ZORLUOĞLU/YANILMAZ/GÜRGÖZE/VEKİLLER KİMMİŞ FETÖCÜ?

Her insanın hayatında önemli günler vardır

TAKİP ET
Her insanın hayatında önemli günler vardır. Bazılarını her zaman tebessümle hatırlarız. Bazılarını da bir daha yaşamak istemeyiz, kötü günlerdir. 15 Temmuz gecesi benim asla unutmayacağım, bir daha asla yaşanmasını istemeyeceğim günlerden biriydi. Rabbim bir daha bu tür acıları milletimize yaşatmasın.

FETÖ konusundaki hassasiyetimi biliyorsunuz. Benim FETÖ karşıtlığım öyle 15 Temmuz sonrasına veya milat sayılan 17/25 Aralık sürecine dayanmıyor. Bu örgütün en güçlü olduğu dönemde benim bakışım belliydi. Bugün FETÖ karşıtlığında kimseye sıra vermeyip zamanında Fetullahçıların kucağına oturmak için araya torpil koyanların ortada yavşaklık figürleri çizdiği dönemde, ulusal basında FETÖ hakkında yaptığım röportaj kayıtlarda duruyor! 

Özetle, hemen hemen her yazımda FETÖ ile mücadelede taviz verilmemesi gerektiğini vurguluyorum. Kim olursa olsun, makamı ne olursa olsun, bu örgüte mensup insanların üzerine gidilmesi gerektiğini hep savundum. Savunmaya da devam edeceğim. Anlayacağınız, mağdurluk edebiyatı yapıp soruşturmaları itibarsızlaştırmaya çalışanlardan değilim!

Mücadele yeterli mi, eksiklikler var mı… Elbette böyle büyük bir yapıyla mücadele etmek kolay değildir. Mutlaka eksiklikler vardır. 

Ama ilimizde çok enteresan şeyler olmakta. Nasıl mı? 

Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı şehrin Belediye Başkanı Sayın Mücahit Yanılmaz'ın FETÖ'cü olduğunu iddia eden yazılar yazmış, sosyal medya hesabından bu yönde paylaşımlarda bulunmuştu. Bende Sayın Yanılmaz'ın FETÖ'cü olmadığını düşündüğüm için konuyu köşemde ele almıştım. 

O zaman için böyle bir iddia çok da önemli değildi. Zaten Sayın Yanılmaz cevap bile vermedi. Konu kapanıp gitmişti. 

Ancak daha sonra çok önemli gelişmeler oldu… 

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti gazetecilerin iştirak etmediği bir gece düzenledi! Gece, şehitlerin anısına yapıldı. Hatta geceye 15 Temmuzun kahramanlarından şehit Ömer Halisdemir'in babası da davet edilmişti.  

Sonradan öğrendik ki, geceyi tertip edenler ilin belediye başkanını davet etmemişler. Bu onların tasarrufunda olan bir konudur. Kimseyi ilgilendirmediği gibi beni de ilgilendirmez. 

Ama geceyi tertip eden cemiyet başkanının sahibi olduğu internet sayfasındaki yazılanlardan öğrendik ki Mücahit Yanılmaz FETÖ'cü olduğu için geceye davet edilmemiş. Bu beyan beni de, her Elazığlıyı da ilgilendirir. Cemiyet başkanı belli ki eski iddialarını devam ettiriyor. Yazarın, cemiyet başkanının beyanı aynen şöyle: 

'…,  Alakasız kişi diyorum çünkü ne misafirin gelişiyle ne de programla uzaktan yakından alakası yok Mücahit Yanılmaz'ın. Oysa programa bile davetli değil. Neden davetli olmadığını da herkes biliyor. Hatta Başkanım neden davet etmiyorsunuz diye soranlara kelimelerle oynamadan şu cevabı verdiğimizi de: …, Bu programa Mücahit Yanılmaz'ı davet etmek Ömer Halisdemir'in aziz ruhuna ihanet etmektir. Çünkü merhum Halisdemir 30 kurşunla şehit olurken Mücahit Yanılmaz ortalarda yoktu ve o melun süreçte saflar belli olduktan sonra ortaya çıkmıştı. Böyle bir gerçek varken Mücahit Yanılmaz'ı Halisdemir'in muhterem babasıyla aynı masada oturtturmak bizim şerefsizliğimiz, haysiyetsizliğimiz olurdu,…'  

Evet, yazı bu seviyede devam ediyor. Mücahit Yanılmaz'ın o gecede olması neden şehit Ömer halisdemir'in ruhuna 'ihanet' olsun? Mücahit Yanılmaz, Ömer Halisdemir'in babasının yanında oturmasında 'şerefsizlik, haysiyetsizlik' sayılacak ne yapmış olabilir?

Cemiyet başkanının önceki iddialarını hatırlayıp, o iddialar üzerinden yazıyı okuduğunuzda gerekçenin Mücahit Yanılmaz'ın FETÖ'cü olduğunu anlayabiliyorsunuz! İddia sahibi tutarlı aslında. Beyanından taviz vermiyor. Ee, bir teröristle de, teröristler tarafından şehit edilen bir kahramanın babasını aynı masada oturtamayacağına göre!!!

(Şehitlerimizin ve yakınlarının neye alet edilmek için kullanıldığını umarım geceye katılanlar bu yazıdan sonra anlamıştır!)

Bu yazıya konu olan geceye birçok kişi iştirak etti. Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu bizatihi organizasyona katkı sağladı ve Ömer Halisdemir'in babasının gelmesine vesile oldu. 

Daha önce cemiyet başkanının Sayın Yanılmaz'ın FETÖ'cü olduğunu ispatlamaya çalışmasında problem yoktu. Ama artık iş ciddi bir hal aldı. Ben Yanılmaz FETÖ'cü değil derken sıradan bir vatandaş olarak bütün ömrünü tanıdığım bir insan hakkında kanaatlerimi yazmıştım. Bende düşüncelerimde ısrarlıyım! Lakin Devleti idare edenlerle, hükümeti temsil edenler benim gibi değiller. Ellerinde devletin ve idarenin her türlü imknı var. İşin açığa çıkmasını istemek bir vatandaş olarak en tabii hakkım diye düşünüyorum. Bu sebeple şu soruları sormak da benim için bir yerde görevdir. 

Sayın Valim; 

1.Mücahit Yanılmaz FETÖ'cü müdür? 

2.FETÖ'cü ise devleti temsil eden bir makam olarak gereğini yaptınız mı? 

3.Yapmadıysanız neden? 

4.Desteğinizle gerçekleştirilen geceye ilin belediye başkanının FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle çağrılmadığını biliyor muydunuz? 

5.Eğer belediye başkanının FETÖ'cü olmadığını düşünüyorsanız veya biliyorsanız, bir belediye başkanına TERÖRİST suçlamasında bulunanların organizasyonunu neden desteklediniz veya bu kişilere iddialarından dolayı tepkinizi dile getirdiniz mi? 

6.Şehit Ömer Halisdemir'in babasının aslında hangi niyetlere alet edilemeye çalışıldığını anladınız mı?

7.Cemiyet başkanını ciddiye almayın diyecek olursanız; ciddiye almadığınız birisinin gecesine katılmak bir tarafa neden katkı sağladınız?

Sayın Ramazan Gürgöze, onursal davetli olduğunuz ve de plaket aldığınız geceye ilişkin ev sahibi olan cemiyet başkanının iddialarıyla ilgili olarak; 

1.İl Başkanı olduğunuz partinin Belediye Başkanı olan Mücahit Yanılmaz FETÖ'cü müdür? 

2.FETÖ'cü ise durumu genel merkeze bildirdiniz mi? 

3.Yapmadıysanız neden? 

4.Plaket aldığınız geceye partinizin belediye başkanının FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle çağrılmadığını biliyor muydunuz? 

5.Eğer belediye başkanının FETÖ'cü olmadığını düşünüyorsanız veya biliyorsanız, bir belediye başkanına TERÖRİST suçlamasında bulunanların organizasyonunu neden desteklediniz/katıldınız veya bu kişilere iddialarından dolayı tepkinizi dile getirdiniz mi? 

6.Cemiyet başkanını ciddiye almayın diyecek olursanız; ciddiye almadığınız birisinin gecesine neden katıldınız ve verilen plaketi neden kabul ettiniz?

7.Partinizin belediye başkanına TERÖRİST diyenlerle aynı karede olmaktan rahatsızlık duymamanızda siyasi hedefleriniz etkili oluyor mu? 

8.Eğer etkili olduysa, Allah bu niyete ve bu seviyeye bir hayali(!) nasip eder mi?

Anayasa değişiklikleri Mecliste görüşüldüğü için hiçbir vekil o geceye katılmadı. Sadece Sayın Ejder Açıkkapı'nın muhterem babası oğlu adına bir plaket aldı. (Ejder Beyle cemiyet başkanının ilişkisi de en az bu yazı kadar enteresan! Başka bir yazıya belki…) Sayın vekillerim; 

1.Mücahit Yanılmaz FETÖ'cü müdür? 

2.FETÖ'cü ise iktidar partisi vekilleri olarak gereğini yaptınız mı? 

3.Yapmadıysanız neden? 

4.Parti yetkililerinizin en üst düzeyde katılım gerçekleştirdiği geceye ilin belediye başkanının FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle çağrılmadığını biliyor muydunuz? 

5.Eğer belediye başkanının FETÖ'cü olmadığını düşünüyorsanız veya biliyorsanız, bir belediye başkanına TERÖRİST suçlamasında bulunanlarla parti yetkililerinin aynı karede olmasını parti disiplini ve etik kurdigerarı çerçevesinde nasıl karşılıyorsunuz? 

6.Ve eğer belediye başkanının FETÖ'cü olmadığını düşünüyorsanız, kendisinin TERÖRİST olduğu düşüncesiyle çağrılmadığı gecede partinizin en üst seviyede temsil edilmesini partinizin yetkili organlarına bildirecek misiniz?

Eğer soruların muhatapları lütfedip cevap verirse, köşemde yayınlayacağım. Cevap gelmezse, sükut ikrardandır deyip, cemiyet başkanının iddiasının ilgililerce desteklendiği sonucuna varacağım. 

Benim bu soruları öğrenme hakkım var. O kadar şehidin hakkı üzerimizde. Cemiyet başkanının dediği gibi, aziz şehitlerimizin ruhuna ihanet edemeyiz! Aynı fikirdeyim. Sıkıntı cemiyet başkanının iddialarında değil. Sıkıntı sorular yönelttiğimiz kişilerin olaya nasıl baktığında. Cemiyet başkanı meşrebini, seviyesini ortaya koymuş! Üstelik tutarlı ve devamlılık gösteriyor. Bakalım diğerleri bu durumdan rahatsız mı?

Her şey ortaya çıksın. Mücahit Yanılmaz FETÖ'cü müdür yoksa siyasi rekabetlerle kendisine 'TERÖRRİST' denmesine göz mü yumuluyor? Acaba tüm Ak Partililerin şu anda tek derdi Mücahit Yanılmaz'ın yıpranması mıdır? Ak Partililerin bu seviyesi nedeniyle toplumda, basında Mücahit Yanılmaz'ın mağdur olduğu algısının oluştuğunun farkındalar mı? İddia sahibi birilerince destekleniyor mu, birilerine arka mı çıkılıyor? Bu iddiadan birileri kariyer yapmayı mı hedefliyor? Protokol üyeleri belediye başkanına TERÖRİST denmesinden neden rahatsız olmuyorlar ve bu hakareti/iftirayı yapanlarla kasıtlı olarak mı aynı saftaymış gibi görüntü veriyorlar…? 

Her şeyi öğrenelim. Herkesin niyeti ortaya çıksın…

NOT: Allah aşkına kimse beni savcılığa vermesin! Bakın kimseye hakaret etmedim, iftira atmadım. Sadece sorular sordum. Ciddi ciddi korkuyorum! Sayın Erhan Dabak, yazının seninle hiçbir ilgisi yok! Vdigera!

Bakmadan Geçme