Avcıl: 'İnşaatların Durdurulması Yeni Sorunlar Doğuracak'

Kübra Kabukçu/Elazığ, 24 Ocak 2020 tarihinde 6.8 şiddetindeki büyük depremin ardından büyük bir yara almıştı. Yaşanan deprem nedeniyle on binlerce bina kullanılamaz hale gelmişti. Bu depremin ardından bir de 27 Aralık 2020 tarihinde 5.6 ile sarsılan şehrimizde, konut stokunun neredeyse 3'te 1'i yıkılmıştı.

ELAZIĞ’DA KONUT BULMAK İMKÂNSIZ HALE GELMİŞTİ

24 Ocak ve 27 Aralık tarihindeki depremler nedeniyle konut stoku büyük hasar alan Elazığ’da yaklaşık 3 yıl gibi bir süre zarfında büyük sıkıntılar yaşandı. Öyle ki imkânı olduğu halde konut bulunamadığı için yüzlerce aile kış aylarını geçici konaklama merkezinde geçirmek zorunda kalmıştı. 

YARALARIN SARILMASI İÇİN SEFERBERLİK

Elazığ depremlerinin ardından gerek TOKİ gerekse de yerel müteahhitlerimiz adeta seferberlik ilan etmişti. Bu yoğun gayret sonunda şehrimiz depremlerin yaralarını sararak konut sorununu da çözüme kavuşturmuştu. 

KAHRAMANMARAŞ DEPREMLERİ BÜYÜK HASARA NEDEN OLDU

2020 yılında meydana gelen depremlerin yaralarını yeni yeni saran Elazığ, bu kez Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya depremleriyle sarsılınca ortaya yeni ve çok büyük bir konut sorunu ortaya çıktı. Şu ana kadar açıklanan verilere göre yaklaşık 5 bin binanın ağır hasarlı olarak kullanılamaz hale geldiği şehrimizde özellikle deprem bölgelerinden ve deprem riski bulunan İstanbul’dan ciddi bir göç söz konusu. Tüm bu gelişmelerin devamında şu anda bile Elazığ’ın konut stoku tamamen tükenmiş durumda.

İNŞAATLAR DEVAM ETMELİ

Büyük bir konut sorunu ile baş başa kalan şehrimiz bu soruna çözüm üretme noktasında ise eli kolu bağlı durumda. Öyle ki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İçişleri Bakanlığı’ndan gönderilen bir genelge ile devam eden inşaatlarda çalışmaları durdurulmuştu. Konut sorununa en hızlı çözüm üretecek yapıların bu nedenle tamamlanamamasıyla şehrimizdeki konut sorunu da büyüyerek devam ediyor.

MALİYETLER ARTIYOR

Genelgede, inşaat halindeki binalar için ilgili idarelerce en geç̧ bir ay içinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kurum veya kuruluşlardan teknik rapor alınmasının zorunlu olduğu belirtilmişti. Halihazırda depremler nedeniyle artan maliyetlere bir de rapor için ekstra ücret istenmesi ise hem sektör temsilcilerinin hem de vatandaşın tepkisine neden oluyor. Vatandaşlar zaten deprem nedeniyle ortaya çıkan konut sorununa bir de gereksiz maliyetlerin eklenmesinin çok büyük bir yanlış olduğunu ifade ediyor. 

NİTELİKLİ GÖÇ SORUNU ORTAYA ÇIKTI

Bir diğer sorun ise depremler nedeniyle tersine göç yaşanan Elazığ’da, inşaat sektöründe bu durumun tam tersi olarak etki göstermesi. Durdurulan inşaatlar nedeniyle sektördeki nitelikli iş gücü işlerini kaybetmiş durumda. Şehrimizin istihdamında önemli bir rol oynayan inşaat sektöründe faaliyet gösteren nitelikli iş gücü, inşaatların durmasıyla göç ve işsizlik kıskacında sıkışmış durumda. İşini ve gücünü kaybeden insanların göç etmesinin ilerleyen günlerde Elazığ’da ciddi sorunlara neden olabileceği konuşuluyor. Deprem sonrası özellikle yıkımın çok olduğu bölgelere yönelik yapı sektöründe çalışan nitelikli iş gücünün şehrimizden ayrılmasıyla ciddi bir konut krizinin yaşanabileceği belirtiliyor.

“İNŞAAT SEKTÖRÜ ŞEHRİMİZİN LOKOMOTİFİDİR”

Konuyla ilgili Hakimiyet Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu ve TOBB İnşaat Müteahhitleri Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Av. Osman Avcıl, inşaat sektörünün durdurulmasının ciddi sıkıntılara yol açabileceği konusunda uyararak şunları kaydetti:

“Elazığ, yaşanan depremler nedeniyle ciddi bir göç alıyor. Bu göç üzerinden en çok konuşulması gereken konular ise ekonomi ve istihdam. Bilindiği üzere inşaat sektörü şehrimizin ekonomi ve istihdamında lokomotif ve en çok eleman istihdam sağlayan bir konumundadır. Bu lokomotif durdurulursa ve inşaat sektörü engellemelerle karşılaşırsa diğer illerle beraber Elazığ ekonomisi de çöker. Bu durum neticesinde sadece Elazığ’da değil illerle birlikte yaklaşık 2-3 milyonluk nüfus ciddi bir sıkıntı yaşar.”

“YEREL YETKİLİLER SORUMLULUK ALMALI”

Av. Avcıl, inşaat sektöründeki durgunluğun birçok soruna neden olabileceğini belirterek:

“Elazığ’da bir an önce inşaatların durulması konusunun çözüme kavuşturulması gerekiyor. Yerel yetkililerimizin bu konuyu ilgili bakanlıklara taşıması gerekiyor. Bizler de hem İMKON hem de TOBB nezdinde bu konuyu dile getireceğiz. Yereldeki idarecilerimizin bu konuda ciddi bir sorumluluk alması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“NİTELİKLİ İŞ GÜCÜMÜZÜ KAYBEDİYORUZ”

Av. Osman Avcıl, durdurma kararının Elazığ’da nitelikli iş gücüne büyük zarar vereceğini belirterek şunları söyledi:

“Bölgede ciddi bir yıkım var. Zaten nitelikli işgücümüzün bir kısmını TOKİ’nin yapacağı inşaatlar nedeniyle şehrimizde ayrılırken bir de bu duraksama nedeniyle tamamı gitmiş olacaktır. İşçilerimizi burada  çok zor tutuyorduk. İşini kaybeden bu insanlar dolayısıyla şehrimizi terk etmiş olacak ve bu da ilerleyen günlerde ciddi bir konut sıkıntısını beraberinde getirecek. Bizler acil bir çözüm bekliyoruz.”