Asla, Kat'a, Zinhar!..
Elazığ'da 31 Mart yerel seçimlerinden sonra birçok siyasi parti derin bir sessizliğe büründü.
Rutin toplantılarını yapan Ak Parti dışında diğer partiler değil sahaya inmek ve halkla kucaklaşmak, haftalık hatta aylık toplantılarını bile yapamaz hale geldiler.
Bunda seçimlerde alınan sonuçların etkisi elbette var. Ancak esas sorun, siyasi partilere misyon ve dava diye bakmak yerine, çıkar ve menfaat için bakılması…
Seçimleri kazanma hırsı ve inancıyla hazırlanan ve böyle çalışmalar yürüten bazı teşkilat mensupları, sonucun tesiri ile dava ve misyon gibi kelimeleri unutup seçimi partilerinin kazanmamasına değil, kazanamayınca kendi hayallerinin yıkıldığına üzüldükleri için siyaseti de rafa kaldırmış durumdalar.
Birçok siyasi partiye mensup teşkilat mensuplarıyla görüşmelerimizde bunu çok daha net olarak görebiliyoruz. Partilerin yönetiminde olanlar bile seçimlerden sonra bir kez bile partiye uğramadıklarını ve gitmeyi de düşünmediklerini dile getiriyorlar.
Eskiden pazar günü yapılan seçimin ardından hem kazanan hem de kaybeden partiler pazartesi gününden itibaren yeni seçimlere hazırlık yaparlar ve strateji geliştirirlerdi.
Bu durum da gösteriyor ki artık siyaset; ülke, dava ve ulvi gayeler için değil kişisel çıkarlar için yapılıyor. Ve ne gariptir ki siyaseti bunun için yapanlar hep kazanıyor ve amacına ulaşıyor, siyaseti bir davaya hizmet olarak görenlerin kimse yüzüne bile bakmıyor. Hatta onlardan rahatsızlık duyuluyor.
Bu durum da hem siyaset kurumuna hem de siyasetçiye güveni azaltıyor. Bunun son örneğini de seçimlere katılma oranının düşüklüğü ve seçmenin sandığa gitmemesiyle bir kez daha gördük.
Peki, bu durum düzelir mi? Asla, kat’a, zinhar…