Anne-Babalar Kreş Seçiminde Nelere Dikkat Etmeli?

Anne-babalar çocukları için kreş seçerken nelere dikkat etmeli? Fırat Üniversitesi Gündüz Bakım Evi ve Kreşi Müdiresi Nigâr Yıldırım gündüz bakım evleri ve kreşler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Anne-Babalar Kreş Seçiminde Nelere Dikkat Etmeli?

Yıldırım, velilerin kreş seçimlerinde en önemli kriter olarak kreşin yakınlığı, eğitimcilerin deneyimli olması, kreşin güvenirliliği, kreşin fiziksel ortamının uygun olması konusunun ele alması gerektiğini ifade etti.  Yöneticisi olduğu kreş hakkında bilgiler veren Yıldırım "Bakım evimizde 2 buçuk yaşına girmiş çocuklarımız gözetimimiz altında büyümeye başlıyorlar.  Henüz tam olarak dil gelişimi oluşmadığı için sorunlarını anlatamıyorlar. Bu noktada anne-baba güvenli ortamı arayışında olurlar. Çocuk güvenilir bir ortamda mı, öğretmenler merhametliler mi, çocuk yemeklerini yiyebiliyor mu, uykusunu alabiliyor mu? Çalışan Aileler den oluşan bir veli portföyümüz olduğu için tüm gün boyunca en çok merak ettikleri konular bunlar oluyor" dedi.

 

Güven duygusunun kendileri için ilk sırada yer aldığının altını çizen Yıldırım “Bu nedenle öğretmenlerin eğitim konusunda donanımlı kişilik bakımından merhametli olması gerekiyor dedi. Hem Milli Eğitim müfredatını hem de eğitim setindeki müfredatın uygulaması, günlük yaşam becerilerinin çocuğa kazandırılması, kas, dil gelişimine destek vermesi sosyal yönlerinin gelişmesine çaba harcaması örneklerini verebiliriz. Öğretmenlik mesleğinde en çok sorumluluk bizim omuzlarımızda diyebiliriz. Bizim en büyük yükümüz annelik görevinin bir kısmını üstlenmiş oluyoruz" diye konuştu.

ÇOCUKLAR HAKKINDA HER GÜN VELİLERİMİZİ BİLGİLENDİRİYORUZ

 Velilerimizin çoğunluğu çalıştıkları için, çocuklar tam gün bizimle beraber oluyorlar. Gün içerisinde çocuğunun neler yaptığını merak eden velilerimizi sürekli bilgilendirip yapılan çalışmalarla alakalı sosyal medya kanallarını kullanmaktayız.

Anne-Babalar Kreş Seçiminde Nelere Dikkat Etmeli?

 

KREŞ FİYATLARI NEDEN BU KADAR PAHALI ?

Yıldırım "Günümüz şartlarında bir kreş açmak kolay değil. Çocuklarımıza sağlıklı bir hizmet verebilmek için kaliteden ödün vermemek gerekiyor. Bunu yapabilmek için çalışanlarınızı maddi anlamda doyuma ulaştırmak gerekiyor. Personelinizin istekli bir şekilde ve görevini severek yerine getirebilmesi için maddi doyum gerekiyor. Kreş fiyatlarının yüksek olmasının sebebi hep dile getiriyorum İnşallah bu personele yansıtılıyordur. Temizlik personelimizden, mutfak personeline, öğretmenlerimize kadar personel doyuma ulaştığında verimli olabiliyor. Eğer kurum kendi menfaatleri doğrultusunda kreş fiyatlarını pahalı tutuyorsa o başka tabi.  Veliler çocuklarını teslim ettikleri kurumlarda öğretmenlerin ne şartlar altında çalıştıklarını, eğitim kalitesine, öğretmenlerin kaç yıllık deneyimli olduklarını öğrenmeliler.  Çocukların gün boyu sevgiye merhamete ihtiyacı var. Öğretmenin gün boyu  bu beklentileri karşılaması lazım. Kayıt dışı çalışan, hak ettiği ücreti işveren tarafından alamayan öğretmen ya da yardımcı öğretmenlerin ben verimli bir şekilde çalıştıklarını düşünmüyorum. Öğretmenlerin isteksiz çalışması bu çocukların gün içindeki davranışlarına ve aktivitelerine direkt olarak  olumsuz yansıyacaktır. Bu konuda üniversite gündüz bakım evi çalışanları çok şanslılar. Sağ olsun bu konuda üniversite rektörlüğümüz gereken desteği hep sağlıyor. Bu da doğal olarak personelin işine daha odaklanmasına olumlu katkı sunuyor"

TARİHİMİZİ VE KÜLTÜRÜMÜZÜ ÇOCUKLARIMIZA KÜÇÜK YAŞTA ÖĞRETMELİYİZ

Kreş ve anaokullarının sosyal aktivitelere daha fazla önem vermesi gerektiğini ifade eden Yıldırım “ Sadece eğitim olmamalı, alan gezileri de düzenlenmeli. Elazığ bazında düşünürsek Harput’u görmeyen okullarımız var. Buraları götürüp gezdirmek çocuklarımıza tarihimizi gelenek ve göreneklerimizi öğretmek gerekiyor. Okullarımız bu konuya gerekli hassasiyeti gösterecek yerlerdir. Sadece ders ve bakım odaklı olunmamalı, yaşayarak öğrenme tekniklerini öğrenciye uygulamalı olarak öğretmeliyiz. Eğitim sistemimiz de değişiklik gösterebiliyor. Lakin çocuklarımıza sağlıklı ortamı biz eğitimciler verebiliyoruz.  Eğitim yuvası olarak bir haftayı eğitim öğretimin yanında gezilerle sanatsal faaliyetlerle doldurmalıyız.  Aileler çalıştıkları için bu konuda yeterli olamayabiliyorlar.  Çocuklarımız okul- ev arasında bir mekik dokumaya başlıyor ve zamanla okula gelmekte isteksizlik baş gösteriyor. Bu tür geziler okulu daha zevkli ve güzel kılmaya başlıyor. Örneğin kısa bir mesafede olsa arkadaşlarıyla bir arabaya binip giderken bile çok büyük keyif alabiliyorlar.   Yormamak ya da yorulmamak adına mı bilmiyorum ama çocuklarımız bundan çok ciddi bir şekilde mahrum edilebiliniyor. Biz milli ve manevi duygularını ön planda tutan birey olmaktan çıktık. Sürekli Avrupa'ya bir özenti var. Oysa Türk kültürü çok zengin bir yapıya sahip. Toplumu toplum yapan unsurlar arasında gelenek ve görenekler yer alır. Gelenek ve göreneklerimiz insanın köklerini hatırlatır. Bu bağlamda uygulanması, bilinmesi duygusal olarak ayrı bir öneme sahiptir. Türk ve Anadolu gelenekleri, örf ve adetleri oldukça kapsamlı ve zengindir. Coğrafi konum olarak dünya ülkelerinin gözü bizim ülkemizdeyken biz çocuklarımıza Avrupa'yı, Amerika'yı hoş göstermeye çalışıyoruz. Bizim geleneklerimiz göreneklerimiz bu noktada yeterli bir doyuma ulaştırabilecektir. O kadar zenginliğimiz varken biz niye bu kadar yetersiz kalıyoruz? Son olarak başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimiz ve görevini hakkıyla yerine getiren öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü en kalbi duygularımla kutluyorum” diyerek açıklamasını sonlandırdı.