük. Biz muhatap olmadık. Ben kavga adamı değilim. Ben uzlaşma adamıyım. Ben hizmet adamıyım. Bu kente hizmet etmek istiyorum. Fakirlere fukaralara sahip çıkmak istiyorum. Kimsesizlerin kimsesizi olmak istiyorum. Kimsenin gündeme getiremediği sorunları gündeme getirmek istiyorum. Amacımız, gayretimiz bu” diyerek sözlerini tamamladı.