ASTIM GÜNÜ TÜM DÜNYA ÜLKELERİNDE KUTLANIYOR
İşte Röportajın detayları:
Astımın tanımı nedir?
Astım gerçekten tanı konulması zor bir hastalıktır
İşte Röportajın detayları:
Astımın tanımı nedir?
Astım gerçekten tanı konulması zor bir hastalıktır. Hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır diyebiliriz. Başarılı bir tedavi için Astım tanısının doğru konulması kesinlikle şarttır. Ancak bu hastalığın tanımının net ve kesin olmaması hastalığın tanısında sorun yaratmaktadır. Bu hastalığa ait tanı koydurucu ve diğer solunumsal hastalıklardan ayırt edici objektif kriterlerin olmaması tanı koymada problem oluşturur.Hastalığın özelliklerinin yanı sıra astıma yol açan faktörlerin de kişiden kişiye farklılık göstermesi objektif tanı kriterlerinin oluşmasına engel teşkil eder.
Astım tanısı nasıl konulur?
Tanı koymada en önemli araç hastanın yakınmalarını ayrıntılı değerlendirmektir. Astım tanısı öncelikle anamneze yani hastanın yakınmalarına; nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs sıkışma ve baskı hissi, öksürük şeklinde sıralanabilir. Nefes darlığı solunumsal nedenler dışında kardiyak, hematolojik, nöromüsküler ve psikosomatik sorunlara da bağlı olabilir.
Hırıltılı solunum aksi kanıtlanıncaya kadar astım olarak değerlendirilmelidir. Öksürük genellikle kuru özelliktedir. Bazen hasta koyu kıvamlı, tıkaç gibi az miktarda balgam çıkarabilir. Soğuk algınlığı sebebiyle ortaya çıkan öksürük üç haftadan uzun sürerse astımdan şüphelenilmelidir. Astım bazen kendini sadece öksürükle gösterebilir. Yakınmaların ataklar halinde gelmesi arada normal dönemlerin olması, tetikleyici faktörlere maruz kalmakla semptomların ortaya çıkması, gece veya sabaha karşı yakınmaların daha belirgin olması astımın belirgin özellikleridir. Astımda yakınmaları artıran özel tetikleyici faktörler vardır.
Astımın bu dediğiniz tetikleyici faktörleri nelerdir?
Bunlar solunum yolu Enfeksiyonları, sigara dumanı maruziyeti, iç ve dış hava kirliliği, egzersiz, soğuk hava, alkijen teması, besin ve katkı maddeleri, duygusal stres ve ilaçlardır. bunları açacak olursak, bazı antihipertansifler, göz damlaları, aspirin ve diğer bazı nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar diyebiliriz.
Astımda saptanan bulgular nelerdir?
Solunum sisteminin fizik muayenesi normal olabilir. Ancak bizi astım tanısından uzaklaştırmamalıdır. Semptomatik olgularda solunum sisteminin dinleme muayenesinde soluk verirken uzamış süre, ıslık sesine benzer ronküsler saptanabilir. Ayrıca cilde art bulguların yani ürtiker, anjioödem, atopik dermatit saptanması, üst solunum yolu muayenesinde burunda polip, rinosinüzit art bulguların olması astıma eşlik eden bu bulguların varlığında bize yol gösterici olabilir.
Astımda tanı koymaya yardımcı tetkikler var mıdır? Bunlar nelerdir?
Kesin astım tanısına ulaşılması için nefes ölçüm testleri yani solunum fonksiyon testleri, Bronş provakasyon testi, PEF takibi Egzersiz testleri ve digererjenin saptanması bu konuda yapılabilecek tetkiklerdir.
Astımın ataklarla seyreden bir hastalık olduğunu söylediniz? Astımda atak ne demektir?
Astım atağının herkesçe kabul edilen bir tanımı olmamakla birlikte astımlı bir hastada ilerleyen nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum veya göğüste baskı hissi yakınmalarının ortaya çıkışı, bunların günlük değişimlerin ötesinde ilerleme göstermesi ve bunlara PEF, FEV1 azalması gibi solunum fonksiyon testi bozukluklarının eşlik etmesi olarak tanımlayabiliriz.
Astım atağına neler sebep olur?
Ataklar iki ana sebeple ortaya çıkabilir. 1.si tetikleyicilerle karşılaşma, 2.si ise kullanılan tedavinin yetersiz kalmasıdır. Tetikleyiciler olarak viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, digererjenler ilaçlar egzersiz, soğuk hava , emasyonel faktörler gibi spesifik veya nonspesifik nedenler sayılabilir. Aslında pek çok atağın altında özellikle rinovirüslerin oluşturduğu viralenfeksiyonlar yatmaktadır. Çocuklarda görülen atakların %80-85 inden virüsler sorumludur. Erişkin astımlılarda ise atakların %50-60’ından viral enfeksiyonlar sorumludur.
Sık astım atağı geçiren hastaların özellikleri nelerdir?
Sık astım atağı ile birlikte olan klinik özellikleri şöyle sıralayabiliriz. İleri yaş, ciddi astım, düşük sosyo ekonomik düzey, psikolojik nedenler, sosyal güvencenin olmaması, aspirinle diğer nonsteroid ilaçlara duyarlılık, sık solunum yolu enfeksiyonu, gastroözefagial reflü, sinonazal problemler, kötü kontrollü kronik astım, psikososyal nedenler, tedaviye uyumsuzluk, artmış ilaç kullanımı, steroid bağımlılığı geçmiş ataklarda yoğun bakım yani entübasyon öyküsü.
Ataklarda tedavi nasıl olmalıdır?
Tedavi başarısının ilk koşulu tedaviye olabildiğince erken başlanmasıdır. Hastalığın kötüleşmeye başladığı ilk andan itibaren tedavi verilmelidir. Hafif-Orta ataklar evde tedavi edilebilir. Hastalara atağını nasıl ve ne zaman tedavi edeceğini gösteren yazılı eylem planı verilmiş olması tedavinin evde başlamasını kolaylaştıracaktır. Tedaviye öncelikle inhalerbronkodilatörler dediğimiz kısa etkili nefes açıcılarla başlanmalıdır. Sonra tedaviye inhalersteroidler eklenir. Daha sonra hasta kendisine verilmiş eylem planına göre doktoruna danışarak sistemik steroid tedavisi başlayabilir. Ayrıca atağa yol açan digererjen ya da irritanlar da uzaklaştırılmalıdır. Eğer hasta yapılan bu uygulamalarla toparlayamaz ise hastaneye başvurmalıdır ve Doktor gözetiminde tedavi verilmelidir.
Atak dışında kronik astım tedavisi nasıl olmalıdır?
İlaç tedavisi kontrol edici ilaçlar ve rahatlatıcı ilaçlar olmak üzere iki gruba ayrılır. Kontrol edici ilaçlar Astımı kontrol altında tutmak için her gün ve uzun süre kullanılan ilaçlardır. Bu grupta inhaler ve sistemik steroidler, lokotrien antagonistleri yavaş salınan teofilin, kromonlar, anti Ige ve sistemik steroid dozunun azaltılmasını sağlayan diğer tedaviler sayılabilir. Bu grupta en etkili ilaçlar inhalesteroidlerdir.
Rahatlatıcı ilaçlar hızla etki ederek solunum sıkıntısını düzelten semptomları gideren ve gerektiğinde kullanılan ilaçlardır. İnhaler nefes açıcılar yani bronkadilatör ilaçlar bu grupta sayılabilir.
Astımlı hastaların takibi ve kontrolü nasıl olmalıdır?
Astımlı hastaların etkili bir şekilde tedavi edilebilmesi için hastanın ya da hasta çocuk ise ailesinin, takip eden hekim ile iyi bir işbirliği içinde olması gerekir. Bunun amacı hekim rehberliğinde hastanın kendi durumunu kontrol edebilmesi ve kendi kendini tedavi edebilme konusunda beceri kazanmasını sağlamaktır. Bu evde atak tedavisinde önemlidir.
Hekim ile işbirliği konuları tedavinin amaçları, hastalık kontrol birleşenlerinin yönetimi, hastaya özgü tedavi planının belirlenmesi, hastanın kendi astım belirtilerini de içerecek şekilde yazılı tedavi planının hastayla tartışılarak ve uyum içinde düzenlenmesi, hastanın tedavisinin ve kontrol düzeyinin periyodik olarak izlenmesi konularını içerir.
Astımlı hasta eğitimi nasıl olmalıdır?
Astımlı hastalara hastalıkları hakkında bilgilendirme, kontrol edici ve kurtarıcı ilaçların farkları, inhaler tedavinin, yani nefes açıcı tedavinin kullanımı, PEF metre akdinin kullanımı konularında beceriler kazandırılmalıdır. Ayrıca belirti ve atakların önlenmesi, astımın kötüleştiğini gösteren belirtiler, günlük tedavi ve atak tedavisi konusunda hastanın yapması gerekenleri içeren yazılı tedavi planının uygulanması konusunda bilgilendirme, astım kontrolünün ne olduğu, izlenmesi, tıbbi tedaviye başvurulması gereken zaman ve yöntem konusunda bilgilendirme eğitimleri astım polikliniklerinde belirli aralıklarla yapılmalıdır.
Astımlı hastalarda korunma nasıl olmalıdır?
Astımlı hastalarda atak gelişmesini önlemeye yönelik önlemler primer korunma, hastalık gelişen kişide semptomların ve atak gelişiminin önlenmesine yönelik sekonder koruma olarak gruplandırılabilir. Allerjenler, Viralenfeksiyonlar,hava kirliliği, ilaçlar tetikleyici faktörler arasında sayılmaktadır. Sigara dumanı, mesleksel ajanlar ve ilaçlar, gıda katkı maddeleri ile temasının engellenmesi astım kontrolünü kolaylaştırmakta ve ilaç gereksinimini azaltmaktadır.
Son olarak ‘Dünya Astım Günü’ hakkında neler söyleyebilir siniz?
‘Dünya Sağlık Örgütü’ tarafından her yılın Mayıs ayının ilk Salı günü Dünya Astım Günü olarak kabul edilmiştir. Bu günün amacı toplumun astım hastalığı ve bu hastalığın sebepleri ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olmasının sağlanmasıdır. Astım konusunda bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacı ile bu önemli günde toplum ve sağlık çalışanları için eğitim toplantıları düzenlenmektedir. Bu yılda T.C. Sağlık Bakanlığı, Türk Toraks Derneği, Astım Çalışma Grubu ve Türkiye Gard tarafından ortak olarak belirlenen ‘Hekiminizle İşbirliği Yaparak Astımınızı Kontrol altına alabilirsiniz’ sloganı ‘Uygun havalandırma ile havanızı temiz tutun, sağlığınızı koruyun’ alt sloganı ile 3 Mayıs 2016 Astım Günü tüm dünya ülkelerinde eğitim programları, uyarıcı afişler ve toplantılarla kutlanmaktadır.