Başkan Çağlar: 'Uluova Projesinde Çiftçi Kaderi İle Baş Başa Bırakılmıştır'

Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çağlar, Uluova Sulama Projesi ile ilgili açıklama yaptı. Başkan Çağlar açıklamasında, 'Uluova gibi önemli tarım alanı sulanamamış ve çiftçi adeta kaderi ile baş başa bırakılmıştır.' ifadelerini kullandı.

Başkan Çağlar: 'Uluova Projesinde Çiftçi Kaderi İle Baş Başa Bırakılmıştır'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çağlar’ın açıklaması şöyle: 

ULUOVA SULAMA PROJESİ’NDEKİ BAŞARISIZLIĞIMIZ 
Covid-19 salgını sonrasında, dünyada her toplumun bundan sonra tarımı, gıdayı, suyu ve kendi kendine yeterliliği daha çok önemseyeceğini vurgulamış, bizim de bu yönüyle “Tarım Sektörü” ne öncelik vermemizin nedenini ortaya koymaya çalışmıştık. Elazığ tarım sektörünün sorunlarının en başında tarım arazilerinin yeteri kadar sulanamaması geldiği, dolayısı ile bu sorunun çözülmesi gerektiğini dile getirmiştik. Ancak, yaptığımız araştırmada; bu sorunun çok eski yıllara dayandığı, oyalamalarla uzun zaman kaybedildiği ve en önemlisi diğer bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da başarısız bir sınav verdiğimizi anladık. 

PROJEDE YAŞANAN ÇELİŞKİLER 
Elazığ’ın en verimli tarım arazilerini barındıran Uluova’da projenin 1. merhalesinin tam olarak devreye girmemesi nedeniyle 14.656 hektar tarım alanının sulanması mümkün olacak iken, projenin 2008 yılından sonra devamı sağlanamadığı için bu önemli tarım alanı sulanamamış ve çiftçi adeta kaderi ile baş başa bırakılmıştır. Ovayı sulayan sistem elektrik borcu gerekçe gösterilerek iptal edilmiş ve kanallar kaldırılarak kullanılmaz hale gelmiştir. Gelinen bu noktada, duran sistemin yürümesi için projenin en önemli faktörlerinden biri olan elektrikte yaşanan sorun nedeniyle önerilen alternatif çözümler kabul görmemiştir. Oysa, benzeri projelerde farklı politikalar uygulandığını; ya borçların sübvanse edildiğini, ya da bu borçları silme yoluna gidilerek soruna çözüm arandığını görmekteyiz. Yaklaşık 13-14 yıllık bir süreçte geniş bir tarım alanı susuzluğa mahkum edilmiş ve çiftçi toprağını terk etmek zorunda bırakılmıştır. İşin ilginç yanı, bu aşamadan sonra beklentileri yok olan çiftçi arazilerini il dışından gelenlere satmaya başlamış ve toprak büyük ölçüde el değiştirmiştir. Bu süreçte başta siyaset kurumu olmak üzere hiç kimse çözüm üretememiş, sadece umut vermekle yetinilmiştir. Oyalamalarla geçen yılların ardından, 2017 yılında revize edilen proje için öngörülen 720,5 milyon liralık bütçe büyüklüğü dönemin yetkililerince kabul görmemiş ve projeye çözüm aramak yerine projeden vazgeçilmesinin doğru olacağı düşünülmüştür. Oysa, bu dönemlerde Elazığ için üretim ve istihdama dönük olmayan projelere bundan daha büyük ödenekler tahsis edildiğini, her nedense sulama projesine öncelik verilmediğini görmekteyiz. Kaynakların sınırlı olduğu göz önünde bulundurulursa tarımsal büyümede önemli bir faktör olan sulama konusunun ödeneksiz bırakılması bir planlama ve öncelik hatasıdır. Bu nedenle rasyonel hareket edilmediği görüşündeyiz. 2020 yılı Mayıs ayı içerisinde; Tarım ve Orman Bakanlığı “Sulamada yeni bir adım” adıyla, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ile TOKİ Başkanlığı arasında sulama tesisleri yapımı konusunda bir protokol imzalandığını ve 25 sulama projesinin TOKİ kanalı ile tamamlayacağını açıklamıştır. Sorunlu sulama projeleri için getirilen bu çözüm ne yazık ki, Uluova Sulama Projesi’ne ilaç olmamış, bu 25 proje içine Elazığ dahil edilmemiştir. Önceki yılda olduğu gibi 2021 yılı yatırım programında da Uluova 1. Merhale sulaması için sembolük olarak sadece 1000 (Bin) TL. ödenek ayrılmış olması dikkat çekicidir. Bu durum projeye devam edilmeyeceği kararını açıkça ortaya koymaktadır. Alınan bu kararla yöneticilerin ve siyasetçilerin verdiği sözler ve umutlar bir anda hayal kırıklığına dönüşmüştür. Oysa, Diyarbakır’a bir tanesi TOKİ kanalı ile yapılacak toplam 14 proje için ayrılan 2021 bütçesi bir milyar 173 milyon liradır. 

HATUNKÖY SULAMA PROJESİ 
Uluova sulama projesine son iki yıllık süreçte ödenek verilmemesi ile bu projeden vazgeçildiği, bir başka ifade ile projenin uygulanmayacağı anlaşılmıştır. Böylece 13 -14 yıllık rüya, koca bir hiçle sona ermiştir. Bu konuda DSİ Genel Müdürlüğü 9. Bölge Müdürlüğü’nün yaptığı çalışmalar sonucunda “Hatunköy Sulama Projesi”nin gündeme geldiğini görmekteyiz. Uluova sulama projesinin baştan doğru planlanmadığı ve uygulanabilir olmadığı, gerek Behramza ve gerekse Uluova’nın sulanması için Hatunköy barajının yapılması ve buna bağlı “Hatunköyü Sulama Projesi”nin gündeme getirileceği açıklanmıştır. Böylece iki ovanın kurtuluşu Hatunköyü sulama projesine bağlanmıştır. Sonuçta arada geçen 13-14 yıl boşu boşuna harcanmış oldu. Projedeki hatalar ve yanlış uygulamalar bir yana, asıl sorun yıllarca ayrılan sembolik ödenekler ve verilen boş sözlerle çiftçinin oyalanmış olmasıdır. 

ÖNERİMİZ 
Normal süreç içerisinde ovaların su ile buluşması zaman alacaktır. Gerek eski proje nedeniyle kaybedilen 13-14 yıl ve gerekse bu yeni projenin tamamlanması için geçecek süre uzun bir zaman kaybına yol açacaktır. Daha fazla zaman kaybetmemek için yeni projenin kısa sürede bitirilmesi gerekmektedir. Yapılan hatalar ve ihmallerle yeteri kadar bedel ödenmiş olduğundan, zamanı iyi kullanmalıyız ve suyun bir an önce araziler ile buluşturulmasını gerçekleştirmeliyiz. Bu nedenle gerek yöneticilerin ve gerekse milletvekillerinin olayı sahiplenmesi ve süreyi kısaltması için yoğun çaba göstermelerini arzu ediyoruz. Elazığ Devletçi yapısı ve her zaman ona bağlılığı ve öne çıkan duruşuna karşın ne yazık ki, Ankara’dan bu güne kadar hak ettiği karşılığı tam olarak alamamıştır. Çoğu zaman Devlet teşvik ve desteklerinin dışında bırakılmış ve bu dışlayışlar alışkanlık haline gelmiştir. Dolayısı ile teşvik ve desteklerden yeteri kadar yararlanmamıştır. Bu nedenle yıllardır haksızlığa uğrayan Elazığ’ın, sulama projelerine verilecek desteklerle gönlünün alınmasını diliyoruz. “Ders alınmış başarısızlık başarı demektir.”dedi.(