Anayasa'ya Aykırı
Bölgesel kura çekme yerine haksızlık yapıldığı ve adaletsiz olduğu iddiası ile hak sahipleri ve kamuoyundan tepki çeken TOKİ konutları toplu kura çekimlerinin Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğu ifade edildi
24 Ocak depremi sonrası depremzede ve hak sahipleri için TOKİ tarafından yapılan konutların toplu kura sonucu belirlenmesi kamuoyu, siyasi parti temsilcileri, muhalefet milletvekilleri ve hak sahiplerinin tepkisine sebep olmuştu.
Yapılan bu uygulamanın Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğu ve bu gerekçe ile yargıdan dönebileceği ifade edildi.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Kanal Fırat ekranlarında her hafta Çarşamba günleri ekrana gelen ve halkımız tarafından büyük bir ilgi ile takip edilen “Analiz” programı, deprem mağduru vatandaşların problemlerini dile getirmeye devam ediyor.
Usta gazeteci Furkan Dilaver’in yapımcılığını üstlendiği programa her hafta konuk olan ve şehrin sorunlarına dikkat çekerek çözüm önerileri sunan FÜ İletişim Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Adem Doğan, kamuoyundan tepki gören toplu kura ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Vatandaşın, kamu tarafından verilen hizmetleri alma ve bunu sağlamakla görevli devlet yetkililerinin de bunu yerine getirmek amacıyla herkese eşit uygulama yapması gerektiğini içeren Anayasa’nın 10. Maddesine dikkat çeken Doğan, Anayasanın ilgili maddesi ve Anayasa Mahkemesinin kararları ile içtihatları dikkate alındığında toplu kuranın eşitlik ilkesiyle çelişen bir durum olarak değerlendirebileceğini ifade etti.
İŞTE ANAYASANIN İLGİLİ MADDESİ:
MADDE 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
İÇTİHAT KARARLARI VAR
Anayasa’nın 10. Maddesi’nin eşitlik ilkesini düzenlediğini ifade eden Doç. Dr. Adem Doğan şunları söyledi: “Benzer bir durum 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 1. ve 3. Maddesinde de var. Peki, neye göre eşitlik ilkesi… Anayasa’nın 2 tane içtihadını söyleyeyim: Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar, biri 2016/136 esas sayılı ve diyor ki; ‘Aynı durumda bulunan kişi ve topluluklara farklı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin çiğnenmesi mümkün değildir’. Yani kısaca diyor ki aynı durumda bulunanlara, aynı kuralları uygulayacaksınız. 2017/150 Esas Sayılı kararda ise devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Peki, burada bir eşitlikten bahsedebilir miyiz, edemeyiz. Bu işlem eşitlik ilkesine aykırı. Ben hukukçu değilim ama aldığım idare hukuku ve anayasa dersleri çerçevesinde okuma yaptığımda, içtihatlara, mahkeme kararlarına baktığımda bu benim yorumum, bence bu kura anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Mahkemeye gidilir farklı bir durum olur bilmiyorum. Bence bu kura anayasanın 10. Maddesi’nin 1. fıkrası’nda yer alan eşitlik ilkesine aykırı.”
İDARİ MAHKEMEYE DAVA AÇILMALI
Bu uygulamaya itiraz eden vatandaşların İdare Mahkemesi’ne dava açılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Doğan şunları söyledi: “Burada da şöyle bir şey söylüyorlar; muhatap kim? Muhatap bu kurayı çeken kurum, yani AFAD İl müdürlüğü. AFAD kurayı çekti ve AFAD İl Müdürlüğü bu süreci organize etti. Dolayısıyla muhatap AFAD’tır. Bir televizyon programında AFAD İl Müdürü, ‘Bizmişen’deki vatandaşların bir takım özel talepleri vardı, sıkıntılı durumları vardı’ dedi. Allah aşkına, depremde evi yıkılmış sıkıntılı durumu olmayan bir tek vatandaş var mı? Hepsinin durumu sıkıntılı. O zaman Bizmişen’de ne diye talep aldınız, kura çektiniz? Benzer durumu Çatalçeşme için de yapsaydınız. Çatalçeşme’de oturmak isteyenleri Çatalçeşme’ye verebilirdiniz ve bunun hiçbir mahsuru yok. Dolayısıyla bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı.”
MAĞDURİYETİ BİZZAT KURUMLAR OLUŞTURUYOR
Deprem sonrası dev bütçeler harcanarak önemli hizmetler yapıldığına dikkat çeken vatandaşlar, sorumlu kamu kurumlarının ilgisizlikle, duyarsızlık ve kolaycılığa kaçan tavırları nedeniyle halktan takdir ve teşekkür alınması gereken hizmetlerden eleştiri ve tenkit alındığını belirtiyorlar.
Kura çekimini yapan kurum olan AFAD’ın talep toplama ve vatandaşın görüşünü alma gibi bir uygulama yapma ihtiyacı duymadan toplu kurayı tek çözüm ve çıkış noktası görmesinin faturasının vatandaşa kesildiğini belirten hak sahipleri bu uygulama ile ciddi mağduriyetler ile süresi yıllar alan yasal süreçlerin de başlayacağını belirtiyorlar.
BÖLGESEL KURA NEDEN YAPILMADI ?
İlimiz genelinde hemen her mahallede depremden dolayı ağır hasarlı binaların oluştuğunu, dolayısıyla şehrin doğu, batı, kuzey ve güneyinde bulunan mahallerde ikamet eden hak sahiplerinin bölgelere göre tasnif edilerek bölgesel kura çekilebileceğini ifade eden vatandaşlar, bunun gerçekleştirilememesinin kurumların ilgisizliğinden olduğunu belirtiyorlar.
VAN BAŞARDI, ELAZIĞ ÇUVALLADI
Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremlerden kısa süre sonra Başbakanlık Afet Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı'nca, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı'na yaptırılan 17 bin 471 konutun kuraları bölgesel bazlı çekilmesi ve bunun yıllar önce başarılması örneğine dikkat çeken vatandaşlar, bu basit uygulamanın neden ilimizde hayata geçirilmediğini soruyorlar.
Konu ile ilgili Hürriyet Gazatesi’nin https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/vanli-depremzedeler-10-eylulde-evlerine-tasinacak-21349798
Haberinde de görüleceği gibi Van ilinde kuralar toplu değil, bölgesel olarak çekildi.
Konuyla ilgili adresini verdiğimiz haberin bölgesel kura ile ilgili bölümünde şu bilgilere yer verildi:
“Kura çekimleri yerleşim bölgesine göre yapılacak
Van merkezde 5 ayrı bölgede afet konutu inşa edildiğini bildiren Van Valisi Karaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti:“Kura çekimi için her bölge için kendi çevresindeki mahallelerin taksimi yapıldı. İnsanları kendi mahallelerinden koparıp da çok uzak bölgelere götürmek istemiyoruz. Bir de komşuluk ilişkilerinin devam etmesi için eski mahallelerine yakın alanlarda ürettiğimiz konutlara vatandaşlarımızı yerleştireceğiz. Pazartesi gününden itibaren noter huzurunda kura çekimini yapacağımız Bostaniçi beldesindeki bin 88 konutu, bu bölgeye en yakın mahallelerde evleri yıkık, ağır hasarlı olan ve TOKİ ile taahhütname imzalayan hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.”
9 YIL ÖNCE VAN YAPTI
2011 Van depreminin hemen ardından başlayan ve 2021 yılında hak sahiplerine teslim edilen konutların bölgesel özellikler gözetilerek yapılması ve dönemin Van valisinin buna neden ihtiyaç duyduklarını çok güzel cümlelerle ifade ettiği tarihten bu güne 9 yıl geçmiş olmasına rağmen Elazığ’daki yetkililerin bu uygulamayı örnek almamaları, şehrin ve sürecin ne kadar başarısız yönetildiğini ortaya koyuyor.