Bakan Fidan'dan Suriyeliler Açıklaması: 'Kimseyi Buradan Gönderecek Değiliz'
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam yönetimiyle diyalog çalışmaları ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı çağrılar için 'Bu son derece kıymetli bir çağrıdır. Umarım bunun değerini anlarlar' dedi. Fidan, Türkiye'deki Suriyeliler içinse 'Gönüllü olmadığı sürece biz kimseyi buradan zorla gönderecek durumda değiliz' dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faisal bin Farhan ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İSRAİL SALDIRILARI
Önceliklerimiz belli. Ateşkes planının İsrail tarafından onaylanması, silahların susması, insani yardımların ulaşması. Ancak ne zaman bu yönde adımlar atılsa Netanyahu ve yönetimi yeni bir katliama imza atıyor. İsrailli yetkililerin eninde sonunda hesap vereceklerini söylemek lazım. İsrail'in barış çabalarına darbesini kınıyorum. Gazze'de atılacak yanlış bir adım telafisi olmayan sorunlara yol açabilir.
Her konuşmamızda sürekli Gazze meselesini öncelikli madde olarak gündemde tutuyoruz. Bu kanayan yaranın durması önemli. Son bir haftada Hamas'ın barıştan yana aldığı tutum ve İsrail'in oyun bozan bir rol oynaması Netanyahu'nun ateşkesle hiçbir ilgili olmadığını gösterdi. Biz barış için her tülü çabayı gösteriyoruz. MİT, Dışişleri gece gündüz bu iş için çalışıyor, yapıcı yaklaşımları zorluyorlar. İsrail'in tavrı müzakere eden tarafları zora soktu. Buradan dünyaya sesleniyorum. İsrail'e baskı yapılması gerekiyor.
Bizim tavsiyemiz ateşkes anlaşması Hamas tarafından kabul etmişken, İsrail'in akan kanı durdurmalı. Bu yolda giderseniz daha fazla kan ve ölüm ortaya çıkar bunu görmek istemiyoruz.
SURİYE İLE 'NORMALLEŞME' MESAJI
-Suriye ilgili olarak Cumhurbaşkanımız liderlik vizyonunu kullanarak en üst düzeyden bir barış çağrısında bulunmuştur. Bu herhangi bir zayıflığın durduğu yer değildir. Bu çağrı önemli bir çağrı, bizim beklentimiz bunun dikkate alınmasıdır. Suriye'de çok karışık bir tablo var. Alanda Rusya ve İran var, milisler var, kaçakçılar var, İsrail saldırıları var. Bütün bu karışıklıkları göz önüne alıyoruz, bu konuda kafamız net. Sadece kendimizi düşünmüyoruz. Suriye'nin ihtiyaçları neler bunlara da bakıyoruz.
-Suriye muhalefetinin rejim ile nasıl bir ilişki kuracağı kendi kararları. Biz ancak burada yapıcı bir rol oynayabiliriz. Onları yarı yolda bırakmamız gibi bir şey söz konusu değil. Bu kardeşlerimiz bulundukları bölgede ülkemize daha fazla göçmen gelmesini engelliyor. Ülkemizin güvenliği için fevkalede adım atıyorlar. Teröre karşı omuz omuza mücadele ettik.
-İçeride mülteci kardeşlerimiz için politikamız değişmemiştir. Gönüllü olmadığı sürece biz kimseyi buradan zorla gönderecek durumda değiliz. Biz barışı ve diyalogu aramaya devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Temmuz'da NATO zirvesinin ardından yaptığı basın açıklamasında, Esad ile görüşme talebini yinelemiş, "Özellikle Sayın Esed'e 'Ya ülkeme gel veya üçüncü bir ülkede bu görüşmeyi yapalım' çağrımı iki hafta önce yaptım. Bu konuyla ilgili olarak da Dışişleri Bakanımı görevlendirdim. O da muhataplarıyla görüşmek suretiyle inşallah bu dargınlığı, kırgınlığı aşmak suretiyle yeni bir süreci başlatalım istiyoruz. İlişkileri geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir" demişti.