Babacan'ın İki Yüzü

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, HDP Diyarbakır vekili Garo Paylan'ın, sözde Ermeni soykırımının tanınmasını içeren kanun teklifini, içtüzük hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iade etti. 

HDP'li Paylan'ın 1915'teki sözde soykırım hakkında TBMM'ye kanun teklifi vermesi büyük tepki çekmesinin ardından aynı yönde bir açıklama da CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ndan geldi.

Tanrıkulu, “107 yıl önce 24 Nisan 1915’te yüzlerce Ermeni aydını İstanbul’da gözaltına alınıp, Çankırı, Ayaş, Ankara’ya sürüldü ve zorla kaybedildi” dedi. 
Bu açıklamalardan sonra bir açıklamada DEVA Partisi Genel başkanı Ali Babacan’dan geldi.

Babacan yaptığı sosyal medya paylaşımında;

“Geçmişte yaşanan acıların faili biz değiliz. Hepimiz, karşılıklı anlayış çerçevesinde birbirinin yarasını sarmaya çalışan Anadolu insanları olmalıyız. Bu vesileyle, Ermeni halkının bugün derinden hissettiği acıyı anlıyor, 1915’te hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anıyorum.” görüşlerine yer verdi.

Son açıklama ise bizzat Babacan’ın da imzası bulunan 6 muhalefet partisi liderinin toplantısından sonunda yayınlanan açıklama oldu.

Güçlendirilmiş parlamenter sistemi ile ilgili yapılacak çalışmaların adından şu cümlelere yer verildi:

“Ayrıca bugün ABD Başkanı Joe Biden'ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene 'soykırım' ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz."

HDP ve CHP’li sözcülerin açıklamaları yeni bir gelişme değil. Ancak Babacan’ın kendi paylaşımında Ermenilerin tezini haklı çıkartacak bir üslup kullanması, 6’lı masada ise “soykırım” ifadesini kullanan Biden üzerinden hükümete yüklenilmesi bu konuda  “Bir dediği bir dediğini tutmuyor” yorumlarına neden oldu. 

Bu durum da gösteriyor ki Babacan, dışarda başka, 6’lı masada başka konuşan ve halka güven vermeyen siyasi.  Yine bu ortak açıklamadan çıkan bir başka sonuç ise hiçbir lider, 6’lı masadan çıkan görüşleri takmıyor.