Zulmü Alkışlayalım mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in masum sivilleri hedef almasına bir kez daha sert tepki gösterdi.
Masum insanların ağır silahlarla öldürüldüğünü belirten Erdoğan, demokrasi ve insan haklarından bahseden ülkelerin katliama sessiz kaldığına dikkat çekti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail vahşetini eleştiren söylemlerini "Yahudi karşıtlığı" şeklinde görerek kınadıklarını belirtmişti.
Washington'a yanıt veren Erdoğan, "Ne diyorlar? Erdoğan bu şekilde konuşmamalı. Ne yapmalı? Alkış mı tutmalı? Biz zulmü gördüğümüz yerde en yüksek eda ile haykıracağız." dedi.
Adamlardaki bilinçaltı tepkiye bakın siz. Neymiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail vahşetini eleştiren söylemleri "Yahudi karşıtlığı" imiş.
Zulmün, haksızlığın, masum insan öldürmenin Yahudiliği, Hristiyanlığı, Müslümanlığı mı olurmuş. Erdoğan bir vahşete dikkat çekiyor, çocuklar ölüyor, binalar bombalanıyor ve Gazze yanıyor diyor, onlar bu insani ve vicdani tepkiyi Yahudi karşıtlığı anlıyorlar.
Zaten sorun burada. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'yi bir araştırın bakın hangi Siyonist mahfilin uzantısı ve ABD yönetimine sokulmuş adamıdır.
Samimi Yahudiler ve Yahudiliğin şeriatına iman etmiş birisinin de bu vahşeti onaylamaz. Ama Yahudi olup da Siyonist emellere ve arz-ı mevut topraklara yönelik hayallere kapılanlar için Müslüman kanı dökmek ve hatta yok etmek, bir dini vecibedir. Tabi bunu kınarsanız da Yahudi aleyhtarı olursunuz.
Karşı durulan ve bu zulme karşı tepki konulan mesele, dini değil insani bir tepkidir. İnsanlık da artık bunu bilsin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;” hassasiyetinden kaynaklı bu tepkisini, tüm dinlere mensup ülkeler ve onların yöneticilerinin de göstermesi gerekir. Birçok İslam ülkesinin kukla ve ABD'nin uşağı olmuş yöneticilerinden bu tavrı göstermemesini de onların değil müslüman, insan bile olamamalarına bağlıyoruz.