Yöneticilerin Sosyal Medya Takıntısı
Sosyal medya bazı sorunları dile getirme anlamında da sıklıkla kullanılan bir mecra. Bu özelliği ile yöneticilerin de sıkı takibinde bulunan bir alan.
Burada yazılan çizilen ya da eleştirilen konulara bütünüyle kulak tıkamak elbette çok doğru değil. Halkın sorunlar yaşadığı alanların neler olduğunu takip etmek ve bu alanlarda çözüm üretmek amaçlı çalışmalar yapmak için bu mecrayı takipten ve gözden ırak tutmamak lazım.
Bu gerçeğe rağmen bir tepe yöneticinin tüm zamanının bu alanda yazılan çizilenlere ayırması ve her eleştiriye kurumsal ya da bu işle görevlendirdiği resmi ya da gayri resmi görevlilerle laf yetiştirmeye çalışması, nafile bir gayretten öte büyük bir zaman kaybıdır.
Yöneticilerin görevi sorunları dile getiren vatandaşı çürütmek, itibarsızlaştırmak ya da yalancılıkla itham etmek değildir.
Yöneticinin her bir saniyesi, şehir için, ülke için altın değerinde değerli ve geri getirilemeyecek vakitlerdir. Sorunların çözümüne odaklanıp bu konularda eylem planları geliştirmek, kriz yönetimlerini sahada daha etkin kılarak vatandaşı memnun etme odaklı bir anlayışı terk edip, tüm zamanını sosyal medyada olan bitenlere ayırmak, bir yöneticinin başına gelebilecek en kötü bağımlılıktır.
Yöneticiler, sosyal medya bağımlılığından hizmet ve görev bağımlılığına dönmelidir. Yöneticilerin, sosyal medya takip birimlerinden her akşam alacakları ayrıntılı ve en çok hangi alanlarda ve noktalarda yaşanan sorunları kapsayan analiz raporunu görmeleri yeterli olacaktır.
Akşam bu raporu alan ve sabah ilgililerle yapacağı toplantıda öne çıkan sorunları ve çözüm yollarını tartışan ve harekete geçen tepe yönetici başarılı olur. Bunu yapmazsa sosyal medyanın hem oyuncağı hem de uçsuz bucaksız, kontrolsüz ve seviyesiz çukurunda kaybolur gider ve adı “beceriksizler” sınıfına kaydedilir.