BASINI KAALE ALMAMAK

Mensubu bulunduğum ve haftada bir de olsa yazmaktan büyük keyif aldığım Hakimiyet gazetesinde ve Elazığ’ın diğer kıymetli gazetelerinde gerek köşe yazarlarınca gerekse gazetelerin ana sayfalarında ilimizin birçok problemi gündeme getirilir. Ancak  “Yerel basın olduğundan etkisi az olur ”diye düşünüldüğünden midir, yoksa başka bir sebebi mi var bilemiyorum ama ortada bir gerçek var ki o da yerel basın, ildeki yetkililerce pek kaale alınmıyor. Yerel basında ilimizin problemleriyle ilgili o kadar çok yazılıp çiziliyor ki eğer yerel basın kaale alınsaydı bu problemlerin en azından bir kısmı çözüme kavuşturulurdu. Burada problemleri tekrar dile getirecek değiliz. Asıl konu olan yerel basının kaale alınmamasının sebeplerini anlamaya çalışacağız. 

            Öncelikle yerel basının kaale alınmaması ile ilgili en önemli gösterge, problemi dile getiren ya da eleştiren gazeteci veya yazara ilgili kurum tarafından geri dönüş yapılmamasıdır. Tabir yerindeyse kendimden biliyorum. Daha iki hafta önce milli eğitim müdürlüğüyle ilgili bir konuyu burada gündeme getirmiştim. Oldukça ciddi bir iddiaydı. İlimizdeki bir Anadolu lisesi müdürü keyfi bir uygulama yaparak bir öğrencinin eğitim öğretim hakkını engelledi iddiasıydı. Peki ne oldu. Şu oldu: Bu iddia doğru mu değil mi ne arayan ne soran oldu. Düşünün bir gazetede önemli bir iddia gündeme getiriliyor, ama milli eğitim müdürlüğü tenezzül edip iddianın doğruluğunu araştırmıyor. Büyük ihtimdigere bu konu önce Milli Eğitim Bakanlığı’na sonra da BİMER ya da CİMER’e gidecek oradan da ilgili kuruma gelecek ondan sonra da yine büyük ihtimdigere ilgili kurum yanıp tutuşup  problemi çözmeye çalışacak. 

            Bu durum sadece adı geçen kurum için değil diğer kurumlar için de aynı şekilde işliyor. İlimizdeki birçok kurum ne yazık ki süreci aynı şekilde takip ediyor. Yerel basında hakkında yapılan her hangi bir eleştiriye ya da iddiaya yerel basını kaale almayarak cevap vermiyor. Konu üst makamlara gidince  bu defa da şikayet edildiğini dile getirerek tepki gösteriyor. Halbuki kurumlarımızın idarecileri asıl görevlerinin millete hizmet etme olduğunun farkına varsalar, kurumlarında amir değil hizmetkar olduklarını anlasalar, ilimizdeki problemlerin de büyük oranda çözümü gerçekleşecektir.

            Aslında kurumlarımızın zaman zaman basın mensuplarını kahvaltılı toplantılara  çağırarak bir takım izahatlar yaptıklarına görsel medyada denk gelmiş, şahit olmuşuzdur. Fakat yapılan izahatların ilimize katkısına baktığımızda ortada bir şeyin olmadığını görürüz. Yani konuşulur vaatlerde bulunulur ama ortada somut bir şey var mı diye bakıldığında ne yazık ki çok da somut şeyler ortaya çıkmaz. 

 Buradan kurumlarımıza ya da ilgililere acizane önerimiz şudur ki: Yerel basın eleştiriyorsa, iddia ediyorsa, itham ediyorsa bu ilimizin ya da kurumlarımızın doğru şeyler yapmasını sağlamaya yöneliktir. Yerel basın büyük oranda, gereksiz yere; elinde bilgi belge olmadan, kaynağından haber almadan eleştiri de yapmaz iddiada da bulunmaz. Onun için yine acizane önerimiz kurumların ya da ilgililerin yerel basını bundan sonra kaale almaları olacaktır.