Artışlar Reel mi Fırsatçılık mı?

24 Ocak ve 27 Aralık depremini yaşayan ve konut stokunun 3/1 oranında hasar aldığı Elazığ’da pandemi ve ekonomik sıkıntıların eklenmesiyle birlikte konut ve kira fiyatlarında ciddi bir artış yaşandı. Yaşanan fiyat artışlarının sebeplerini açıklayan ELZEMDER Başkanı Nuri Gülyüz, yaşanan sıkıntının sadece fırsatçılıktan değil bugünlerde yaşanan ekonomik sıkıntılardan ve genel fiyat artışlarından kaynaklandığını söyledi.

Başkan Gülyüz, Elazığ’daki müteahhitlere aldıkları ürünlerde fiyat desteği sağlanması ve Elazığ için özel bir konut kredisi kampanyası başlatılması gerektiği önerilerinde bulundu. 

“HASARLI EVDEN HASARLIYA TAŞINAN OLDU”
ELZEMDER Başkanı Nuri Gülyüz, depremin ilk günlerinde vatandaşın ilk hengâmede ne yapacağını bilemeden hasarlı bir evden başka bir mahalledeki hasarlı bir eve taşındığını burada fırsatçılık yapıldığını belirterek şunları söyledi: “24 Ocak’ta büyük bir deprem yaşadık. Deprem zamanında henüz derneğimiz kurulmamıştı ve deprem sabahı yani ilk korkuyu atlattıktan sonra hemen 15-20 kişilik bir ekiple sahaya indik. Kendi aramızda bir Whatsapp gurubu kurduk. Bu grupta bir fırsatçılıktan bahsedildiğini duyurduk. Örneğin Mustafapaşa Mahallesi’nde evi zarar gören bir vatandaş, deprem hengâmesinde hafif, orta, ağır hasar nedir bilinmediği için başka bir mahallede ev bulmaya çalıştı. Ben bile kendi evimi bırakarak köyüme gittim. Allah fırsatçılara fırsat vermesin. Daha depremin ilk günlerinde vatandaşlar Mustapaşa Mahallesi’ndeki hasarlı evini bırakıp Kültür Mahallesi’nde o hengamede hasarlı başka bir evi kiralamış. Bu emlakçıyı bırakın, esnafa ya da normal bir insana yakışan bir durum değil. Bu evi kiraya verenlerin oradan alacağı bir kira komisyonu nedir ki? Allah’tan korkmak gerekir. Vatandaş zaten hasarlı evi bırakarak gelmiş sen ona hafif, orta ya da ağır hasarlı evi kiraya veriyorsun. Bundan bin TL değil on bin TL alsan ne olacak?”

“GENELLEME YAPAMAYIZ”
Yapılan fırsatçılığın tüm Elazığ’a mal edilmesinin yanlış olacağını belirten Başkan Gülyüz, fırsatçıların yanında iyi niyetli insanların da olduğunu söyleyerek şu örnekleri sıraladı: “Ben bir Whatsapp grubu kurdum ve dedim ki bizler milliyetçi insanlarız, o gün bu gündür, insanlara yardımcı olalım. Batıdaki insanlar kumbarasındaki bozuk paraları karınca kararınca diyerek bizim memleketimize yardım olarak gönderdiler. Whatsapp gurubumuzdan kimin elinde nerede hasarsız kiralık daire varsa biz buraya vatandaşlarımızı yerleştirebilirsek ne mutlu bize dedik. Bunu bir emlakçı olarak söylemiyorum, milliyetçi bir vatandaş olarak,  bir Elazığlı olarak söyledik ve çok şükür bunu yaptık. Bu durum iyi niyetli insanların yaptığı şeylerdi. Fırsatçılar olmadı mı? Tabi ki fırsatçılığın da örneğini verdim ama bunu bir topluma mal etmemek lazım. Elazığ halkı depremi fırsata çevirdi, 750 TL’lik kirayı 1500 TL’ye çıkardı diyerek genelleme yapmak doğru olmaz. Delinin biri kuyuya bir taş attı herkes inandı. Fırsatçılık yapan da var ama hiç kira almadan depremzedeleri evine yerleştiren de var, aynı apartmanda bin TL’ye oturan da var, bin 800 TL’ye oturan da… Allah razı olsun dürüst ve iyi niyetli insanlardan. 

“ARTAN SADECE DAİRE FİYATLARI DEĞİL”
Türkiye’de genel anlamda bir fiyat artışının hâkim olduğunu aktaran Başkan Gülyüz, bugünlerde artışların fırsatçılıktan değil yaşanan ekonomik sıkıntıdan kaynaklandığını belirterek şunları kaydetti: 

“İlimizde ve ülkemizde sadece kira fiyatları ya da daire fiyatları artmadı sadece, geniş kapsamlı olarak düşünüldüğünde her şeyde bir fiyat artışı oldu. Diyelim ki kira fiyatlarında, konutta, arsada fırsatçılık yapıldı, bugün ekmekten akaryakıta, doğalgazdan gıdaya aklınıza ne gelirse her şeye zam yapıldı. Yerinde sabit duran vatandaşlarımızın gelir kaynakları oldu. Bir de işsiz vatandaşları düşününce Allah fakir fukaraya yardım etsin.”

KİM FIRSATÇI? 
Fırsatçılığın geniş bir tanımlaması olduğunu kaydeden ELZEMDER Başkanı Nuri Gülyüz, 150 bin TL’ye satılan bir dairenin bugün 300 bin TL’ye satıldığını, emlakçı, arsa sahibi, müteahhit ya da toplumun genelinin nasıl fırsatçı olacağını sorarak şu örnekleri verdi: “Eskiden vatandaşın 100 bin, 150 bin TL bir birikimi olunca bize gelip, “bizim bu kadar birikimimiz var, kredi çekerek üstünü tamamlayıp bir daire alacağım ve krediyi kira öder gibi ödeyeceğim” diyordu. O zamanlar 135-180 bin TL’ye Ataşehir Mahallesi’nde çok güzel oturulabilecek bir daire satabiliyordum. Vatandaşın 100 bin TL nakit parası vardı üzerine 40-45 bin bilemedin 70 bin TL bir kredi çekiyordu, kredi faizleri düşüktü ve o vatandaşımız bir ev sahibi olabiliyordu. Şimdi düşünün vatandaş elinde olan birikimini 100-150 bin TL’yi deprem ve pandemi süreçlerinde harcamadan hala elinde tutuyorsa artık 170-180 bin TL’ye daire alamıyor. Bugün oturulabilecek bir daire en iyi ihtimalle 300 bin TL vatandaşın duruyorsa birikimi hala 100 bin TL. Faizler çok yüksek 100 bin TL kredi kullanan bir vatandaş bunu 200, 210 bin TL olarak geri ediyor. Vatandaşın aylık gelirine bakıyorum 3 bin 3 bin 500 TL ya da diyelim 5 bin TL. Peki, kredi ödemesi ne kadar, 5 bin TL… Bu vatandaş hiçbir şey yiyip içmese bile almış olduğu evin taksitlerini ödeyemiyor. Biz bunu fırsatçılık olarak niteleyebilir miyiz? Fırsatçılık olarak nitelersek burada 150 bin TL olan bir daire fiyatının 300 bin TL’ye çıkmasında kim fırsatçı: emlakçı mı, arsa sahibi mi, müteahhitler mi? Burada hiçbirinin suçu yok. 

A’DAN Z’YE ZAM!
İnşatta en düşük kalemlere bile zam geldiğini, sorunun bundan kaynaklandığını vurgulayan Başkan Nuri Gülyüz, fiyat artışının sadece inşaata sektöründe değil her alanda yaşandığına dikkat çekerek, “Bunu söylediğim için tepki de aldım ama en küçük inşaat malzemesi olan çiviye bile zam gelmiş. Demire, kuma, çimentoya farklı düşünürsek gıdaya, elektriğe, doğalgaza zam gelmiş. Bir toplumun geneli mi fırsatçılık yapıyor? 24 Ocak tarihinden itibaren tamam fırsatçılık yapanlar muhakkak oldu ama bugün itibariyle bunu bırakalım artık” dedi. 

YETKİ BELGESİNE DİKKAT!
Başkan Gülyüz emlak alışverişlerinde yetki belgesi olmayan kişilerle alışveriş yapılmaması uyarısında bulunarak şunları söyledi: “İnternet sitelerine bakınca vatandaş bakıyor komşusu birinci kat dairesini 350 bine satıyor o zaman benim dairem 400 bin TL eder diyor. Bu fiyatların denetlenmesi lazım. Bakıyorsun vatandaş esnaf ama emlakçılık yapıyor. Bizlere emlak yetki belgesi verildi. Vatandaşlar muhakkak yetki belgesi olan emlakçıdan alışveriş yapmalı. Bunun aksi durumlarda büyük sıkıntılar yaşandığını duyuyoruz. Burada da işte bir denetim mekanizması olmadığı için vatandaş başkasından görüp kendi fiyatını yazdığı için bugün arz ve talep olsa da evlerin boş kalabildiğini, sürenin uzayabildiğini görebiliyoruz.”

FİYAT ARTIŞINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Enes Yılar’ın fiyat artışının önüne nasıl geçilebilir sorusu ve TOKİ’nin kiralık konut yapması önerimize ilişkin görüşlerini açıklayan Başkan Nuri Gülyüz, Elazığ’a özel konut kredisi kampanyasına ihtiyaç olduğunu ve Elazığlı müteahhitlere ürün alımında fiyat desteği sağlanması gerektiğini belirterek şunları söyledi: 

“TOKİ’nin kiralık konut yapması fikri bence mantıklı ama burada da denetim mekanizması çalışmazsa bir anlamı olmaz. TOKİ’de kiracının kiracısı olma durumunu yaşıyoruz. Burada evleri kiralık olarak alıp başkasına kiraya verme gibi durumlar olmayacaksa TOKİ’nin böle bir adım atması gayet mantıklı olur. Bunun yanında Elazığ’da satılık daire fiyatları çok yüksek. Elazığ’a özel durumlar devreye alınmalı. Mesela Elazığ’a dışarıdan müteahhit getirmek yerine şehrimizin müteahhitlerine daha düşük maliyetle ürün verilebilir mi, evet verilebilir. Biz bir deprem yaşadık ve şehrin tamamı etkilendi. Elazığ için konut kredi oranlarının düşürülmesi lazım. Bunun faydası da 100-150 bin TL birikimi olan bir kiracı ev alabilir. O kiracı ev alınca kirada oturduğu ev boşalmış olacak ve kiralık ev sayısı artınca kiralar da doğal olarak düşmüş olacak.”

İşte yayının tamamı: