BAZI CEMAATLER ŞEYTANA HİZMET EDİYOR
Tekke ve Zaviyelerin kaldırılıp yasaklanmasına ve Diyanet'in yol göstericiliğine rağmen maalesef yine de pek çok tarikat ve cemaatin tamamına yakını taban tabana zıttırlar
Tekke ve Zaviyelerin kaldırılıp yasaklanmasına ve Diyanet’in yol göstericiliğine rağmen maalesef yine de pek çok tarikat ve cemaatin tamamına yakını taban tabana zıttırlar.
Öyle ki yapılan araştırmalar da ;
Bütün cemaatler kendi şeyhlerini (önderlerini) Peygamberimizin günümüzdeki vekili gibi görür. Bazılarının da Mehdi Aleyhisseam olduğuna inanılır.
Cemaatlerin hiç birinde bireysel irade ya da sorgulama yoktur. Şeyh ya da önderin sözü Allah kelamı hükmündedir ve önderin emrini tartışan küfre girip dinden çıkar.
Cemaatlerin hiç biri birbirini sevmez ama açıktan birbirlerine düşmanlık yapmazlar..Pek çok cemaat kendi dışındaki cemaatlerin şirkte (küfürde) olduğuna inanır.
Cemaatlerin bazıları dış dinamiklerle yani yabancı istihbarat örgütleri ile irtibatlıdır.
Cemaatlerin geneli iktidar olanı destekler yani bunlar durakta beklemeyi sevmezler, gelen her otobüse binerler.
Her cemaatin kendi gettosu vardır, aralarında kız alıp verirler, alışverişleri ve arkadaşlıkları beraberdir. Buradan hareketle de bunların birbirinden kopması kolay değildir.
Pek çok cemaat son dönemde holdingleşmiştir.. Müritlerin yaptığı ticaret, topladığı kurban derisi ve zekatlar bu holdinglerin ana sermayesidir. Holdingin mutlak hakimi de cemaat önderleridir. Şeyh ya da önder, parayı elinde tutanın gücü elinde tuttuğunu bilir ve yönetimi çocukları dışında hiç kimse ile paylaşmaz.
Cemaatlerin hedef kitlesi daha ziyade 16-30 yaş arası olanlardır. Bunlarla önce arkadaşlık edilir, akabinde kendi sosyal çevrelerine sokularak ona kişilik verilir ve dini hassasiyetleri de kullanılarak saflara alınır. Yurtlar, dersaneler, okullar temel alanlarıdır.
Bütün cemaatlerde şeyh ya da önderin pek çok zaman akşam namazını Kabe’de yatsıyı da Mescid-i Aksa’da kıldığına inanılır. Şeyhlerinin evliyalıklarına imanları Allah’a imanları gibidir.
İstisnasız bütün cemaatlerde şeyh ya da önder emreder, müritler zerre sorgulamaksızın emredilen yere eksiksiz oy verir.
Bu saydıklarım cemaatlerin genel yapısı ve kendi aralarında inandıkları ve bazende şirk’e girdikleri bir kaç husus…
İsterseniz Büroksasi de ki müritlerin cemaatler tarafından nasıl kandırıldığı ve neye inandırıldığını sayalım…
Bürokrasideki müridin şeyhe bilgi taşıması ve istediğini yapması cenk yapması gibidir yani bilgi getiren ve icraat yapan peşin olarak şehit ilan edilir.
Cemaatlerin tamamına yakınında müritler yani mensuplar cennete ancak şeyhleri ya da önderlerinin himmetiyle girebileceklerine inanırlar.
Pek çok cemaatin kendine göre İslâm’a hizmet şekli vardır.Kimi dış dünyaya İslâm’ı anlatan kitap gönderir, kimi tebliğ yapar, kimi bürokrasiye girer, kimi okul ya da dersane açar, kimi siyaseti etkilemeye çalışır.
Bazı cemaat mensuplarının yurt dışındaki bankalarda büyük paraları ve muhtelif ülkelerde gayrı menkulleri vardır.
Tamamı değil ama bu cemaatlerin bazılarına göre Türkiye kafir devleti konumundadır ve bu düzende devletten çalmak ve onunla mücadele etmek ibadettir.
Hepsi değil ama pek çok cemaatin bilinçaltında askere ve Atatürk’e karşı büyük bir kin ve öfke vardır.
Yapılan araştırmalar da ortaya çıkan sonuçlar bunlar…
Ülkemizde cemaatlerin nelere hizmet ettiği ve Türkiye için bir tehdit oluşturup oluşturmadığı siz değerli okuyucularımızın kanaatine bırakıyorum…
Aslında ortaya çıkan sonuçlar ve ülkemizin yaşadığı 15 Temmuz darbe girişimi bazı cemaatlerin ülkemiz için bir tehdit oluşturduğunu ortaya çıkarmıştır…
Bundan sonra ki süreçte devletimizin cemaatleri yakın bir takibe alarak etkinliğini ortadan kaldırmalıdır…
Fetö terör örgütüne düzenlenen operasyonlar aralıksız devam ederken ülkemiz için ayrı bir tehlike oluşturacak yapılanmalarında şimdiden önü kesilmelidir…
Fakirin fukaranın emeğini çalarak Müslümanlık adı altında her türlü rezilliği yapanlar tek tek tespit edilerek en ağır şekilde cezalandırılmalıdır…
Öyle ki…
15 Temmuz süreci Türkiye için bir milattır…
Bundan sonra ülkemizin bu karanlık cemaatlerden kurtulma vakti gelmiştir…
Yıllar önce Fethullah Gülen’in ‘’ŞEFAATÇİ OLACAĞIM İLK KİŞİ ECEVİTTİR’’ sözü aslında Feto’nun yıllar önce kendini peygamber ilan ettiğini açıkça ortaya koymuştur…
Bundan sonra ki süreçte ülkemizde kendini peygamber ilan eden sahtekarların sesinin kesilmesi ve halkın iradesine silah doğrultan bu grupların ülkemizde nefes bile almaması gerekmektedir…
Son olarak ;
Ülkemiz büyük bir sınavdan geçiyor…
Yıllardır ülkemizin üstüne çöken bu Müslüman görünümlü kafirlerin temizlenmesi elbette ki kolay olmayacak…
Ama…
Allah haklının yanındadır…
Allah devletimizin yardımcısı olsun…