'Barış halayı çekeceğiz'
Sadece Ortadoğu değil dünyamızın dört bir köşesi yangın yerine dönmüş ve 3. Dünya savaşı için tek bir kıvılcımın bile yeterli olacağı bir ortam oluşmuşken, büyük bir fedakârlık örneği sergileyerek, gelen tüm tepkileri göze alarak terörsüz Türkiye'nin ilk adımının atılması için tarihi bir çağrı yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin söylemi hem Türk hem de Kürt vatandaşların gönlüne dokundu.
Son günlerin en çok konuşulan isimleri. İkisine baktığınızda eski Türkiye’nin tüm kahrını çeken, en zorlu dönemlerde siyasi mücadelesini sürdüren, kimi zaman siyasi görüşleri kimi zaman ise kimlikleri nedeniyle büyük bedeller ödeyen, 80’li yılların zulüm ve karanlık yüzünü yan yana durduklarında tüm dünyaya anlatabilecek potansiyeli bünyelerinde barındıran, birbirine zıt ancak bir o kadar da benzer acı ve sevinçlere ortak olduklarının yansımaları Devlet Bahçeli ve Sırrı Süreyya Önder, bu ikili arasında geçen son diyalog ise terörsüz Türkiye için atılan adımların vatandaşların gönlüne ilk kez bu kadar net dokunan bir yanı oldu.
DEM Parti Milletvekili ve İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder, Habertürk'e özel açıklamalarda bulundu. Önder, açıklamalarında 'Devlet Bahçeli, 22 Ekim'deki Meclis konuşmasının ardından beni aradı. Sağlığımı sordu ve 'İyi olun. Barışı görelim, daha barış halayı çekeceğiz' dedi.
Küresel güçlerin sürece balta vurmak için ellerinden geleni yapacakları, ülke içerisinde bu amaca zemin oluşturmak için avuç ovuşturarak bekleyenlerin varlıkları, PKK’nın YPG ve diğer tüm örgütlerin bağlı bulunduğu KCK içerisinde de süreci baltalamak isteyen grupların bulunması ve diğer tüm tehlikelerin varlıklarını göz ardı etmeyerek, hızlı ve kesin bir şekilde ülkemizin terör belasından kurtulması tek temennimiz.
PKK’nın laf çarpıtmasıyla , harf değiştirerek hainliğe devam etme amacı gütmekle, Suriye, Irak ya da herhangi bir ülkede varlığını devam ettirmek için sinsi planlar kurmakla bir yere varamayacağını anlaması ve kısa sürede silahlarını bırakarak kendini feshetmesi en büyük beklenti ve olması gerekendir.
Kan ve gözyaşı ile değil halaylarda ve türkülerde buluştuğumuz bir ülkenin hayalini kurmayan sorunludur. Birbirine zıt gibi görünen ancak yüzyıllar boyunca aynı bedelleri ödeyerek bu ülkeyi ayakta tutan sadece Türkler ve Kürtler değil hangi ırktan hangi mezhepten olursa olsun 85 milyon vatandaşın huzur ve güvenle birlikte yaşadığı bir ülkenin hayalini kurmayan haindir.
Merhum Erol Olçok’un döneminde yazılan bir seçim şarkısı vardı ya hani. İşte o sözle bitirmek gerek bu yazıyı:
Aynı yoldan geçmişiz biz
Aynı sudan içmişiz biz
Yazımız bir kışımız bir
Aynı dağın yeliyiz biz
Şarkılar bir türküler bir
Hep beraber söyleriz biz
Halaylar bir horonlar bir
Aynı sazın teliyiz biz
