AVCILAR KOTALI AVLANMAYA KARŞI

Elazığ Avcılar ve Atıcılar Derneğine bağlı kara avcıları birçok sorunla mücadele etmek zorunda olduklarını ancak bu sorunlar içinde en önemli olanının Kotalı avlanma olduğun

AVCILAR KOTALI AVLANMAYA KARŞI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Avcılar ve Atıcılar Derneğine bağlı kara avcıları birçok sorunla mücadele etmek zorunda olduklarını ancak bu sorunlar içinde en önemli olanının Kotalı avlanma olduğunu dile getirdi.  Dernek Başkanı Kemal Dilek kotalı avlanma sisteminde aksaklıklar ve avcıyı mağdur edecek uygulamalar olduğunu ifade ederek, “ Bölgelerdeki av hayvanı envanteri çıkarılmadan her avcı için kota belirleniyor. Hayvan sayıları belirlenmeden kota konulmasını anlamlı bulmuyoruz. Türkiye’de hangi bölgede kaç av hayvanı olduğuna dair kesin bir bilgi yok. Avlanmaya giden avcılarımız elleri boş dönseler bile kotalarından düşülüyor. Zaten oldukça sınırlı olan kotalar avlanılamadığı halde dolduruluyor. Bu durumda avcılarımızın çoğu mağdur oluyor. Ayrıca sistemle ilgili işlemlerin büyük bölümü internet üzerinde yapılıyor. Avcılarımızın çoğu okuma yazma dahi bilmiyor. Kota girişlerini ve takibini internet üzerinden takip etmek imkansız hale geliyor. Avcılarımızın çoğu internet kullanamadığı için avcılık kayıtlarını gerçekleştiremiyor. Yasal mercilerden beklentimiz ya bu sistemin kaldırılması ya da avcıları mağdur etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmesidir. Avcılık sektörünün oldukça gerilediği günümüzde sektörü daha gerilere değil ilerilere götürecek atılımlara ihtiyacımız vardır. Bunun için Avcılar ve Atıcılar Deneği olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.

Tarım İlaçları Avcılığı Bitirme Noktasına Getirdi

Avcılığın karşısındaki en büyük problemlerden birinin tarım ilaçları olduğunu belirten bir dernek üyesi “ Tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar hem toprağı hem de hayvan popülasyonunu olumsuz etkiliyor. Ülkemizde uzun zamandır kullanılan bu ilaçlar irili ufaklı hayvanlarının soyunu tehdit eder duruma geldi. Özellikle keklik gibi av hayvanları kimyasala karşı çok hassastır. Bu hayvanlar kimyasal tarım ilaçları kullanılan bitkilerden yiyip ya ölüyorlar ya da hastalanıyorlar. Hastalıklı hayvanları avlayıp yiyen avcılarımızda sağlık problemleri meydana geliyor” diye konuştu.

Bilinçsiz ve Kaçak Avlanmaya Karşı Tedbir Alınmalı

Özellikle bilinçsiz ve kaçak avlanmanın bölgelerdeki hayvan popülasyonunu oldukça düşürdüğünü anlatan bir dernek başkanı Dilek, “ hayvanları daha yetişkin hale gelmeden avlayan bilinçsiz avcılar mevcut. Ayrıca avcılık ruhsatı bulunmayan ve ruhsatsız silahlarla avlanan köylüler bilinçsizce hayvan türlerini tehdit ediyor. Bizim avlanmamıza da izin vermiyorlar. Ruhsatımız ve iznimiz olduğu halde köylere girip avlanamadığımız oluyor. Köylüler kaçak vaziyette bölgeleri sahipleniyorlar. Av dönem yasaklarına uymadan her gün ava çıkıyorlar. Yetişkin, yavru ayrımı yapmadan avlanıp türleri tehlikeye atıyorlar” diye konuştu.

Kaçak avcılığa karşı uygulanan yaptırımların çok fazla caydırıcı olmadığını söyleyen dernek başkanı Dilek, “ zaten birçoğunu yakalamak zor. Denetlemek mümkün değil. Yakalanacakları zaman ruhsatsız tüfeklerini çalılığa saklayıp sonra tekrar alıyorlar. Burada muhtarlara büyük görevler düşüyor. Halkı bilinçlendirmeli ve ruhsatlanma konusunda teşvik etmeliler. Duyarlı vatandaşlarımız da bu tarz kaçak avlananları Orman müdürlüklerine, jandarmalara ve muhtarlara şikayet etmeli” ifadelerini kullandı.

 

 

Av Hayvanlarına Yönelik Politika Yanlış

Ülke olarak avcılıkla ilgili politikalarda Avrupa’nın çok gerisinde olunduğuna dikkat çeken bir dernek üyesi, “ Örneğin Avrupa’da keklikler insan yüzü görmeden yetiştirilir ve alan temizliği yapılan mevkilere salınır. Alan temizliğinden kastımız bölgenin, keklikleri öldürebilecek olan tilki ve çakal gibi hayvanlardan arındırılmasıdır. Türkiye’de ise hayvanlar insanlarla iç içe büyütülüp, alan temizliği yapılmamış mevkilere salınıyor. Keklikler insanlara alışkın olduğu için yaban hayatına alışamıyor. Bölgeden temizlenmeyen tilki ve çakdigerar bu hayvanları kolayca yakalayıp yiyor. Nitekim biz bu hayvanların çoğunun yetiştirilirken hastalık kaptığından da şüpheleniyoruz. Bu duruma tedbir alınmalı. Yoksa kısa zaman sonra keklik popülasyonu tehlikeye girecek” şeklinde konuştu.

Dernek Avcılara Destek Sağlıyor

1967 yılında kurulan derneğin Elazığ’da avcılara yönelik ilk yapılanma olduğunu ifade eden dernek başkanı Dilek, “ şu anda derneğimize kayıtlı 200’den fazla avcı var. Bu avcıların hepsi ruhsatlı ve vergi veren acılardır. Avcılarımızın ruhsat, eğitim, izin ve avlanma ile ilgili yasal işlemlerini hdigerediyoruz. Derneğimiz avcılarımızın yasal prosedür ve yasaklar hakkında bilgilendirilmesini sağlıyor” dedi.

Elazığ ve Çevresinde Keklik ve Tavşan Avlanıyor

Elazığ ve çevre illerde en çok avlanan hayvanların keklik ve yaban tavşanı olduğunu anlatan dernek başkanı dilek, “ Eskilerde dağ keçisi avı da çoktu. Ancak bu hayvanın soyunun tükenmeye başlamasıyla birlikte keklik ve yaban tavşanı avı arttı. Şu anda Elazığ ve çevre illerde en fazla avlanan hayvan türü kekliktir. Dönemlere göre av hayvanları da değişiyor. Yasaklar başladığında başka hayvanlara yönelim oluyor” ifadelerini kullandı.

Av Dönemlerine Sadık Kalıyoruz

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen avlanmaya açık ve kapalı alanlar haritasına ve av yasağı dönemlerine dikkat ettiklerini belirten Dilek, “Avlanmanın yasak olduğu yer ve dönemler konusunda avcılarımızı uyarıyoruz. Av dönemlerine sadık kalıyoruz.  Ancak bu dönemleri önemsemeyen köylüler büyük problem yaratıyor. Yasal denetim ve yaptırımlar artarsa avlanma dönemlerine olan bağlılık da artacaktır” şeklinde konuştu.

Avcılıkta Eğitim ve Ruhsat Şart

Her avcını  Halk Eğitim Merkezleri’nde aldığı sertifikadan sonra ruhsat başvurusunda bulunabildiğini dile getiren Dilek, “ Avcıların avcılık ve silah ruhsatına sahip olması, vergi ödemesi gerekir. Bunun için Halk Eğitim Merkezlerindeki eğitimi tamamlamak mecburidir. Avcılık tehlikeli bir iştir. Asıl eğitim av sahasında olur. Bu yüzden tüm yeni avcılarımız tecrübeli avcılarla ava çıkmalı ve onlardan işin inceliklerini ve tekniklerini öğrenmelidir. Çünkü avcılık tehlikeli bir iştir” dedi.

Yaban TV Çok Faydalı Oluyor

Avlanma hakkında programlar yayınlanan programların avcıların gelişimine olumlu katkısı olduğunu aktaran Dilek, “ Tüm avcılarımıza Yaban TV izlemesini öneriyoruz. Kanaldaki programlar avcıların gelişimine katkıda bulunuyor. Birçok avlanma tekniğini kanaldan öğrendik” ifadelerini kullandı.

Avcı Avladığını Satmaz!

Avladıkları hayvanları satmalarının söz konusu olmadığını dile getiren avcılar, avcıların avladığını satmayacağını, kendisi ve çevresindeki bireylerce tüketileceğini kaydetti.