ANLAYAN KİM

Hep birlikte haykırıyoruz, hep birlikte lânet ediyoruz

ANLAYAN KİM
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hep birlikte haykırıyoruz, hep birlikte lânet ediyoruz. Söyleniyoruz niye bu kin, neden bu sabırsızlık. Türkiye, her gün silahların patladığı, belinde cephanelikle dolaşılan, can güvenliğinin olmadığı bir yer olmuş. Türkiye, her gün yeni bir olayın olduğu, canlı bombaların elini kolunu sdigerayarak dolaştığı, pusuya yatanların spor kulüplerini hedef alan atışlarıyla gündeme gelen bir mekâna dönmüş.

      Yüce Yaradanım, üç tarafı suyla çevrili, doğal, tarihi güzellikleri erişilmez olan, dört mevsim yaşanılabilen öylesine özel ve güzel bir ülke bize sunmuş ki bunun kıymetini bilmemek ve kardeş çe bu ülkede yaşamamak aptdigerığın daniskası olur bence.

       Fakat gel gör ki, uyuşturucunun ilkokullara kadar girdiği, kaçak sigaraların caddeler boyu satıldığı, döner bıçaklarının sırtlarda saklandığı, tabancaların cepler de olduğu, pompalı tüfeklerin araçların bagajlarında bulunduğu, stres, kin, kan kokan bir toplum olduk nedense.

Her gün şehit haberleri, sinsice kurulan pusular, yüreği yanan analar, yetim kalan çocuklar, eşinden ayrı yaşama tutunmaya mahkûm bırakılan eşler. Bu tezgâh gâvurun bizi bölmek için yaptığı planlardan başka ne olabilir ki.   

       Aile yapımız bozulmuş, gelenek, görenek, çekirdek aile yapımız yerle bir olmuş, kimin umurunda. Baba, canla başla ailesini kimseye muhtaç etmemek için didinirken, anne  dilinde, gönlünde dualarını eksik etmezken, yetişen nesil kanla, kinle, uyuşturucu çardağının içerisinde büyümeye çalışıyor bu ülke de artık. Buda yetmezse lanet terörün oyuncağı olup gözü dönmüş cani oluveriyor bir anda.  Artık durum öylesine bir hal içerisine geliyor ki, on yaşındaki bir çocuğun yanlış hareketine babası bile sesini çıkartamaz hale geliyor bu yapıda.

      Hasta olan oğluna derman arayan babanın oğlu tarafından bıçaklanıp öldürülmesi, kocaları tarafından hunharca katledilen eşler, körpecik bedenler için gözü dönmüşlerin canilikleri, ülkeyi bölmek için beyinleri yıkanmış canlı bombalı cahillerin ayırım yapmadan saldırılarına ne zaman dur diyeceğiz, nereye kadar sessiz kalacağız belli değil.

      Durum öylesine vahim bir hale geldi ki artık terör örgütleri sen, ben ayırımı yapmıyor, önüne kim çıkarsa çıksın, ister futbol maçı, ister metro durağı, isterse hava alanı olsun. Dinine, ırkına da bakmıyor, önemli olan katliam, önemli olan kan ve kin olmuş.

      İçimize dönüyoruz, bozulmamış, nefret tutmamış güzellikler arıyoruz, bulamıyoruz. Yan bakma kavgalarının silahlı çatışmalara döndüğü, bir çift bilezik için kolları kesilen ninelerin olduğu, üç kuruş emekli maaşı için canına kıyılan dedelerin bulunduğu, hırsızlık ve uyuşturucu tacirliğinin alış veriş gibi basit bir işleme döndüğü kısaca annenin babanın evladından korkar hale geldiği bir toplum olup çıktık sonunda. İsyan ediyoruz ama kime, niye bilmiyoruz. Kimse kendine toz kondurmuyor, kimse benim de bu gidişatta suçum var demiyor, bizim gözümüzde evladımız terör örgütü üyesi, uyuşturucu tutkunu, hırsız, gaspçı katil olamaz çünkü.

      Yazık diyoruz, günah diyoruz, Allah’ın verdiği canı Allah alır, sen alamazsın diyoruz, yasaklansın silahlar, kavgalar olmasın, omuz çarptı diye aileler perişan olmasın, kan akmasın, insanlar kan, kin kusamasın, insanlar insan olsun, insanlar insanca yaşasın bu güzel ülkem de diyoruz da, anlayan kim.